|
|
Kongre öncesinde F.Bahçe
Fenerbahçe'de sandık başına gitmeye sayılı günler kalmasına rağmen, bu konuda kimseden tek kelime çıkmıyor. Eski günlerdeki gibi Fenerbahçe'yi yönetmek için kimse bir yarışın içine girmiyor. Halbuki özellikle kulübün duayenleri çok adaylı kongrelerin kulübün kazancı olduğunu, adayların vaadleri ile gelişecek rekabetin camianın kazancı olacağına inanırlardı. Şimdi bırakın çok adayı, Aziz Yıldırım'ın karşısına rakip bile çıkmıyor. Burada başkan olmak isteyen kişinin kazanma şansının olmayacağına inanması kadar, Yıldırım'ın kulübü iyi yönettiği ve devam etmesi gerektiğine kanaat getirilmesi de önemli rol oynuyor. F.Bahçe'nin kongre sonrasında, 2006 yılı sonuna kadar ödemesi gereken borç miktarı 50 milyon dolara yakın. Son denetleme kurulu raporunda bunlar açıklandı. Yani aday olacakların ceplerine 50 milyon dolar koyması gerekiyor ki, belki bu da bir daha düşünmelerine neden oluyor. Kongreye çok az bir zaman kala sezonluk biletlerin satılmaya başlanması da ilginç. Yıldırım yönetimi ya görünen borcu azaltmak için seçim öncesinde kasasına para girmesini sağlamaya çalışıyor, ya da acil paraya ihtiyaç duyuyor. Mart'da seçilememeleri halinde (böyle bir ihtimal yok ama) kendi dönemlerinde olmayacak maçların tribün gelirlerini harcamış olacaklar. Bu konuda hiç bir kulüp üyesi çıkıp, konuşma da yapamaz. Zira son tüzük kongresinde yapılan değişiklik ile yönetim aleyhine konuşanların Haysiyet Divanı'na verilmesi söz konusu. Yönetimin ikinci çabası kongreye katılımın mümkün olduğu kadar çok olması için. 10 bin üyenin oy kullanma hakkı var. Ortada tek aday var. Ve F.Bahçe'yi üç yıl yöneteceklerin üye miktarının yarısından fazlasının tarafından seçilmesi gerekir. Doğal olarak azınlığın yönetimi olmak istemezler. Her şeye rağmen tek adaylı kongreyi doğru bulmuyorum. 100 yıllık F.Bahçe'yi yönetmek için Yıldırım ile birlikte başka talipler ortaya çıkmalı. Demokrasiyi yaşıyorsak, bu rejimin F.Bahçe'de olduğuna inanıyorsak, cesur insanların da varlığını bilmemiz gerekir.
|