|
|
|
|
|
|
Modayla başlayan dostluk
Biri moda, diğeri ise sanat dünyasında başarılı adımlarla yürüyen iki genç isim; Gamze Saraçoğlu ve Doğa Rutkay. İkili, Doğa Rutkay'ın talk show programının hazırlık aşamasındayken tanıştıklarını ve ilk anda aralarında çok güzel bir arkadaşlık kurulduğunu söylüyor.
New York'ta dünyaca ünlü modacıları yetiştiren 'Parsons School of Design' adlı bir moda okulunda eğitim aldıktan kısa bir süre sonra, yoluna Türkiye'de devam etmeye başlayan Gamze Saraçoğlu, şimdilerde ünlü tiyatrocu Doğa Rutkay'ın kıyafetlerini tasarlıyor. Rutkay'ın talk show programının hazırlık aşamasında birlikte çalışmaya başladıklarını söyleyen ikili, aralarında ilk anda çok güzel bir arkadaşlık doğduğunu ifade ediyorlar. Yaklaşık 4 aydır Rutkay ile birlikte çalıştıklarını belirten Saraçoğlu, "Doğa kendini o gün nasıl hissetmek istiyorsa ona göre tasarım yapıyoruz" diyor. Zamanla Saraçoğlu'yla ortak yönleri olduğunu fark ettiklerini söyleyen Rutkay ise şöyle konuştu; "Gamze, karşısındakine saygı duyan bir modacı. O yüzden onunla birlikte çalışmak çok zevkli". Gamze Saraçoğlu, Doğa Rutkay'la yürütükleri iş birlikteliğini anlattı...
* Doğa, yeni bir televizyon programına başlayacağı sırada ona bir tasarımcı arıyorlardı. Bana teklif ettiler. Ben Doğa'yı zaten çok severdim. Bu yüzden teklife sıcak baktım. Geldi konuştuk ve gerçekten çok iyi anlaştık. O günden beri de birlikte çalışıyoruz. Aslında müşterim değil de çok yakın bir arkadaşım oldu. O yüzden elimden geldiğince onun isteklerini karşılamaya çalışıyorum.
HEPSİ ÇOK FARKLI
* Doğa tam aradığım insan. Ben, kıyafetim giyildiğinde çok kalıplaşmış hareketlerin dışına çıkılsın, rahat edilsin istiyorum. Doğa da bunun birebir örneği. Kıyafetler üzerinde emanet gibi durmuyor.
* Ben çizim yapıyorum, Doğa'yla o çizimler üzerinden konuşuyoruz. Doğa, bana kendini o gün nasıl hissetmek istediğini söylüyor. Bizde ona göre çalışıyoruz. Böylece hem onun zevki, hem benim tasarımım ortaya çıkıyor. Zaten bütün kıyafetleri birbirinden çok farklı.
* New York'ta moda okudum. Mezun olduktan sonra yaptığım ufak tefek çanta ve şapkaları Soho'daki butiklerde sattım. Daha sonra DKNY'de çalıştım kısa bir süre ardından Türkiye'ye döndüm. Beymen Club'da çalışmaya başladım. Daha sonra Londra'da bir kursa katıldım. Dönüşümde İpek Kramer'le çalıştım. Sonra da kendi işimi kurdum.
* Burası 2004'de açıldı ancak resmi açılışı yapalı bir sene bile olmadı. 12 Mart'tan beri yoğun bir şekilde devam ediyoruz. İkinci koleksiyon çıktı. Bu koleksiyonun 6 tane farklı line'ı var. Her koleksiyonun da farklı üç tane line'ı var. Yazın çok güzel bir dönem geçirdik. Düğünler ve mezuniyetlerle oldukça yoğun geçti. Kış gelince houte coutre biraz duruldu.
BÜTÜN PARÇALARI ÖZEL
* Kış koleksiyonum yaz koleksiyonuna göre biraz daha farklı. Ancak yaz koleksiyonumun bir devamı olan 'vintage koleksiyonum var. Bu eski parçaların ağırlıklı olduğu bir koleksiyon. Bunların kumaşları ve aksesuvarları çok özel. Bir de 'iş kadını koleksiyonu' çıkardım. Bu, iş kadınlarının günlük ihtiyaçlarını karşılayan bir koleksiyon. Bütün parçaları, birbiriyle kullanılabiliyor. Bir de her zaman olduğu gibi houte coutre koleksiyonum var. O da zaten Doğa'ya ve müşterilere yapılan özel bir koleksiyon. Gelen insanlar bazen hemen kıyafeti alıp gitmek istiyor. Kıyafetleri hazır tutuyorum. Doğa'ya her hafta hazırladığım kıyafetler de bu koleksiyonun içinde.
DUYGU GÖKMENOĞLU - GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|