kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Uykuya fotoğraf makinesiyle yatan adam
Yine o şiir ve Abdi İpekçi

Uykuya fotoğraf makinesiyle yatan adam

Yazı işlerinde "gündüzcüler"le "gececiler"in değiş tokuş saatleri. O saatler hep hareketli, telaşlıdır ama fazladan bir hareketlilik var. Gece müdürü Kemal Kök, gündüzcü editörlerden Metin Sever'e yangınlı bir ses tonuyla soruyor:
- Yapma yaaa! Peki nasıl olmuş, nerede olmuş, durumu nasılmış?
- Tam bilgi alamadık ki. Kapıp hastaneye kaldırmışlar hemen.
Sesler böylesi iri kıyım olunca yanlarına gelenler oluyor, onlar da soruyor kime ne olmuş.
"Tunca Bengin hastaneye kaldırılmış" diyor Kemal.

Ses kesen haber

Duyunca koşar adım gidiyorum yanlarına:
- Ne diyorsunuz siz ya? Tunca mı, hastane mi diyorsunuz?..
Sonra anlatıyorlar. Kimse ıcık cıcık bilmiyor ama, bilinen şey arkadaşımızın hastanede, yoğun bakımda olduğu. "Beyin kanaması geçirmiş, durumu kritikmiş."
Sesim soluğum kesik, başım dönüyor, yüreğim daralıyor. Sonra kafamın içinde hızlı bir film vizyona giriyor.

Can kardeşler
Askerlikte 'tertip' vardır ya, işte bizler de öyleyiz Tunca'yla.
Bizler?.. O zamanın Milliyet'inden Abdullah Öğülmüş, Turgay Gözdereliler, Coşkun Aral, Aydın Candabak, Bedir Seferoğlu, Tahir Yurtsever, Murat Demirel. Sonra başka gazetelerden diğer can kardeşler... Namık Koçak, Bülent Denli, Levent Çevik, Kadir Can, Olay Tan yani.

Bin şahit
Hemen hemen her gün ya işte, ya muhabbette bir aradayız. Atışma, tartışma, sevgi, sevda dostluk paylaşması içinde, bir küs bir barışık yaşamaktayız.
Sonra tek bir kare donup kalıyor o filmden. Deli dolu, hırslı, azimli, mangal yürekli, meslek sevdalısı bir adamın, Tunca Bengin'in yüzü donup kalıyor.
Fotoğraf makinesini boynuna takar, uykuya bile öyle yatardı desem, inanmayanlar olur. Ben yalansam, bin şahit daha var, soran öğrenir.

Herkes orada
Yukarıda saydığım isimler arası telefon trafiği başlıyor anında. Karar belli. Hemen Bakırköy Acıbadem Hastanesi'ne gidilecek.
Oradayız işte. Eşi, ağabeyi, yengesi, kapı yoldaşları, öğrencileri, genç kardeşleri hepsi hepsi orada.

İçeri dışarı
Doktor "olmaz!" diyor ama görmezsek hiç olmaz.
- O zaman çok kısa tamam mı? Bakın Güneri Bey (Civaoğlu) bile geldi, ısrarcı olmadı sizin kadar.
İçerideyiz. Tunca en köşedeki yatakta uyur gibi yatıyor. Seslerimizi duyup açıyor gözlerini. Şükür ki bilinci de açık. Doktora sözümüz var. Bir iki cümle, yüzünde gülücük, biraz olsun rahatlayışımız ve dışarısı.

Deli oğlan
İndiğimizde Derya Sazak orada, Abbas Güçlü orada. Hastane mükemmel, bakım mükemmel, bir de dualarımız... İnşallah tez zamanda yine ayaklanacak bizim deli oğlan.

Hafiften
Köşede neredeyse çocukluktan beri birlikte olduğumuz Abdullah
Öğülmüş duruyor. Artık kar renkli saçları, ağlamaktan kan çanağı olmuş gözleriyle kenara sinmiş, görünmemeye çalışıyor Tunca'nın eşine. Yanına gidip sırtına dokunuyorum hafiften:
- Toparla ulan kendini. Kaynanamdan beter oldun. Kıza moral vermeye geldik şu haline bak. Hem neyi var ki. 5- 10 güne kadar dikilir ayağa.

Duvara baş vurur

Kafayı kaldırıp, ancak aynı anadan babadan doğduğun bir kardeşin bakacağı gibi bakıyor yüzüme. Kekeliyor sonra:
- İstanbul'da oturduğu yerden Erzurum'da olup da geç haber aldığımız olayı bile kafasına takar bu herif. Spor servisi iş kaçırsa gider başını duvara vurur bilmez misin?
- Öyle. Huyu öyle ne yapacaksın?
- Peki deyiyor mu bunca strese? Daha elli yaşını yeni bitirdi, şu duruma bak. Hele bir kalksın odunla kovalayacağım ki böyle kafaya takmasın her işi.

Haydi Tunca
O da biliyor, ben de biliyorum, 'mahallemizdeki' herkes de biliyor. Tunca yakında ayaklanır. Bir iki gün sakin durmaya çalışır, sonra yine heyheylenir, dellenir, ardından da perhiz bozup "haber, haber" diye pimpiriklenir.
Haydi kardeş. Çok bile yattın. Kalk, işinin başına, eşinin yanına geç. Haydi!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Zeki, çevik ve ahlaklı   / 31-01-2006
 8 yaşındaki kız çocuğu nasıl hırsız oldu?..   / 29-01-2006
 Çocuk kaçırıyorlar haberiniz olsun!..   / 28-01-2006
 Gencecik kız çıra gibi sönsün mü?   / 27-01-2006
 Hıncal Abi haklı ya da haksız. Peki ama biz?   / 26-01-2006
 Bir cenaze töreninin anatomisi   / 25-01-2006
 Kurtarma timinden kurtar ya rabbi!..   / 24-01-2006
 En az üç dil bilip üç dilde küfredeceksin!..   / 22-01-2006
 Kilisede seks ve Papa'ya günah çıkaran Ağca   / 21-01-2006
 Dönmecilik mi yapıyoruz, gizli kamera koyup baksınlar!..   / 20-01-2006
MEHMET BARLAS
Bazı ortamlarda yaşam çok yorucu olabilir
Çetin Altan'ın...
SAVAŞ AY
Uykuya fotoğraf makinesiyle yatan adam
Yazı işlerinde...
EMRE AKÖZ
Reytingleri devlet mi belirleyecek?
Haber eski. Geçen...
MAHMUT ÖVÜR
Her yıl 7 milyon insan açlıktan ölüyor!
Dünya Sağlık...
HINCAL ULUÇ
Bir Haldun Dormen gecesinde ağlamak..
Beşiktaş...
El yordamıyla 1 puan
El yordamıyla 1 puan
F.Bahçe, Erciyes deplasmanında ellerle ayakta kaldı. Volkan kalede...
Luciano'dan 2. blok
Luciano'dan 2. blok
2003 yılında Galatasaray derbisinde son dakikada topu bloklayan...
CHP'yi Atatürk'le vurdu
Başbakan Erdoğan, malvarlığını açıklamadı ve topyekûn şeffaflık...
Erdoğan kamufle etmeye çalışıyor
Erdoğan'ın durumunu kamufle etmek için iddialar ortaya attığını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu