Helin...
Güçlülerin ve ünlülerin şımarık çocukları ya da patavatsız bilinen kardeşleri olmak nasıl bir şeydir acaba?.. Arzu edilir mi, yoksa kaçınılır mı?.. Çok ünlü bir kadının, küçük kardeşi olmak avantaj mıdır dezavantaj mı?.. Önceki akşam rastladığım Helin Avşar olmak, imrenilecek bir şey midir, yoksa kaçılacak bir şey mi?.. Hülya Avşar'ın kardeşi olmanın açtığı kapılar mı önemlidir, yoksa orta yerlere serilen hayatın taşınamazlığı mı?.. Küçük, ince ve narin bir kız Helin... Bu küçük kız bu kadar ağır ve göz önünde bir hayatı, bu kadar uluorta ve gecelerde yaşanan manşetleri, neyle kaldırabildi acaba?.. Hülya Avşar'ın kardeşi olmak mı avantajdı?.. Yoksa Hülya Avşar'ın kardeşi olarak, playboyların hedefi olmak mı dezavantajdı?.. Playboylarla yaşanan hayatlar bir genç kız fantasyası mıdır?.. Zevk, prestij ve özgüven mi sağlar?.. Çekici midir?.. Yoksa kaybolan hayatlar mıdır onlar?.. Yaşanan anlık zevkler, ömürlük bedellerle mi ödenir?.. Manşetlerde yaşanan playboy aşklar, sonrasında hesabı kesilecek birer fatura mıdırlar?.. Ömür boyu her ay mortgage gibi mi ödenecekdirler?..
Hülya Avşar'ın kendisi olmak, tercihi olsa da, kardeşi olmak kendi tercihi olmamak değil midir?.. İnsan kendi tercihlerinin bedellerini daha kolay ödemez mi?.. İnsan başkalarının hayatlarının bedellerini yaşarken daha bir zorlanmaz mı?.. Başkasının zenginliği yaşarken, daha bir vurdum duymaz olmaz mı?.. Ünden istifade ederken, daha bir cüretkar davranmaz mı?.. Bunlar mı onu, daha şımarık yapar?.. Bunlar mı ona patavatsız diye damgalar?.. Bunlar mı yaşanan her şeyin adını skandal yapar?..
Çok ünlü bir insanın kardeşi olmak çok ünlü bir insan olmaktan daha zordur... Çok güçlü bir insanın çocuğu olmak çok güçlü bir insan olmaktan da daha zordur. Çok ünlü ve çok güçlü olmak zordur... Ama zorluk kişisel bir tercihtir... Uğruna yapılan mücadelelerle eşdeğerdir... Yapılan mücadelenin kararı bireyseldir... Kazanımları ve kayıpları da esas olarak bireyseldir... Oysa, kişisel hayatlarında, bu mücadeleye girmeyenlerin, bu mücadeleden geçmeyenlerin, kendilerinin olmayan bir ünle yaşamaları, onları hayata yabancılaştırır... Kazanımları, istemleri, duyguları ve kayıpları... Her şeyi onlara yabancılaştırır... Bunların içinde onun olan bir şey yoktur... Bunların içinde onun kullandıkları vardır... Kullanım hakkına sahip olmak, mülkiyet hakkı anlamına gelmez... Senin olmayan şey sana mutluluk vermez... Sana mutluluk vermediği için kaybı sana mutsuzluk da vermez...
Senin olmayan hayatlara fazla özenilmez. O hayatlarda savruk ve hoyrat davranmak kimseye imkansız gelmez... İçten içe, imrenilen hatta kıskanılan, her halükarda gölgesinde kaldığı sanılan kişiyle aradaki durumu nötralize etmek her zaman mümkün olmaz... Onun için o hayatlar daha bir zikzaklı yaşanır... Onun için o hayatlar, daha bir skandallarla doludur... Onun için o hayatlar, her şeyde makulün fazlasıdır... Kendisinin olandaki azlık, başka şeylerde fazlalık olarak ortaya çıkacaktır...
|