Nino'da yemek çeşmede dilek

Roma'nın yolları taştan, yemekleri çıkartır adamı baştan. Roma demek; sabah on akşam on yukarı aşağı yürümek demek. Yürü Allah yürü, gez Allah gez bitmiyor mübarek. İlk gün baktık hava güneşli... Her turistin yapacağı gibi hedefimiz; İspanyol Merdivenleri tabii. Ne güzelmiş! Romalılar, turistler, gruplar kurmuş Convers ayakkabılı gençler, burnumuza kırmızı gülleri sokup satmaya çalışan abiler. Hemen koşup merdivenlere kurulmalı, fotoğraf şipşaklatmalı. Şöyle saçlarımı da savurdum mu, çek şekerim! Off bu guruldayan karnımız mı ne! Eee yemeğe nereye? Kiraz Halkla İlişkiler'in güzel sahibi Yeşim Aksoy gidilecek yerleri listelemiş bile. Dedi "Öğlen yemeği Roma'da Nino demek..." Angelina Jolie-Brad Pitt ikilisi bile yemeğini orda yemiş, Romalı'ların en favori yerlerindenmiş yaaa.

BU PARALARI NASIL ATACAĞIZ?
Nino; İspanyol Merdivenleri'ne sırtınızı verince soldaki sokak. Bizim Hünkar misali... Beyaz örtülü masalar, girişte zeytinyağlı büfesi, emektar garsonlar. Çok mütevazı bir yer. İşte ilk turist muamelesini gördüğümüz an bu an! Nino'nun kahyası kılıklı adam (Roma'daki garsonların yüzde doksanının keyfinizin de kahyâsı olduğunu düşünürsek, öpüp başımıza koyalım!) "Kırk beş dakika sonra gelin" buyurdu. N'apsak, n'apsak? Üstümüzdeki şu Aşk Çeşmesi yükünü atsak. Ben böyle bir şey görmedim Roma'ya gideceğimi duyan kaç tane kız arkadaşım varsa, hepsinin tek derdi Aşk Çeşmesi'ydi! "Ayyy Ayşe n'olur benim için de para aaat..." Yahu, bugüne kadar diktikleri mumlarla İstanbul aydınlanır. Adaklarını ağaçlara bağladıkları ipleri hiç saymıyorum; şimdi kala kala Aşk Çeşmesi'ne mi kaldılar yani... Aşk Çeşmesi, Roma'nın en ana-baba günü yeri. İyi de bu parayı nasıl atacağız da kızları başgöz edeceğiz? Arkadaşım hemen devreye giriyor ve anlatıyor... "Çeşmeye sırtını döneceksin, dileğini tutup arkana bakmadan parayı atıvereceksin." Artık halim görülecek manzara... Bir tane J.'ye, bir tane A.'ya, bir tane Z'ye... Ay öldüm, euroları gömdüm. Hadi hayırlısı. Ve Nino'dayııııız! Nino da Nino hani. Mozarellası süt mü, kaymak mı belli değil. Roma usulü enginarını, spagetti bolonezini, tortellinisini ye ye doyma. Finalde de profiterolü patlattın mı, afiyet şeker olsun, Roma'ya gideceklerin aklında bulunsun.

FIRÇA ÇEKEN GARSON!
Bir diğer tavsiyem de Shaki Wine Bar. O da İspanyol Merdivenleri'nin karşı sokağında. Bizim House Cafe misali bir yer. İçerisi küçücük, dışarıya masa atıyorlar. Şarapları, salataları ve peynir tabağıyla meşhur. Bir de Kylie Minogue'nin sevgilisi Oliver Martinez'e benzeyen, kolaya buz isteyince bile size fırça çeken yakışıklı garsonuyla! Shaki'ye oturan bir daha kalkmıyor, gitarını kapan sokak çalgıcıları da fonda müzik yapıyor. Hay Allah! Yine coşmuşum bugünkü yerimi doldurmuşum. Ama daha anlatacak çok şey var... Cumaya beklerim yani...