| |
|
|
"Aynen böyle yaz!.."
MERHABA Elazığ. Merhaba Kapalıçarşı esnafı. Tarihi "Kasaplar Fırını"nın karşısında, Tutak Gıda var. Kapalıçarşı'nın eskilerinden. Girdik ve sorduk: - Fiyatlar nasıl? Bünyamin Gençkaya dedi ki: - Emekliye, dula, yetime, fakire, fukaraya göre pahalı... Siz şehirlilere göre ise ucuz.
Dükkanda çeşit çeşit "hörcik" var. Hörcik "üzüm sucuğu." İçi ceviz, dışı üzüm bulamacı. Hörcik yedik, çay içtik, esnafı dinledik. Fethi Tutak anlatmaya başladı: - İşsizlik yaygın... Büyükler rahat ama, küçük esnaf zor durumda.
Dükkana müşteriler gelip gittiler. "Bizim söylediklerimizi de yazın" dediler: - Ankara, Elazığ'a el uzatmıyor... İktidar, Elazığ'a soğuk bakıyor. - Neden? - Mehmet abiyi (Ağar) seviyoruz, ona oy veriyoruz ya... Galiba o yüzden.
Tuzsuz peynir 3 milyon. Tuzlusu 4 milyon. Tereyağı 8 milyon. Hörcik 10 milyon. Çeşit bol. Müşteri az.
"Ortaya" soruyoruz: - İçinizde Kürt var mı? Bünyamin yanıt veriyor: - İçimizde Kürt de var, Zaza da, Alevi de, Sünni de... Ama kimsenin, kimseyle sorunu yok. Müşterilerden biri "heye" diyor: - Sokakta kibrit satan, kağıt peçete satan çocuklar Kürt... Bingöl'den geliyler... Kimsenin kimseyle sıkıntısı yok... Ankara'dakiler suni bir gündem oluşturmak isteyiler.
"Allahısmarladık" diyerek çıkarken, birkaç kişi "yaz beyim" diye bizi durduruyor: - Elazığ'ın belini büken, en başta işsizlik... Aynen böyle yaz.
|