|
|
|
|
|
|
Her şeyin azı karar çoğu zarar
Nedir güzel olan? Aşk mı, yemek mi, gezmek mi, eğlenmek mi, başarı mı, şöhret mi yoksa zenginlik mi? Hepsi güzeldir tabii ama nereye kadar? Fazla sevgiyle karşınızdakini sıkabilirsiniz, işkolik olursanız yaşamın amacı sisler arkasında kaybolabilir. Şöhret sizi ezebilir, gece hayatı ise kısa sürede anlamsız gelmeye başlar. Ya zenginlik nedir acaba? Bu o kadar kuşku götüren bir şey ki, hayatım boyunca paraya ihtiyacı olmayan bir kişi bile görmedim! Para arttıkça ihtiyaçlar ve beklentiler de artıyor. Hayatın tadını sonuna kadar çıkarmak bir sanattır. Ama inanın bu haz için 'çok'lara ihtiyacınız yok. Mutluluk bir denge meselesi belki de... Bu yaklaşımı sağlık ve güzellikle ilgili konulara uygulayacak olursak şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşabiliriz. Yaşam için zorunlu olan proteinlerin, egzersizlerin, vitaminlerin, kremlerin, kozmetik işlemlerin ve hatta suyun bile fazlası zararlı olabilir. Yani ölçüyü bilerek durabilmek ve 'hayır' diyebilmek çok önemli!
* Aşırı egzersiz zararlıdır: Egzersiz yapmak her derde devadır. Özellikle orta yaştan itibaren, en ılımlı egzersizler bile uzun yıllar sağlıklı kalmanın en güvenilir yoludur. Ancak aşırıya gittiğimiz durumları duyumsamak, kalbimizin fazla yorulduğu noktayı algılamak gerekir. Bizi çok fazla yoran egzersizler vücudumuzda serbest radikallerin artmasına neden olurlar. Aşırı zorlanma, stres hormonu 'kortizol'ün daha fazla salgılanmasına yol açar. Fazla kortizol bağışıklık sistemini zayıflatır. Aşırı egzersiz kalbi yorar. Şaşıracaksınız ama kemik kaybına hatta dişlerin çürümesine bile neden olabilir.
* Kremlere ne demeli? Nemlendirici kullanmak artık su ve uyku gibi yaşamın temel ihtiyaçları arasına girdi. Cildimizin esnekliğini koruyan ve ona nem veren bu kremlerin faydasını ancak yeteri kadar sürersek görürüz. Bunun için az miktarda ve tek çeşit ürün kullanmak yeterlidir. Daha fazla nemlendirici sürmekle kırışıklarımızı yok edemeyiz. Olsa olsa, cildimizdeki gözeneklerin büyümesine, cildin yağlanmasına, sivilcelere ve dermatitis adı verilen bir cilt hastalığına davetiye çıkarmış oluruz. Cildimizi hafifçe soyan meyve asitleri veya AHABHA ve PHA'lı ürünler de çok yararlı olmakla birlikte, şampuan, maske ve toniklerin bir çoğunda hidroksi asitler vardır. Buna dikkat etmek ve asit içeren iki cilt ürününü, aynı dönemde kullanmaktan kaçınmak gerekir.
* Güneşten korunma: Amerika ve Avrupa'da insanlar güneşten korunma konusunu biraz abarttılar. Yaz-kış demeden, 60 faktörlü koruyucular kullanmaya ve özellikle çocuk ve yaşlıları dışarı çıkarmamaya başladılar. Oysa hiç güneş görmezsek sağlığımız bozulur. Ölçülü güneş, bağışıklık sisteminin gücünü ve kalsiyum emilimini artırır, kanser hücrelerinin büyümesini önler. Sıcak iklimlerde yaşayanlar, soğuk ve güneşsiz bölgelerdekilere oranla meme kanseriyle daha az karşılaşıyorlar. Bir araştırmaya göre meme kanseri olan hastalarda genellikle D vitamini eksikliği var. D vitamini üretmenin en emin yolu biraz güneşlenmektir. Beyaz ciltler için 10-15 dakika, esmerler için en fazla yarım saat yeterlidir.
Dr. Yasemin Fatih Amato
|
|
|
|
|
|
|
|
|