Türkiye, ekonomisindeki görünümüyle Çinli firmaların ilgi odağı oldu..
Hissesinin yüzde 50'si Çin Halk Cumhuriyeti'ne ait olan Telekom şirketi ZTE Corporation, Doğu Avrupa Yönetim Merkezi'ni İstanbul'a taşıyarak Türkiye'ye ilgisini yoğunlaştırdı.
ZTE, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi'nin ikinci etap altyapı ihalesini kazanan Çin CRCC firmasıyla ortak çalışarak, sinyalizasyon ve görüntüleme sistemlerinde ürün sağlayıcı olarak görev üstlenecek.
ZTE Corporation Türkiye Müdürü Yingxia Zhou, Türkiye'ye ilgilerinin nedenlerini anlattı. Yingxia Zhou, Türkiye'nin genç nüfusu ve telekom sektöründeki pazarıyla
yüksek potansiyelinin bulunduğunu, bunun yanında iyi yetişmiş insan kaynağına sahip olduğunu belirtti. Yetişmiş insan gücünün iş geliştirmeyi kolaylaştırdığını vurgulayan Yingxia Zhou, Türkiye'nin ekonomik görünümüyle yatırım yapmaya değer bir ülke olduğunu kaydetti.
''FARKLILIKLARIN AVANTAJI KULLANILMALI''
Avrupalı şirketlerin Türkiye'de uzun süredir iş yaptıklarını, bu nedenle kendileri açısından ağır bir rekabet ortamı bulunduğunu dile getiren Yingxia Zhou, Çinli firmaların batılı şirketlerle rekabet edebilmesi için farklılıklarının avantajlarını kullanmaları gerektiğini söyledi.
ZTE'nin bu anlamda önemli avantajlarının bulunduğuna işaret eden Yingxia Zhou, müşterilerinin ihtiyaçlarında gösterdikleri esnekliğin batılı şirketlere göre daha yüksek olduğunu, ZTE'nin bu sektörde Avrupalı şirketlerle rekabet edebilecek teknolojisini ürettiğini ve yeteri kadar rekabet gücünün bulunduğunu vurguladı.
Son yıllarda yeni teknolojilerin Çin'de geliştirildiğini, Wimax, 3. Nesil Haberleşme, IPTV ve UMTS teknolojilerinin Çin'den sağlandığını anlatan Yingxia Zhou, Türkiye'de bu teknolojilerin kullanımına yönelik büyük bir potansiyel bulunduğunu, GSM operatörlerin, şebekelerini bu hizmetlere dönük genişletmelerinin gerekeceğini kaydetti.
Yingxia Zhou, Türk Telekom'u satın alan şirketin katma değerli servisler için agresif düşündüğünü, yeni yönetimin bu düşüncesinin ZTE için iyi bir potansiyel olduğunu, ZTE'nin iyi bir ekiple gerçekleştirdiği teknoloji çalışmalarının Türkiye'de artık meyvesini alma zamanının da geldiğini dile getirdi.
ZTE'NİN ÜRÜNLERİ
ZTE İş Geliştirme Müdürü Hakan Bakır ise 1985 yılında kurulan ZTE'nin 25 bin çalışanı ve 13 ar-ge merkeziyle büyük bir telekom şirketi olduğunu ifade etti. Şirketin Doğu Avrupa Yönetim Merkezi'ni İstanbul'a taşıyarak Türkiye'ye verdiği önemi ortaya koyduğunu vurgulayan Bakır, ZTE'nin geliştirdiği teknolojiler ve pazara sunduğu telefon santralleri, cep telefonları, baz istasyonu ve ADSL ürünleriyle pazardaki yerini aldığını belirtti.
ZTE'nin özellikle CDMA teknolojisinde dünyanın en iyi firması olduğunu ileri süren Bakır, Türkiye'de televizyonlarda yayınlanan yarışma programlarına izleyicilerin mesajla katılarak oy verebilmesi ve fatura ödemelerindeki istikrara göre promosyon verilmesine ilişkin teknolojileri de ZTE'nin geliştirdiğini kaydetti.
ZTE, KKTC'NİN ADSL İHALESİNE GİRDİ
Bakır, henüz hızlı internet erişimi ADSL bulunmayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) açılan ihaleye de katıldıklarını, 16 Aralık'ta tekliflerini verdiklerini, ihaleyi kazanmaları halinde KKTC'de ilk etapta 20 bin abone kapasiteli ADSL altyapısı kurmayı planladıklarını söyledi.
Hasan Bakır, ZTE'nin, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi ikinci etap altyapı ihalesini kazanan Çinli CRCC firmasıyla ortak çalışacağını, bu işte ZTE'nin ürün sağlayıcı firma olarak görev alacağını belirtti. Bakır, ZTE'nin transmisyon, sinyalizasyon, anons, güvenlik ve görüntüleme sistemlerini sağlayacağını bildirdi.
Hızlı trenlerin saatte 200 kilometre hızı aşması halinde özellikle GSM baz istasyonları arasındaki geçişlerde haberleşmelerde kesilmeler yaşandığını ifade eden Bakır, abonelerin bundan mağdur olduğunu, bağlantı kesilmelerini önlemek üzere demiryolu için teknolojik ürünler geliştirdiklerini belirtti.
Çin telekomun Türkiye ilgisi
