kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Siz olsanız verir miydiniz?

5 yaşındaki çocuk, gözlerinin önünde annesini öldüren aileye teslim edilebilir mi? Bu ailenin üyeleri dedesi, anneannesi, dayıları olsa bile?
Almanya günlerdir bu soruyu tartışıyor. Kahramanlar sosyologların ifadesiyle "Bedeni Almanya'da, aklı ve ruhu Anadolu'da yaşayan" bir aile olduğu için, Türkiye de tartışmaya çekiliyor. Gelenekleriyle, töresiyle, inancıyla ve elbette bu kokteyle karıştırılan AB adaylığıyla... Hatun Sürücü olayından söz ediyoruz.
Hatun Sürücü, Erzurum'dan Berlin'e gelmiş bir ailenin kızıydı. 15 yaşında kapandı, 16'sında memlekete gönderilip amcaoğluyla evlendirildi. 17'sinde hamile kaldı, 18'inde anne oldu. Oğluna Can adını verdiler. Eşi sürekli dövüyordu. Sonunda canına tak etti, boşanıp oğluyla Almanya'ya döndü. Hayata yeniden başlayacaktı.
Ailesinden ayrı yaşamaya karar verdi, başını açtı, meslek edinmek için okula gitti. İş buldu. Alman arkadaşları oldu. Ve 7 Şubat 2005'te Berlin'de bir otobüs durağında 5 kurşunla öldürüldü. En küçük kardeşi, 18 yaşındaki Ayhan Sürücü tarafından. Silahı büyük kardeş Mutlu sağlamış, ortanca kardeş Alpaslan ise infaza tanıklık etmişti.
Üç kardeş anne ve babalarına "müjde"yi verdiler: "Namusumuzu temizledik." Çünkü Hatun Sürücü aile meclisi kararıyla ölüme çarptırılmıştı. Gerekçe: "Hayat tarzıyla ailenin şerefine ve namusuna leke düşürmesi."
Bir yıl süren davada Ayhan 9 yıl 3 ay hapse mahkum oldu. Cinayet sırasında yaşının küçüklüğü nedeniyle. Diğer kardeşler beraat etti. Ancak Ayhan'ın yaş kozunu kullanıp, ağabeylerini kurtarmak için cinayeti üstlenmesinden kuşkulanan savcı kararı temyiz etti.

Ya
burada yaşasaydı?
Katilin hafif cezayla kurtulmasından dehşete düşen Alman kamuoyu, Sürücü ailesinin talebini duyunca çılgına döndü: Cinayetten sonra şok geçirip uzun süre tedavi gören, bir ailenin evlat edindiği 5 yaşındaki Can'ı istiyorlardı! İşte gösterilen tepkiler:
"Bu çocuk annesini öldüren aileye gidemez... (Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet) "Çocuğun annesinin ölümünün kararlaştırıldığı bir ailede yetişeceği düşüncesine bile dayanmak imkânsız..." (Avrupa Parlamentosu Yeşiller Milletvekili Cem Özdemir) "Sürücü ailesinin Can'ın velayetini üstlenmek istemesi karşısında söyleyecek söz bulamıyorum..." (Alman Protestan Kiliseleri Birliği Başkanı Wolfgang Huber)
Aile içinde şiddet gören çocuğu bile alıp yurda yerleştiren Almanlar, hiç kuşkusuz Can'ı annesinin katillerine vermeyecek.
Ama olay Türkiye'de meydana gelseydi, Can çoktan dedesinin, anneannesinin ve dayılarının "müşfik" kollarına teslim edilmişti. Töre kurbanı yüzlerce kadının çocukları gibi.
Sonra Can büyüyecek, belki de genç yaşında aile meclisi kararıyla namuslarına leke düşüren bir yakını öldürmekle görevlendirilecekti. Tıpkı Diyarbakır'ın Kozan köyünde yengesi Nurcan Kaçan ile sevgilisi Ferit Demir'i kurşun yağmuruna tutan 14 yaşındaki A.T. gibi. İnfazdan yaralı kurtulan Nurcan Kaçan mahkemede şöyle diyecekti: "Sabah herkes toplandı. Akşama kadar konuşuldu. Kararı bildiğim için odama çekildim. Kayınbiraderim gelip ateş etti." Daha sonra hem yaşının küçüklüğü, hem de "tahrik" gerekçesiyle 7 yıl hapisle kurtulacaktı. Ama elindeki kan hayatının sonuna kadar kurumayacaktı.
İyi ki Can buralarda yaşamıyor ve iyi ki Almanlar onu töreci aileye vermeyecekler. Siz verir miydiniz?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kafa dengi konuk   / 19-04-2006
 Küçük ve verimsiz   / 18-04-2006
 e-demokrasi   / 17-04-2006
 Olmayan devleti tanımak   / 16-04-2006
 Var mı tanıdığınız?   / 15-04-2006
 İnsan ve dinozor   / 14-04-2006
 Kıyıya vuranlar   / 13-04-2006
 İnönü polemiği   / 12-04-2006
 İktidarın sınırı   / 11-04-2006
 Birey ve toplum   / 10-04-2006
YILMAZ ÖZDİL
IMF istiyor... Bunlar dövüyor...
Bu millet, "kendi...
ERGUN BABAHAN
Ultra-postmodern bir darbe girişimi
Postmodern darbeyi...
MEHMET BARLAS
Cumhurbaşkanı olmak kişiyi mutlu kılmaz mı?
Hayata bakış...
UMUR TALU
Parmak kaldırsın!
"Başbakan danışmanı" işadamı...
FATİH ALTAYLI
Pepe de araziye gömüldü
Çevre ve Orman...
ERDAL ŞAFAK
Siz olsanız verir miydiniz?
5 yaşındaki çocuk,...
Zirvede 'ikili görüşme'
Nükleer programında geri adım atmayarak uluslararası krize yol...
Ürdün, Hamaslı Bakan Zahar'a "yallah" dedi
Hamas militanlarının ülkeye yasadışı silah soktuğunu açıklayan Ürdün...
Fener kanatlardan Cimbom göbekten
Fener kanatlardan Cimbom göbekten
Bu sezonki 103 golünün 50'sini kanatlardan bulan F.Bahçe, zayıf...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu