Önemli olan baş olmak

Gerets ile ilk derbisini kazanan G.Saray'ı, İliç'i ve Gerets'i nasıl buldunuz?
İliç'in iyi oyuncu olduğunu, Gerets'in İliç'i oyundan erken almakla hata yaptığını ısrarla yazıyorum. Gerets ne yazık ki, İliç'in değerinin farkında değildi. Nihayet bu değerin farkına vardı. G.Saray'ın orta sahasını devreye sokması İliç'e de yaradı. G.Saray uzun süre 4-1-5 düzeninde oynadı. Oysa orta sahası kalabalık G.Saray daha verimli. Başarılı olan bu düzende bir tek Orhan Ak'ın yerine Ergün girebilir. Heinz bu takıma girecek çapta bir oyuncu değil. En azından buradaki maçlar kalitesini anlamamıza yetmedi. Tabii öyle bir kalite var ise.
Gerets, Fenerbahçe maçındaki hatalarını tekrarlamadı. Bunda Beşiktaş'ın takım olarak çok kalitesiz olmasının da etkisi var. Beşiktaş, Türkiye'nin en kötü defanslarından birine sahip. Derbide Youla girene kadar forvetsiz oynadılar. Ligin üç büyüğünden biri olacaksınız; forvetsiz maç kazanmayı düşüneceksiniz. Bu, kabul edilemez. Gerets'in vahim bir hatası vardı. Beşiktaş'ın iyi kullandığı bilinen kornerlerden iki gol bulması G.Saray'ın rakibin az sayıdaki silahına konsantre olmadığını gösteriyor.

* Futbolda olağanüstü kongre kararı alındı. Bundan sonra neler olur, kimler aday çıkar?
Aday olabileceğinin sinyallerini veren Hasan Doğan, herhalde artık federasyon yönetiminde tecrübe kazandığını düşünüyor. Tecrübe bu kadar kolay kazanılsaydı, o kadar değerli olmazdı. Bu nedenle Hasan Doğan'ın Futbol Federasyonu Başkanlığı'na soyunmasını abesle iştigal olarak yorumladım. Tabii; AKP iktidarının desteğiyle kendini buna yetkin görebilir. Ve hatta seçilebilir de... Ancak AKP de görmüş olmalı ki; hak etmeyen kişilere verilen koltuklar iktidar partisine zarar veriyor. Bana sorarsanız Türkiye Futbol Federasyonu'nun başına geçebilecek tek isim Şenes Erzik.

* G.Saray Başkanı Özhan Canaydın, Kulüpler Birliği'nin de başkanı oldu. Bir koltukta bu iki karpuz taşınabilecek mi?
Özhan Canaydın eşyanın tabiatına aykırı ve saçmasapan işler peşinde. Kulüpler Birliği'nin kuruluş amacının "Anadolu takımlarını Üç Büyükler karşısında güçlü kılmak" olduğunu Özhan Canaydın bilmiyor mu? Anadolu kulüpleri naklen yayınlardan hak ettiklerinin üzerinde bir pay alabilmek için bu birliği kurdular. Yani Kulüpler Birliği genel olarak Üç Büyükler'in rakibi. Şimdi Üç Büyükler'den birinin başkanı, Kulüpler Birliği'ne başkan oluyor. Yarın naklen yayın gelirlerinin paylaşımı konusunda bir sorun ortaya çıksa, ki çıkmaması mümkün değil, Özhan Canaydın kimi tutacak? Kendi kulübünü mü, yoksa Anadolu kulüplerini mi? Anadolu kulüplerinin başkanları akıllı bir hareketle bu işlerin ne olduğunu bilmeyen Özhan Canaydın'ı tongaya düşürdüler. Olası bir sorunda İstanbul cephesini zayıflatmış oldular. Özhan Canaydın, Kulüpler Birliği Başkanlığı'nı kabul ederek kendi kulübüne ihanet etti. Ama Canaydın için başkanlık çok önemli. Bir yere baş ol da, istersen soğana ol! G.Saray'daki üstün başarısını bundan böyle Kulüpler Birliği'nde de gösterecektir. Allah kulüplerin yardımcısı olsun!