  |
|
 Baykal'a salvo: Sen aklını kendine sakla önce partini yönet
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılacak atamaya ilişkin sözlerini eleştirerek, ''Sen aklını kendine sakla. Sen önce bir partini yönet, bak belediye başkanların gelip genel merkezin önünde gösteriler yapıyorlar, onlarlauğraş'' dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Keçiören İlçe Teşkilatı kongresine katıldı.
Erdoğan, Altınpark'ta düzenlenen kongrede yaptığı konuşmada, ilçe kongrelerinin tamamlanmak üzere olduğunu, Mayıs-Temmuz ayları süresince de il kongrelerini
yapacaklarını belirterek, 2007 yılında yapılacak seçimlere teşkilatlarının birlik ve dayanışma içerisinde gireceğini söyledi. 2006'nın AK Parti için kurumsallaşma yılı olduğunuifade eden Başbakan Erdoğan, teşkilat mensuplarına, hükümetin icraatlarını halka ''adam adama markaj yaparak anlatmalarını'' öğütledi.
''Çiviyi yerine çakmak için bunun yapılması gerektiğini'' dile getiren Başbakan Erdoğan, iktidarı devraldıklarındaki Türkiye tablosu ile bugün gelinen noktayı verdiği bazı rakamlarla anlattı. Erdoğan, 2002 yıllında asgari ücretle 187 kilogram ekmek alınırken, bugünkü asgari ücretle 340 kilogram ekmek alınabildiğini söyledi.
2002 yılında asgari ücretle alınan şeker, çay, makarna gibi ürünlerin, bugünkü asgari ücretle ne kadara alındığını da rakamlarla anlatan Başbakan Erdoğan, ''Eğer AK Parti iktidarı Türkiye'yi geriye götürdüyse sakın AK Parti'ye oy vermeyin. Biz arazide konuşuyoruz, eğer AK Parti bugünü dünden iyi yapamadıysa bundan sonra da iktidar hakkı yoktur. Ama bugünü dünden iyi yaptıysa iktidar AK Parti'nin hakkıdır. Çünkü Türkiye'nin AK Parti'ye ihtiyacı vardır'' dedi.
Yapılanların yeterli olmadığını, iktidara geldiklerinde kişi başına düşen milli gelirin 2 bin dolar civarında olduğunu, bugün ise bu rakamın 5 bin doları bulduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:''Biz bu rakamı 3 senede yakaladık. AK Parti iktidarı şimdi kendine yeni bir hedef belirledi. İnşallah 2007'de milletimiz bizi daha güçlü bir şekilde parlamentoya sokacak ve önümüzdeki dönemde yani2012'nin sonunda 10 bin dolara ulaşacağız.
10 bin doları yakalayan Türkiye'yi, Türk Milleti'ni yakalayana aşkolsun. Mümkün mü? Hep beraber bunu yapacağız, onun için durmak yok. Geldik enflasyon yüzde 30 civarındaydı, şimdi 7.7. Geldik faiz yüzde 69'du, şimdi yüzde 13.5. Geldik Türkiye'nin büyüme hızı eksideydi ama şimdi son 3 yıldır ortalama yüzde 8. Türkiye'nin milli geliri 180 milyar dolardı, şimdi 350 milyar dolar. Türkiye büyüyor. İhracatta Türkiye dünyada 22. sıraya oturdu. Türkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisi durumunda. Gerilerden hep tırmanıyoruz. Yeterli mi? Değil. Geldiğimizde sorduk Merkez Bankası'nda ne var? 20 milyar dolar ama burada başkalarının da paraları var. Peki şimdi ne var Merkez Bankası'nda? 55 milyar doları aştık. Bunlar durup dururken mi oldu? Daha önce niye yoktu bu paralar? Daha önce enflasyon yüzde 60-80 dolayındaydı. Bu enflasyon varken bu ülkeyi yöneten siyasetçiler, bu ülkeyi yöneten bürokratlar kimlerdi? Bunu niye sormuyoruz kendimize? Neden?''
'MUHALEFET BİZİ SEVİNDİRİYOR'
Konuşmasında ana muhalefeti de eleştiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Şimdi ana muhalefetin lideri çıkmış kendi kendine bir şeyler söylüyor. Tabii ben seviniyorum, mutluyum da böyle bir lidere sahibiz,ana muhalefet liderine diye. Çünkü bizi çok rahatlatıyor. Niye? İşte görüyorsunuz söylediklerini. Geçenlerde bir açıklama yaptı, diyor ki, 'Önce partizanlık yaptılar, ondan sonra kadrolaşma yaptılar, şimdi de işte korkunç olanı bu, kuşatma yapıyorlar.' Allah Allah, ona sormak lazım, Sayın Baykal, acaba kuşatılan ne yahu? Bunu bir söylesene, neresi kuşatılıyor, bu çok ayıp, çok çirkin.
Bu ülkede 14 milyon vatan evladının oylarıyla iktidara gelmiş olanbir siyasi partiyi kafalarda soru işaretleri doğuracak şekilde nitelendirmek kadar siyasi etikten uzak bir yaklaşım olabilir mi? Bu ne çirkin yaklaşım. Biz bu tuzağın içine asla düşmeyiz. Sayın Baykal böyle dedikçe zaten batağın içinde devamlı boğuluyor. Ben kendisine diyorum ki, geçen Merkez Bankası ile ilgili açıklama yapmış, 'filanca oraya gelmeli' diye. Sen aklını kendine sakla. Sen önce bir partini yönet, bak belediye başkanların gelip genel merkezin önünde gösterileryapıyorlar, onlarla uğraş. Bu işin yetkilisi kim, bunları anayasa, kanunlar belirlemiş. Bu yetki hükümetindir, kalkıpta bu tür şeyler konuşmaya gerek yok. Oraya kim atanacak ne zaman atanacak bunların hepsi yasalarda belirlenmiş zaten. Aslında tabii başka alışkanlıkları var, hep suyu bulandırmak. Çünkü bunlar bulanık suda balık avlamayı severler. Ama o bulanık suyu bulamayacaksınız. Artık berrak bir su varbu ülkede. Bulamayacaksınız, her şey net, her şey açık.''
|
