| |
|
|
Beyin Avcıları güzel bir film..
ÜÇ film seyrettim bu arada.. Doom beni sarmadı.. Filmin dörtte üçünde birtakım adamlar, ellerinde garip silahlarla karanlık dehlizlerde yürüyorlar. Dehliz de bitmiyor.. Yürüyüş de.. Of ki of.. Gariptir, biz erkekler sevmedik, yanımızdaki genç kızlar sevdi.. Konuşurken anladım ki, mesele cinste, ya da yaşta değil.. Doom bir bilgisayar oyunu.. O dehlizlerde dolaşan yaratıkları öldürdükçe puan alıyorsunuz.. Bu oyunu bilen ve oynayanlar, filmden hoşlandı. Bizim gibi oyundan habersiz olanlar da sıkıldı.. İkincisi Gilles'in Karısı .. Finalini sabaha kadar tartışırım, ama enfes bir film.. Başka bir kadına tutulan kocasını elinde tutmak, yuvasını korumak için kadının verdiği müthiş bir savaş.. İşin korkunç yanı, ikinci kadın, genç, dişi ve hoppa baldız.. Kadının kardeşi.. Ne var ki, ancak sinemateklerde oynar.. Tempo hiç yok.. Hız hiç yok.. Nerdeyse diyalog hiç yok.. Durumlarla anlatıyor filmi, yönetmen.. Film de duruyor çoğu yerde.. Bu genel seyirciye çok ağır gelir. Üçüncüsü, özellikle polisiye sevenlere şiddetle tavsiye edeceğim, Beyin Avcıları .. Son yıllarda bu kadar iyi kurgulanmış bir polisiye görmediğimi rahatça söyleyebilirim. Agatha Christie'nin ünlü romanı 10 Küçük Zenci'den esinlenmiş bir film bu.. FBI'ın çok iyi seçilmiş yedi ajanı, askeriyenin kullandığı bir özel tatbikat adasına yollanırlar. Burada bir mesleki sınavdan geçeceklerdir. Ne var ki geldiklerinin hemen sabahından itibaren içlerinden biri ölmeye başlar. Katil her defasında da, suikast saatini önceden onlara haber vermektedir. Düşünün, 15 dakika sonra içinizden biri ölecek.. Bir yandan kurtulmak, bir yandan katilin peşine düşmek, ele geçirmek için 15 dakikanız var.. Katilin cinayet tuzakları birbirinden ilginç.. Kurgusu gayet mantıklı ve akılcı.. Çözmek için ayni ölçüde bir akla sahip olmalısınız.. Film boyunca yeterince ipucu izlediğiniz halde, katilin kimliğini son ana kadar doğru tahmin edemiyorsunuz.. Şüphelendiğiniz kişiler birer birer öldürülünce ne yapabilirsiniz ki?.. Kaçırmayın derim!..
|