kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
  » Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ayşe: Futboldan gına geldi! Hıncal: Öğren sen de konuş
Ayşe: Futboldan gına geldi! Hıncal: Öğren sen de konuş
TRT ne yaptığını bilmiyor!..
Top 5 HINCAL
Top 5 AYŞE

Ayşe: Futboldan gına geldi! Hıncal: Öğren sen de konuş

Herkes futbol izliyor, herkes futbol konuşuyor. Hatta hızını alamıyor tartışıyor, birbirine kızıyor, gruplar kuruyor, iddiaya giriyor. Tabii, erkekler bunu daha çok yapıyor. Futbolla yatıp futbolla kalkıyorlar. Peki, bu arada futbolla hoş beş etmeyenler, futbolu altı üstü bir oyun olarak görenler ve gözünde büyütmeyenler ne oluyor?!! Bu haftaki sohbetimiz budur! Yıllardır 'Doksan Dakika' gibi en iyi futbol programlarından birinde yorumculuk yapan Hıncal Uluç bir yanda, futboldan gına gelmiş bir kadın olan bendeniz diğer yanda...
* AYŞE: Erkekler futbolu sevmeye mecbur mudur?
* HINCAL: Niye mecbur olsun, mesela ben sevmiyorum.

* Yıllardır 'Doksan Dakika'da futbol yorumculuğu yapıyorsunuz ama...
Yapıyorum başka! Artık hiç sevmiyorum.

* Neden?
Vazifem gereği seyrediyorum. Yıllardır seviyordum şimdi sevmiyorum. Kötü oynanıyor, bana zevk vermiyor. Futbol bir eğlence. Kötü filmi seyrediyor musun? Kötü televizyonu seyrediyor musun?

* O zaman sevmediğiniz bir konu hakkında her hafta televizyon programı yapmak, konuşmak sizi yormuyor mu?
Yoruyor. Biz aslında Haşmet'le bu programı bırakmaya niyetliydik ama Kenan'ın ölümü üzerine onun adını, onun programını yaşatmak için devam etmeye karar verdik.

'KOLAY İZLENİR'
* Her hafta konuş konuş, tartış tartış... Futbol bu kadar mühim mi?
Tabii ki mühim. Türkiye'deki milyonlarca insanın seyrettiği bir şeyi konuşmak niye mühim olmasın!

* Popüler olduğunun farkındayım da neden basketbol, voleybol değil de futbol yahu?
Futbol, kolay anlaşılır ve kolay izlenir. Üç tane maç izleyen adam teknik direktör gibi konuşmaya başlayabilir. Başka hiçbir sporda bu yok. Basketbolu elli kere izle, anlamazsın. Futbolu iki kere seyret uzman olursun.

* Şimdi ben de iki kere seyretsem uzman olabilir miyim yani?
Olursun!

* O zaman, ben iki maç izleyip de uzman kesileceksem sizinle aramda ne fark olacak?
Hiçbir farkımız olmaz.

* Tabii, burada yorumculuktan parayı kazanan siz oluyorsunuz, ben değil.
Sen de köşe yazıyorsun, ben de köşe yazıyorum. Sen benim onda birim kadar kazanıyorsun... Niye?

* Sizin gazeteciliğe verdiğiniz yıllarınız var, isminiz var...
Demek ki, herkesin oynamasının fiyatı belirlemediği gibi, herkesin futboldan anlaması da fiyatı belirlemez.

* Şimdilerde kadınlar da futbolla pek haşır neşir oldular sanki...
Stadyumlar adam oldu artık. Kadınların gelebileceği hale geldi. Rahat rahat girip çıkabiliyorlar ve sevgilileriyle beraber izleyebiliyorlar.

* Sizin evinizde maçlar şölen halinde izleniyor. Bir sürü arkadaşınız geliyor ama kadınlara giriş yasak. Niye?
Çünkü kadınlar olunca rahat rahat sövemiyorlar.

* Hah işte! Ben de bu yüzden futboldan soğudum. Küfür kıyamet... Ben de ondan hoşlanmıyorum.
Onun için gelmiyorsun zaten! (Gülüyor...)

''KURTULUŞ YOK MU?'
* Ben daha iki erkeğin bir araya gelip de onuncu dakikadan sonra futbol konuşmaya başlamadığını görmedim.
Maçı konuşmak çok kolay; maç konusunda üç saat konuşulabiliyor. Başka bir konu olunca bu kadar konuşulamıyor. 'Şu Çılgın Türkler'i birisi okumuştur, diğeri okumamış. Mehmet Ali Erbil'in filmleri... Biri izlemiş, biri izlememiştir. Ama futbol herkesin ortak yanı...

* Yani şu futbol muhabbetinden kurtuluşumuz yok mu?
Niye kurtulasın ki?

* İnanın çok sıkılıyorum artık. 'Ne olacak bu Fener'in hali?' girişiyle konuşmaya bir dalıyorlar, beş saat bitmiyor...
Belki erkeklerin de sizsiz olmaya ihtiyaçları var. Siz istiyorsunuz ki; bıdı bıdı bıdı bıdı erkeklerin hayatı siz olun, hayır efendim.

* Hiç de öyle değil. Biz öyle bir şey istemiyoruz. Ama iş birinci lig maçlarıyla kalmıyor ki. İsteyen adama her gece bir maç var televizyonda. Sonra ağız tadıyla arkadaşlarla yemeğe çıkmışsın yine konumuz futbol!
Sen de öğren futbolu, sen de konuş...

* Öğreniyorum, hatta biliyorum bile ama bir yerden sonra içime sıkıntılar basıyor, başka şeyler yapmaya başlıyorum.
Başka şeyler yap... Sana yapma diyen mi var?

* Kız arkadaşınızla maç izlediniz mi?
İzlediklerim oldu, izlemediklerim oldu...

* Bazen kadınlar maç sırasında devamlı soru sorarlar. Niye kart gördü, bu futbolcu kim, şunun adı ne?.. Size maç sırasında böyle sorular sorsa sevgiliniz...
Dershane değil orası. Maçın dışında bir şeyler sorup senin konsantrasyonunu dağıtana herkes çıldırır. Şimdi, sen bana soru sorarken yan masadan birileri gelip soru sorsa sinirlenmez misin?

'ÖĞRENMEMEK AYIP'
* Ama ben maçta merak ettiğim için soruyorum. Kimsenin röportajını bölmüyorum. Hem bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp!
Sen kendi kendine seyret öğren. Futbolun kolaylığı orada. Üç tane maçı ciddi ciddi seyret, üçüncü gün Haşmet'le tartışmaya başlarsın.

* Aman hangi birini tartışayım. Dedim ya birinci ligle kalsa iyi, isteyen adama her gün izleyeceği bir maç var.
O senin başarısızlığın.

* Niyeymiş o?
Benim yanımda öyle bir kadın isterim ki; Fener-Galatasaray maçı oynanırken ben televizyona değil ona bakayım...

'AKLI MAÇTA KALIR'
* Öyle kadın henüz anasından doğmadı! İstersen dünyanın en güzel, en çekici kadınını adamın karşısına dik, futbolsever bir erkek asla derbi maçını bırakıp, ona bakmaz. Hatta kadına gıcık olur.
Sen bunu bile beceremiyorsan, adam birinci lig maçını değil ikinci lig, üçüncü lig maçını da izliyorsa; sende hiç iş yok demektir.

* Haa!.. Kabak benim başıma patladı yine. Suçlusu benim yani... Öyle mi?
Tabii!

* Yine söylüyorum; bir erkeği derbi maçı izlemekten dünya güzeli gelse alıkoyamaz. Ben diyorum ki, maçlarını izlesinler ama bir yerde durmayı bilsinler. Hayatlarını adamasınlar bu işe...
İnsan ilişkileri tercihlerle ortaya çıkar. Ben bir zamanlar sinemaya gidelim dedim, "hangi film oynuyor?" dedi diye kızı bıraktım. Sen kaçıncı ligde sevgilini idare ediyorsan o ligdesin demektir.

* Yine hiç katılmıyorum. Verdiğiniz örnekle bizim durumumuz apayrı.
O zaman kendini riske etmeyeceksin. Adamı tercih durumunda bırakmayacaksın. Çünkü seni tercih etse bile, aklı maçta kalacaktır. Ve senden sonra aynı şekilde fedakarlık bekler. "Ben onun için maçı seyretmedim, o benim için şunu yapmadı" der...

* Sizin maç izlemek yerine beraber olmayı tercih ettiğiniz bir kadın oldu mu?
Sevdiğim kadın için her şeyi bırakırım ama benim sevgililerim hoşlandığım şeylerle ilgili beni bu imtihana sokmadılar.

* Yani hiç böyle bir şeyi denemediniz. Sevgilinizin yerine maçı seçmediniz.
Onları tercih edeceğimi biliyorlardı...

AYŞE & HINCAL

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 İstediğimiz kadar abartıyoruz
 Söylenenler doğru!
 2006 da Türk sineması hız kesmeyecek
 'Saatli Kule' 45 yıldır hiç durmadı
 Hatay tarihini kaybediyor
 Tarihi konak müze oluyor
 Karanlık geçmişten parlak geleceğe
SEDA KAYA GÜLER
Neden?
Haftalık bir derginin radyoda yayınlanan reklam...
Artık dans değil müzik ön planda
Artık dans değil müzik ön planda
Nez, müzisyen kimliğinin öne çıkmasını istiyor. Esquire dergisine...
Uludağ 'bayram' etti!
Uludağ 'bayram' etti!
Son birkaç yıldır eski popülaritesinden uzak olan Uludağ bu yıl biraz...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.