Bu hafta postadan iki CD çıktı. Biri GülbenErgen'in diğeri MahsunKırmızıgül'ün. Her ikisi de çok başarılı bir sunumla gönderilmiş. Belli ki, her ikisi de PR'ı ciddiye alıyorlar. Gülben Ergen'in dün akşamki konserine gittim. Onu gelecek haftaya bırakıp bugün Kırmızıgül'ün CD'sinden söz edelim. Müzik uzmanı değiliz tabii ki, ama amatör kulakla dinlendiğinde bile CD'ye adını veren "Dinle", ikinci parça "Dönmeyeceğim" ve özellikle de altıncı sırada yer alan "Sevdiğim" belli ki 'iş yapacak'... Popüler işlerde neyin tutup neyin tutmayacağını kestirebilmek önemlidir, önemli olduğu kadar da zordur. Kolay olsa eğlence endüstrisinin kalbinin attığı popüler alanda herkes ticari başarıya ulaşırdı. Oysa öyle olmuyor. Bu alanda Sezen Aksu dışında (Bkz. Gülben Ergen'e, Kenan Doğulu'ya, Ajda Pekkan'a verdiği son parçalar) neredeyse her attığını vurana rastlamak zordur. Bu iş biraz hedef kitlenin 'ortak ruhi şekillenmesi'ni doğru okumayla düz orantılıdır. Ben üretmekte değil ama okumakta fena değilimdir. Kırmızıgül'ün o üç parçasına dikkat edelim bakalım. Ne kadar okuyabildiğimizi göreceğiz... CD'de dikkatimi çeken bir başka nokta ise sponsor oldu. Adlarını ilk defa duyuyorum: PalmoliGroup . İnternette araştırdım. Gözlerime inanamadım. Dünyanın dört bir tarafındaki ofisleri, sayamadığım kadar çok tankerleri, yatırımları, kardeş şirketleri ve hizmetleri ile dev bir kuruluş. Neden susmuşlar bugüne kadar, neden Kırmızgül'ün CD'sine sponsor oluvermişler, belli değil. Oysa bence iyi de yapmışlar. Ama devamını getirmeleri şartıyla. Hem Kırmızıgül'e hem de Palmoli Group'a iletişim adına iş düşüyor burada. Gemiyi yarı yolda bırakmamaları gerek...