kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Emlak
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Sabancı: Bölgesel dengesizlikler giderilmeli
İş dünyasından yargı eleştirisi
Sabancı: Bölgesel dengesizlikler giderilmeli
"TÜSİAD ve Başbakan arasında bir gerginlik yok"
Erdoğan TOBB toplantısına katılacak
Sezer: Yolsuzlukların üzerine gidilmeli
Seçim barajı düşürülsün önerisi

Sabancı: Bölgesel dengesizlikler giderilmeli

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, öncelikle ekonomiyle ilgili üç konunun dikkatle ele alınması gerektiğine vurgu yaparken, bunları ''cari açık, işsizlik ve bölgesel gelişme dengesizliği'' olarak sıraladı.

Sabancı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de katıldığı Ankara HiltonSA'daki TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında yaptığı konuşmada, bu üç konudan en çok tartışılanının ''cari açık'' olduğunu hatırlattı.

Cari açığın geçmişe göre, daha az borç yaratarak finanse edilebilmesinin
önemli bir gelişme olduğuna işaret eden Sabancı, ancak yine de mevcut durumun dikkatle izlenmesi ve yapısal bazı değişiklikler için bir an önce düğmeye basılmasının elzem olduğunu bildirdi.

Cari açığın oluşumunda yatırımlardaki artışın önemli faktörlerden biri olduğunu kaydeden Sabancı, şöyle devam etti:''Bundan vazgeçmemiz mümkün olmadığına göre, ekonomimizin cari açık üreten yapısını değiştirmemiz gerekir. Bu, sanayi üretimimizin katma değerini yükseltmeyi gerektiren ve ancak orta vadede sonuç verebilecek ciddi bir strateji işidir. Kısa vadede ise ülkeye giren sermayenin kompozisyonunu değiştirmeye çalışmak gerekir. Bu da doğrudan yabancı sermaye girişinin artırılması anlamına gelir. Bu konuda olumlu bazı gelişmeler kaydediyoruz. Örneğin vergi oranlarında yapılan indirimin yatırımları çekme açısından önemli bir rekabet engelini ortadan kaldırdığını düşünüyoruz, ancak bu kararın haksız rekabetin önlenmesi için atılacak doğrudan adımlarla desteklenmesi gerekir.''

İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜ AZALTILMALI

Sabancı, istihdam üzerindeki aşırı vergi yüklerinin kayıtdışı istihdama yol açtığını vurgularken, vergi denetiminde yeni felsefenin,mevcut mükellefleri daha çok sıkıştırmak değil, kayıt altına girmeyeni kayda almak olması gerektiğini bildirdi.

Bu çerçevede zorlu kararları verip, basit idari düzenlemeleri gerçekleştirememenin, anlaşılması güç bir durum yarattığını kaydeden Sabancı, yabancı sermaye yatırımlarının artarak devam etmesi için yabancıların gayrimenkul edinimindeki hukuki boşluğun bir an önce doldurulması gerektiğini söyledi.

''İdari Yargılama Usul Kanunu'' ile ilgili düzenlemede bir türlü ilerlemenin kaydedilemediğine işaret eden Sabancı, yerli ve yabancı yatırımcıların işlemlerini tek elden takip etmek ve sorunlarını çözmek üzere tek durak ofis olarak çalışılacak bir yapılanmaya gidilmesinin uzun süredir konuşulduğunu bir ilerlemenin elde edilemediğini söyledi.

Sabancı, AB'ye üyelik müzakerelerini kapsayacağı tahmin edilen 2006-2014 döneminde Türkiye'nin yıllık ortalama yaklaşık yüzde 6 civarında büyüyebileceğinin öngörüldüğünü hatırlatırken, söz konusu büyümenin gerektirdiği ek sabit sermaye yatırımlarının ise yabancı sermaye girişleriyle destekleneceğinin varsayıldığını kaydetti.

''YATIRIM, İSTİHDAM DEMEKTİR''

''Yatırım, istihdam demektir'' diyen Sabancı, dikkatle ele alınması gereken ikinci önemli konunun da bu olduğunu söyledi.Yatırımların önünün, bu büyüme oranlarını yakalayacak biçimde açılmadığı takdirde bugüne kadar yapılanların da bir anlam kazanamayacağını vurgulayan Sabancı şöyle devam etti:

''Çünkü, Türkiye'nin daha çok istihdam yaratmaya ihtiyacı var. Bu konuda kilit noktalardan biri, küçük ve orta boy sanayinin istihdama yapabileceği büyük katkıdır. Türkiye'nin KOBİ'ler için ayrı bir stratejisinin olması şarttır. Böyle bir strateji olmazsa istihdamı gerektiği kadar artıramamak bir yana refahı ülke sathına yaymakta da zorluk çekilebilecektir. Bu da bizi dikkat edilmesi gereken üçüncü konuya getiriyor. Türkiye'de bölgeler arası bir gelişme eşitsizliği var. Bu eşitsizlik, tıpkı istihdam sorunu gibi ekonomik faaliyetin nihai amacının yani toplumsal refah artışının yaygınlaşmamasına, dolayısıyla pratikte gerçekleşmemesine yol açmaktadır. Çünkü burada ortalamaların ne olduğu değil, gerçekte nüfusun çoğunluğunun refahtan ne kadar pay aldığı önemlidir. Hal böyleyken kalkınma anlayışını, bölgesel potansiyellerin harekete geçirilmesi prensibine dayandıran bölgesel kalkınma ajanslarının neden hala devreye sokulmadığını anlamak mümkün değil.''

BUGÜNE KADARKİ BAŞARILI ADIMLAR

TÜSİAD Başkanı Sabancı, son yıllarda altına imza atılan önemli gelişmelere bakıldığında, on yılların çözümsüz sorunlarında başarılı adımlar atılabildiğine şahit olunduğunu söyledi.

Hükümetin işbaşına gelir gelmez AB konusunda dikkati çeken bir kararlılık sergilediğini, Kopenhag Siyasi Kriterleri çerçevesinde, demokratik standartların gelişmesi yönünde önemli açılımların sağlandığını kaydeden Sabancı, kamu otoritesi dışındaki kurumların sürece etkin katılımını sağlayacak bir model henüz netlik kazanmamış olsa da, esnek ve dinamik bir ''Müzakere İzleme ve Yönlendirme Komitesi'' ile müzakere sürecinin başlamasının, heyecan verici bir gelişme olarak kaydedildiğini ifade etti.

IMF destekli makro uyum programlarının, birbiri ardına başarıyla ve itinayla uygulandığını kaydeden Sabancı, makro ekonomik istikrarın büyük ölçüde sağlandığını söyledi. Sabancı, şöyle devam etti:

''Şüphesiz hem iç hem de dış dengede bazı kırılganlıklar devam ediyor, ancak hükümetin makro ekonomik istikrara verdiği önem, çok belirgin ve umut verici. Uygulanan makro uyum programının 2007 sonuna kadar sürdürülecek olması, 2006 yılında Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesine geçecek olması yine 2006 yılı itibariyle 3 yıllık orta vadeli mali planın devreye alınacak olması, yabancı sermaye girişindeki belirgin artış ve özelleştirme sürecinde elde edilen başarı, orta vadeli kararlar için olumlu bir atmosfer yaratıyor.''
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

d
Gündemin üst sıralarında yer alması gereken bir başka konunun da ''ifade özgürlükleri ve siyasi katılıma'' yönelik sorunlar olduğunu ifade eden Sabancı, ''nedense demokrasi konusunda ileri geri çalkalanmaktan bir türlü kendimizi kurtaramadık. Fazla demokrasinin Türkiye'yi dış güçlere karşı zayıf düşüreceği inancı, kendi kendimizi zayıf düşürmenin en önemli aracı haline geldi'' dedi.

Sabancı, ifade özgürlüğünün önüne konan engelleri bir türlü tam anlamıyla ortadan kaldırmayarak, siyasi katılımın kanallarını tıkayarak, sivil toplumun gelişmesine mütereddit kalarak, demokratik hakların kullanılması sırasında güvenlik güçlerinin oransız güç kullanımına göz yumarak, kültürlerin özgürce gelişebileceği ortamlar yaratılmasını, Türkiye'yi bölme planlarının bir parçası olarak görerek, ''demokrasimizi evrensel ölçülere göre geliştirmek yerine orta karar bir seviyede tutmaya çalışıyoruz'' dedi.

Kamu otoritelerinde gözlenen kararsız tutumun bazı yasa maddelerinin kapıdan kovulup bacadan girmesinin, Türkiye'nin demokratik standartlarda elde ettiği başarıyı dış dünyaya anlatma çabalarının önüne bir engel olarak dikildiğini belirten Sabancı, Türkiye aleyhine propaganda yapanların istikrar ve demokrasi içinde gelişmesini istemeyenlerin sürekli kışkırtma zemini arayanların ekmeğine yağ sürdüğünü anlatırken, şunları kaydetti:

''Orhan Pamuk, Hırant Dink davalarına, Hasan Cemal, İsmet Berkan, Murat Belge, Haluk Şahin ve Erol Katırcıoğlu hakkında açılan davalara (yasalar böyle ne yapalım) bakış açısıyla değil yasaların çağdaş, çoğulcu, demokratik standartlara uygun olmamasının siyasi sorumluluğu üstlenilerek yaklaşılmalı.''

d

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 "Türkiye kısmen özgür"
 İstanbul'da buzlanma uyarısı
 Basın kartları değişiyor
 Kürşat Yılmaz'a rekor hapis istemi: 307 yıl
 Çocuk ölmeseydi kimbilir kime kıyacaktı
 İzmirliler Başbakan Erdoğan'a tepkili
 Yılan balığıyla kokain gizlediler
 Hastanede intihar dehşeti
 Baydemir'in konuşmaları suç değil, ifade özgürlüğü
 Folklor kıyafetine suç duyurusu
 Babanın feryadı: Oğlumu bayramda bize gönderin
 Hayata dönüş protestosu
YILMAZ ÖZDİL
Şeb-i Arus...
Ben merak ediyorum, bir siyasetçinin...
ALİ KIRCA
Buzdan kilitler!
Önceki gece televizyonlar; -alt yazılar...
ÖMER LÜTFİ METE
Çuval çuval derin tercüman
Kuzey Irak'taki...
UMUR TALU
İnandılar, soyuldular!
Şahsen sizin de başınıza gelmiş...
FATİH ALTAYLI
Dubai'ye var da Hyundai'ye yok mu?
Ford Otosan'a...
ERDAL ŞAFAK
Bir devi cüceye kaptırmak
Çek Cumhuriyeti, Orta...
Arka bahçe sola çekti
ABD'nin arka bahçesi Latin Amerika'da iktidarı Bush karşıtı...
Kararlarım korkunç kayıplara sebep oldu
ABD Başkanı Bush binlerce sivilin ve askerin öldüğü Irak'ta hata...
Nereden tutsan elinde kalıyor
Nereden tutsan elinde kalıyor
1- Beşiktaş'ta borç, muhalefete göre 111 milyon YTL'ye ulaştı.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu