Hassan'a ceza vermek

Bu, ilke ve prensipleri savunmak değil. Bunun adı disiplin gösterisidir. Dahası Beşiktaş'ı cezalandırmaktır. Neymiş efendim... Ahmed Hassan, Afrika Kupası'ndan bir gün geç dönmüş. Ne yani bir gün önce gelse ne yazar? Oysa Mısır'ı Afrika şampiyonu yapan ve turnuvada en iyi oyuncu seçilen Ahmed Hassan'a maçtan önce bir tören düzenlenir ve kendisi ile gurur duyulduğu deklare edilirdi. Ahmed Hassan da alkışlar içinde oynardı.
Teşekkür yok. Ceza var.
Mösyö Tigana'nın kişisel kaprislerini tartışmaya nokta koyalım ve futbolun analizini yapalım.
Önce Rize'nin antrenörü Güvenç Kurtar'ı tebrik edelim. Adam markajı saplantısından kurtulup alan savunmasını mükemmel uygulattı. İlk yarının en az gol atan ikinci takımı Rize'ye hücum oynatmayı başardı. Üç forvetle cesurca oynadılar. Gol pozisyonlarında zenginlik yarattılar. Ünal Alpugan'n gol vuruşu harikaydı. (Murat Şahin 30 metreden gol yemeyi seviyor galiba)
Mösyö Tigana ise bakın neler yaptı:
1- Beşiktaş üç forvet ile (Bobo, Tomas Jun, Gökhan Güleç) oynadı. Bu üçlünün arkasında ise İbrahim Akın vardı. Ama Bobo inanılmaz ağır. Jun ise orta sahaya çekilince Gökhan Güleç yapayalnız kaldı. (Ahmed Hassan o kadar çok arandı ki!)
2- Maçın en kritik anında Bobo ve Jun ikilisi oyundan alındı. Bunların yerine oyuna iki çaylak oyuncu Rıza Şen ve Kenan Özer girdi. Bu çocuklar ne yapsın ki?
3- Tigana'nın en büyük yanlışı bir İbrahim Akın-Sergen Yalçın değişikliği. Oysa AkınYalçın ikilisi yan yana oynasalardı (Rize'nin savunmaya çekildiği anlarda) Beşiktaş gol pozisyonlarında yaratıcı olurlardı.
Nobre olayı gündemde ya, hakem Oktay Demiray pozisyon kovaladı. İbrahim Üzülmez-Yasin Çakmak mücadelesinde, "Aldatma" dedi ve sarı kartını çıkardı. Artık hiçbir hakem kolay penaltı veremez. Çünkü bin kere düşünür!
MESAJ: Beklenen oldu, taraftar ayağa kalktı ve bağırdı: "Yönetim istifa; şerefiniz varsa gidin" Ne diyelim ki tribün rüzgarı ile gelen Sayın Demirören yine taraftar rüzgarı ile gidecek. (Taraftar çok zeki. Şunu da söyledi: "Borcunuzu ödeyin ve gidin")