| |
Emniyet'te "sallanan" koltuklar!
İstanbul'un giderek artan asayiş sorunu üzerine bir yazı yazdık, deyim yerindeyse, "Bir vurduk bin dinledik kase-i fağfur'dan!" İstanbul'un asayişinden ve trafiğinden sorumlu polis memurları da ne kadar dertliymiş meğerse... Hem İstanbullular'dan hem de polis memurlarından sayısız tepki aldık, olumlu yönde... Bunları özetleyerek aktarmaya çalışacağım. Tabii ki, bize ulaşan polis memurlarının isimlerini gizli tutarak, başları yanmasın diye..
Değerlendirmelerden biri çok enteresandı. Dediler ki memurlar, "Siz İstanbul Emniyetsizlik Müdürlüğü demiştiniz ama doğrusu şöyle olmalıydı: İstanbul Emniyet Müdürsüzlüğü!" Buradan anlaşılıyor ki, Cerrah Müdür' ün yönetim ve görevlendirme sistematiğine karşı önemli bir tepki vardı camiada... Hatta bir polis memuru da şunu söyledi: "Alt amirlerimiz bile kendilerini sallanan koltuklarda oturuyormuş gibi hissediyorlar. Bu durumda eşgüdümlü ve etkili bir asayiş ve trafik yönetimi çıkabilir mi?"
Gazete kürsüleri bizim babamızın malı değil... Herhangi bir konuda açıklama yaptığında nasıl üst yöneticilerin beyanatlarına yer veriyorsak, altta emek veren insanların düşünce ve görüşlerine de yer vermek durumundayız. Sonuçta bir İstanbullu'nun canı, malı, güvenliği, ailesi ve yakınları, her gün yüz yüze geldiği polis memurlarının elindedir. Ama bu memurlar büyük oranda şikayetçi iseler, durum vahim demektir.
Polis memurları, İstanbul'da giderek artan asayiş sorununu olsun, trafik sorununu olsun başlıca şu nedenlere dayandırıyorlar: 1- Polis memurlarının çok elverişsiz ekonomik ve özlük şartlarda çalışmaları... (Bu sebep Emniyet Müdürü'nden bağımsız genel bir sebeptir.) 2- Gerçekleştirilen toplu tayin ve görevlendirmelerde, a) uzman ve deneyimli kadroların yerlerinden edilmesiyle ve b) buralara deneyimsiz kadroların gelmesiyle meydana gelen boşluklar, etkisizleşmeler... 3- Liyakate ve deneyime dayalı olmayan görevlendirmelerin genel olarak memurların psikolojilerinde yarattığı tahribat!
Çok iddialı konuşanlar bile var: Eğer diyorlar, bir anket yapılsın, gerek vatandaşın gerekse polis kadrolarının yüzde 10'u, Cerrah Müdür'ün uygulamalarından memnun çıkarsa, biz bütün söylediklerimizi yutmaya hazırız. Sonra da ardı ardına bin bir örnek veriyorlar:
En deneyimli, asayiş, cinayet, gasp, narkotik ve trafik memurlarının "koruma kulübelerinde" görevlendirilmesinin mantığı olabilir mi? 2 bin trafikçi niçin Asayiş'e, 2 bin terörcü de niçin çocuk polisliği birimine gönderilmiştir, bunun açıklaması nedir? Kilit görevlere atanan genç ve deneyimsiz kadroların, trafikteki tecrübesizliklerinin, trafiğin bu hale gelmesindeki rolü nedir? Kaza raporlarında "kusur tayinindeki" hatalar yüzde kaça yükselmiştir? Bulundukları ilçeleri yakından tanıyan ve takip eden terörle mücadele uzmanları neden merkezde toplanmıştır? Binlerce polisin toplu bir şekilde başka yerlerde görevlendirilmesinin sebebi, basiretsizlik veya görevi suiistimal değilse, nedir? Eğer görevi suiistimal ise, bunun neden hesabı sorulmamaktadır? Yeni görevlendirmelere dilekçe ile itiraz eden deneyimli memurlar, niçin "soruşturma sopası" ile sindirilmek istenmektedir? (Bu sitemli konuya devam edeceğiz!)
|