Satış elemanlarının kralıymış Nahit Bey!
Çok eskiden, ben çocukken, apartman apartman dolaşan bir 'Pazarlamacı Nahit Bey' vardı hayatımızda! Haftada bir bizim apartmana da gelir, kapının önünde bavulunu açar ve apartmandaki kadınlara envai çeşit gecelik ve iç çamaşırı (evet doğru okudunuz, iç çamaşırı) satardı! Çocuk ve 'garson boy' ürünler de olurdu kendisinde. Bendenize de birkaç takım pijama alındığı için hatırlıyorum. Ama tuhaf olan, apartmanda yaşayan kendi halinde, sakin, mazbut ev hanımlarının, genellikle bizim daire kapısının önünde toplanıp, zayıf, bıyıklı, 40'lı yaşlarındaki Nahit Bey'le "Geceliğin dantelli olanını ver", "Bu sutyenin bir büyüğü var mı?" tarzında samimi bir muhabbet yapmalarıydı... Hatta hayatımızın bir parçası olan Nahit Bey, hanımların aldıkları gecelik modellerinden yola çıkarak birbirlerine yaptıkları "Seninki bakalım bunu görünce ne yapacak, hihihi!" türü özel hayat şakalarına bile şahit olurdu! Ama hiç istifini bozmazdı... Aileden biri gibiydi. Hanımlara saygıda kusur etmezdi. Çok kibar ve mesafeliydi. Şahsen, her modeli alıp önce kendi üzerinde tutarak göstermesini seyredip eğlenmek için perşembe akşam üzerlerini iple çekerdim! Nahit Bey muhtemelen satış elemanı ve müşteri arasındaki ilişkinin şahikasını, en gelişmiş, aynı zamanda en seviyeli noktasını bulmuştu!
NAHİT BEY EĞİTİM VERSE Doğrudan pazarlama hususunu 77'de çözmüştü ama böyle havalı terimlere ihtiyacı yoktu! On yıla yakın zaman geldi gitti, çay, kahve dışında hiçbir ikramı kabul etmedi o kadar zaman... Son yıllarda bile, hâlâ hanımlı beyli, 'arzu ederseniz', 'Estağfurullah', 'Zahmet olacak'lı konuşmalar sürüyordu alışverişlerde. Şimdi dükkana girer girmez "Canım, bebeğim, sen" diye hitap eden elemanların Nahit Bey tarafından eğitimden geçirilmesi gerektiği kanısındayım! 70'li, hatta 80'li yıllarda; evde, oturduğun yerden alışveriş yapmak çok daha zevkli, eğlenceli ve insan ilişkileri içeren bir tarzdaydı. Bakkal çırağı, manav çırağı, kapıcı, bozacı, eskici, börekçi, sütçü, bohçacı dışında Nahit Bey gibi tekstil, ne bileyim, kozmetik, hatta elektronik ürünler satanlarla ahbap olunur, muhabbet dolu alışverişler yapılırdı! Hatta Florya'ya kamp yapmaya gelen, bu esnada tatili bedavaya getirmek için ülkelerinden taşıdıkları iki kullanımda bozulan mikserler, tost makineleri ve kalın kristalleri yazlıkçılara satan Polonyalı'larla, Florya sakinlerinin arkadaş olduğunu hatırlarım. Ortak bir dil olmadığı halde ailece görüşenler, kekli börekli misafirlikler yapanlar bile vardı! Artık 'sanal' vaziyetler içindeyiz. Polonya'dan kalın kristal istersen, sitesine girip sipariş etmen yeter... Ancak sanal alışveriş, alışverişin 'eğlence' ayağını yerle bir etti! İhtiyaçları gideriyorsunuz sadece. Tabii internet bağlantınızın ve sitenin hızı ölçüsünde!
SANAL SATIŞ ELEMANI! Bugün, ev kadını olduğumdan değil, evde yazı yazmaya mahkum olduğumdan, internetten elektrik süpürgesi baktım! Beyaz eşya markalarından birinin sitesi, belki de benimle aynı kanaatte olduğu için, Amerikan tarzı bir 'sanal şirinlik'le, 'sanal satış elemanları'na yönlendiriyor müşterileri. "Mona neyi arayacağınızı bilir" diyor bir kutuda. Başka bir seçenekte, bıyıklı bir çizgi adamın altında "Ralph size uygun ürünü bulur" yazıyor! Ralph'ı gözüm tuttu. Belki Nahit bey'i andırdığı için... Kendisini kibarca tıkladım! Önce bana birkaç soru sorması gerektiğini belirtti. "Sırt ağrısından şikayetçi misiniz?!" Haydaa! Kardeşim hava temizleyen bir elektrik süpürgesi arıyorum, ne alakası var sırtımla? 'Hayır' seçeneğini işaretledim ve bana 13 ürün tavsiye etti! Demek ki bunlar sırt ağrısı yapabilecek ürünlerdi? Mi? Ralph, sırıtkan suratıyla ikinci sorusunu sordu: "Geniş alanları sık sık süpürmeniz gerekiyor mu?" Ne bileyim ben! Geniş alan olarak neyi kast ediyorsun? 'Evet' deyip geçtim. Seçenekleri 10'a indirmiş oldum böylece, ancak bu süpürgelerin 'sayfası görüntülenemedi'. Birkaç defa aynı hata olunca ister istemez "İnternet sitesi yapmayı beceremeyen bir markanın, elektrik süpürgesi nasıl olur?" düşüncesi belirdi kafamda! Ralph'in bütün sırıtkanlığına rağmen işe yaramaz bir salak olduğu gerçeği sarstı beni! O asla bir Nahit Bey değildi! İnternet üzerinden alışverişlerimi kitap ve CD ile sınırlı tutmaya karar verdim şimdilik. Nahit Bey'e buradan sevgilerimi yolluyorum. Ne yapar, nerededir bilmem. Ama çok sefil bir hayat yaşamadığını tahmin ediyorum. Zira sadece bizim apartmandan kazandıklarıyla bir ev yapmıştır muhtemelen! Sonuna kadar da hak etmiştir!
|