kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

Randevu defterinden çıkan kadınlar...

Randevu defterinden çıkan kadınlar...33 yaşındaki bir kız arkadaşım telefonda bana bu deyimi söylediğinde, hayatın deyimlerinden birini duyduğumu fark etmiştim...
O iddialı davranmış, 40 yaş üstü kadınların erkek randevu defterlerinden çıktığını söylemişti...
New York'ta, Londra'da, Paris'te o yaşlarda erkeklerle cıvıl cıvıl date eden (randevulaşan) kadınların, Türkiye'de kaderlerine terk edildiğini söylemişti...
İsyanı bunaydı...
"Türkiye Rusya gibi oldu" diyordu...
22-23 yaşındaki genç kızların dışındakilerin, kadından sayılmadığını, erkeklerin iyice zırvaladığını söylüyordu...
O söyledikçe, çevremi süzüyordum...
Hayatları ve mekânları gözümün önüne getiriyordum... Çevremdeki buluşmaları hatırıma getiriyordum...
40'lı yaşlardaki kadınların çokça, erkek randevu defterlerinin ücra köşelerine itildiklerini seziyordum...
40'lı yaşlarını süren bir kadın okuyucumun dediklerini o an hatırladım: "40'lı, 50'li, 60'lı yaşlarını süren erkekler önce kendilerine baksınlar... Karılarının kendilerine yaptıklarının intikamını karşılarına çıkan yeni kadınlardan almak isteyen erkekler onlar..."


Ne tuhaftır, mekânlarda çıtır peşinde koşan erkek hayatları da aynı şeyden muzdariptir...
Randevu defterinden o kadınları çıkaran erkek hayatları, o kadınların onlara enerji vermeyeceğinde hemfikirdir...
Aynı kuşaklar hayat içinde birbirlerine karşı yorgunlaştıkça, aynı kuşakların cinsleri bir daha bir araya gelemeyecek şekilde ayrışmaktadır...
İlişkiler yorulup yıprandıkça, önce kişiler değişmekte, kişi değişiklikleri de bir işe yaramayınca, kuşak değişikliklerine gidilmektedir.
Yeni gelenden yenilik aranmaktadır...
Tazeden, tazelik şırıngalanmaktadır...
Artık paylaşmaktan yorulan kalpler, oynaklık aramaktadır...
Boşa çekildiğine inanılan kürekler, temiz denizler aramaktadır...
Bulanık ve içinde çok yüzülmüş sular terk edilmek istenmektedir...
Lacivert, temiz ve hatta yabani koylar arzulanmaktadır...
Karşı cinsin gençliğinden, tecrübenin üstünlüğü egzersiz edilmektedir...
Paranın gücünden, karşıdaki dırdırın durdurulması amaçlanmaktadır...
Paranın aldığı hediyelerle, kavgaların sonlandırılması hedeflenmektedir...
Boşa geçtiğine inanılan zamanın intikamı peşinde koşulmaktadır...
Geçmişte bitmek bilmeyen günlerin, artık bir gün biteceğinin anlaşılmasıyla, yapılamayan ne varsa yapılmaya çalışılmaktadır...
Geçmişte kalınmış ne kadar açlık varsa hepsi doyurulmaya çalışılmaktadır...


Onun için birçok hayatta randevu defterleri yeni isimlerle dolup taşmaktadır...
Eski isimler defterden çıkarılmasa da, kuytu köşelerde artık hatırlanmamaktadır...
Güç ve para her şeye hakim olmaktadır.
Birilerinde, gençlik, enerji, tazelik, diğerlerinde ise, para, güç ve tecrübe vardır...
İkisi de birbirinden kendinde eksik olanı almaktadır...
Benzer insanların birbirleriyle hayatı paylaşma dönemi sona ermiş, eksik insanların birbirinden eksiklerini tamamlaması dönemi başlamıştır...
Randevu defterlerinden nüfus kağıdı daha eski olan kadınların silinme nedenleri budur.
Erkek hayatları artık yeni yeni paylaşımları değil, eksiklikleri gidermeye yönelmektedir.
Kadın okuyucumun söyledikleri doğrudur.
Çoğu erkeğin hayatında devrim yapılmak üzere çıkılan yol yenilgiyle sonuçlanmıştır...
Artık devrim lafı bir daha ağza alınmaz olmuştur... Sonuna kadar beraber gidilmesi düşünülen yollar, çoktaan çıkmaz sokakların duvarlarına çarpmıştır...
O yaşlardaki çoğu erkek için zaman el ele yürünecek yeni yollara çıkma zamanı değildir.
Yolların üzerinden zamanında çok tanklar geçmiş, üzerinde yürüyenleri tuzla buz etmiştir.
Şimdi 50'li yaşlarda hayat tanklarından hasbelkader kurtulmuş ürkek burjuva erkeklerinin tek hedefi, küçük ve daracık sokakların her birinde biraz durup eğlenmektir.
Gerçekleştiremediği devrimden önceki gençliğine, hepsi hepsi özenmekten ibarettir...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ben inandım siz de inanın   / 24-03-2006
 Kadın yaşlanmaları...   / 23-03-2006
 Jean Tigana hata yapınca...   / 22-03-2006
 Neden terk edilir erkekler?..   / 21-03-2006
 Terk edilen erkekler...   / 19-03-2006
 Pop star rol modeller...   / 18-03-2006
 Beşiktaş'ı seviyorum   / 18-03-2006
 Cep telefonlu ihanetler...   / 16-03-2006
 Bosque'ye benzemesin!   / 15-03-2006
 Kebabi erkekler...   / 14-03-2006
REHA MUHTAR
Randevu defterinden çıkan kadınlar...
Randevu...
MAHMUT ÖVÜR
Eroin baronundan 1 milyon dolarlık rüşvet...
SAVAŞ AY
Yıldız'ın donunu bırak Süleymaniye'ye bak!..
Yapımcı...
HINCAL ULUÇ
Biraz "sanatsal" dedikodu!..
Efendim İstanbul Devlet...
MEHMET BARLAS
Çağdaş uygarlık ile ezbercilik birlikte olmaz...
Turgut...
Oy aman Toraman
Oy aman Toraman
UEFA şansını kovalayan Beşiktaş, İbrahim Toraman'ın kendi kalesine...
Beni bilen oy verir
Beni bilen oy verir
4 yıllık G.Saray Başkanlığı'nı 2 yıl daha sürdürmek isteyen Canaydın,...
Baykal: Saldırının kurmay planlaması Başbakanlık'tan
CHP lideri Deniz Baykal, AK Parti'nin "masonik parti'' haline...
Menemen Ayaklanması
CHP'den ihracı istenen Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, dün CHP...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu