kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İlker Sarier @ SABAH
Fax:
0212 354 34 69
 

Emniyetsizlik Müdürlüğü mü?

Dünyanın başka metropollerine göre İstanbul'un, suç rekorlarının kırıldığı bir şehir olmadığını biliyoruz. Biliyoruz ama giderek de artan bir "korku atmosferi" doğduğunu görmemek için insanın kör olması gerekir.
İstanbul'da son günlerde, üstelik de en mutena semtlerde saldırganların masum vatandaşlara neler yaptığını SABAH'ta okudunuz.
Çünkü hadise, basit bir kapkaç olayından, çanta çalmaktan, gasptan öteye geçmeye başladı.
Kullandığımız ifadeyi mazur görün ama meydan tam anlamıyla "it ruhlu" saldırganlara kaldı.
Bu öyle bir ruh ki, hiçbir psikolojik, sosyolojik veya maddi sebeple açıklayamazsınız.
Efendim çocuklar eğitimsiz, sahipsiz, işsiz güçsüz oldukları için böyle yapıyorlar, diyemezsiniz.
Çünkü insan olan bunu yapmaz.


Neden "it ruhlular" diyorum. Saldırdıkları insanın burnunu kesiyorlar. Boğazına şiş batırıyorlar. Resmen sokağın orta yerinde işkenceye tabi tutuyorlar...
Erkeklere, kadınların, çocukların, ailelerinin yanında saldırıyorlar.
Eskiden bu memlekette bir "kavga terbiyesi" vardı. Hatta bir "saldırganlık terbiyesi" bile vardı. Saldırganlığın terbiyesi olur mu, demeyin... Olur! Eskiden "ailelerin" sokaklarda ciddi bir dokunulmazlığı vardı.
Yalnız kadınların da dokunulmazlıkları vardı. Sokakta tek başına yürüyen bir kadın varsa, karşı yönden gelen erkek veya erkekler grubu kenara çekilir, kadına yol verirdi.
Erkeklere, kadınlarının ve çocuklarının yanında izzet-i nefislerini zedeleyecek hakaretler ve davranışlarda bulunulmazdı. Çocuklar sokakta tek başlarına iken bile kendilerini tam bir koruma altında hissederlerdi.
Şimdi ise haraç çeteleri bebelerin bile yolunu kesiyor. Kadınlar tam bir tehdit altında...
Aileler de İstanbul'un en mutena semtlerinde bile potansiyel saldırı korkusuyla dolaşıyor.
Peki neden?


Nedeni basit!
Sokaklarda polis yok!
Koyun bakalım sokaklara caddelere devriye gezen ikişer polisi, bunlara bellerinde silah, ellerinde copları ile olaylara anında müdahale imkanı tanıyın, bakın bakalım sokaklarda cirit atmakta olan it ruhlular ne yapacaklar? Bana göre, suça meyilli, çoğu da zaten sabıkalı olan saldırgan sürüsü tamamen meydanı boş bulduğu için kendilerinde bu cesareti görebiliyorlar.


Yanlış anlamayın.
Yıllar önce Beyoğlu' nda devreye sokulan "tahtacılar" uygulamasını savunuyor değilim. Hani şu, Beyoğlu'nu itten uğursuzdan arındırmak için geceleri sokaklara çıkıp, masum garibanları bile sopayla eşek sudan gelinceye kadar döven sistemi öneriyor değilim.
Ama polis devriyelerinin büyük oranda caydırıcı olacağı da tartışılmaz.
Doğrusunu isterseniz ben, Cerrah Müdür'ün tam olarak neyle meşgul olduğunu da anlamış değilim.
Efendim bir yılda şu kadar esrar, eroin yakaladık! Şu kadar gözaltı gerçekleştirdik.
Şu kadar dosyayı aydınlattık.
İyi ama vatandaş güven içinde sokakta dolaşamıyorsa, Emniyet Müdürlüğü'nün, giderek "Emniyetsizlik Müdürlüğü" olarak hissedilmesi doğal değil midir? Sokaklarda masum vatandaşların burnunun kesilmesini seyredemeyiz.
Buna dur diyecek olan merci de İstanbul Emniyet Müdürlüğü' dür!
Vali Güler de plaket dağıtmaktan vakit bulursa belki Emniyet Müdürü'ne yol gösterebilir!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yürüyüş Raporu   / 07-11-2005
 "Mış gibi" yapmak!   / 06-11-2005
 Zincirlikuyu'dan çalışmaya gelmek   / 04-11-2005
 Özledik   / 02-11-2005
 Neden Neden?..   / 31-10-2005
 Cumhuriyet ve eğitimimiz   / 30-10-2005
 Rektör olayı ne olabilir?   / 28-10-2005
 Bu kuleler devrim olur   / 26-10-2005
 Cin adamı çarpar!   / 24-10-2005
 Bu da oldu   / 23-10-2005
EMRE AKÖZ
Bizde de isyanlar çıkacak
Haber ilginç: Japonya'nın...
MEHMET BARLAS
Siz, "Kesin doğru"ları olan akıllılardan...
İLKER SARIER
Emniyetsizlik Müdürlüğü mü?
Dünyanın başka...
MAHMUT ÖVÜR
İstanbul Büyükşehir yönetiminde 'devrim'
İstanbul...
SAİT GÜRSOY
Özel okullar gerçeği
Milli Eğitim Bakanlığı'nca (MEB)...
SAVAŞ AY
Okan Bayülgen'in 'iş makinesi'
"Trum Trum...
HINCAL ULUÇ
Topbaş kimin, neyin başkanı?..
Televizyonda Kadir...
Övündük çalışmadık güvenmediler
Övündük çalışmadık güvenmediler
Euro-2012 için en iyi projeye sahip olmakla övündük ama İtalyanlar...
UEFA da kaybetti
UEFA da kaybetti
Bıçakcı: "Bu sonuçla sadece Türkiye değil, UEFA da kaybetti." Doğan:...
Arınç: Türban çağdaştır
Meclis Başkanı Bülent Arınç, CHP'li Keleş'le girdiği türban...
Erdoğan'dan düzeltme: Türban etkenlerden biri
Başbakan Erdoğan, Paris'te yaşanan olayların tek bir nedene...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu