kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mahmut Ovur @ SABAH
 

'Muhbirlik' hortluyor mu?

Nimet ÇubukçuSon iki günde biri bakan, diğeri bürokrat iki önemli ismin yaptığı açıklamalar beni dehşete düşürdü. Şimdi bu açıklamaları alt alta yazarak bir kez daha okuyalım.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Hürriyet gazetesinden Yener Süsoy'a yaptığı açıklamada aynen şöyle diyor:
"Ziyaret ettiğim kurumların hepsinde şu anda en az 4'er muhbirim var. Bana mektup yazıyorlar, telefon açıyorlar, bilgi veriyorlar." Kadın duyarlılığını kurumlara aksettireceğini beklediğimiz Çubukçu, öyle rahat söylüyor ki şu 'muhbirim var' sözünü, doğrusu bu rahatlık bile insanı rahatsız ediyor. Nasıl olur bir bakanın çocuklardan kurulu 'muhbirler ordusu'nun olması? Hani "Deveye sormuşlar neden boynun eğri."O da, "Nerem doğru ki... " demiş.
Tam da bakan Çubukçu'nun söylediği böyle bir şey. Şimdi bu sözlerin neresini eleştirelim.
Muhbirliği mi, çocukların muhbirliğe özendirilmesini mi? Kurulan 'muhbirlik' sisteminin işe yaramazlığını mı? Nereden bakarsak bakalım, günümüzün çağdaş devletine yakışmayan bir anlayışla karşı karşıya olduğumuz kesin. Verilen sayı bile insanı şaşırtıyor. Çocukların barındığı yüzlerce kurum var. Her birinde 4'er muhbir. Dehşet bir ' muhbirler ordusu' ortaya çıkıyor. Ve bu 'minik muhbirler ordusu'na rağmen 'Malatya Olayı' önlenemiyor!..
Peki Sayın Bakan muhbirlerinizin ne işe yaradığı bir yana, siz neden ' muhbire' ihtiyaç duyuyorsunuz? Burada açık açık bir zihniyet sorunu olduğu kesin. Sorun, ' çocuklar bana her şeyi anlatıyor' demekle mi çözülecek, yoksa sistemi değiştirmenizle, kurallar koymanızla mı?..
Bu işte bir değil, birden çok yanlışlık var.
Eşinizi dostunuzu ihbar edin ! Benzer bir ' muhbirlik' önerisi de yumuşak üslubuyla dikkat çeken İstanbul Defterdarı Mehmet Akif Ulusoy'dan geldi. İstanbul'daki tüm vergi mükelleflerinin internete aktarıldığını belirten Ulusoy, bakın vatandaşı ' muhbir' olmaya nasıl teşvik ediyor: "Kaçak mükellefin bildirilmesi için açık elektronik ortam oluşturmaya çalışıyoruz.
Merak içindeki insanların eşini, dostunu, komşusunu araştıracağını zannediyorum ." Bir kez daha dikkatle okudum. Sözlerde bir yanlışlık yok. Ayrıca sadece Sabah gazetesinde değil birçok gazetede yer alıyor bu sözler. Düşünebiliyor musunuz, vatandaş şüphelendiği kişiyi sorgulayacak; vergi kaçırdığını çözdüğü anda devlete bildirecek. Neden? Çünkü, ' devletin her sokak başına bir memur koyması mümkün değil .' Peki devlet sadece ' memur' mu demek? İşin belki de can alıcı sorusu bu.
Devlet vatandaşın sorunlarını çözmek ve kolaylaştırmak için kurallar koyar. Ve o kuralların işletilmesini sağlar. İşlemediğinde ise farklı fonksiyonları devreye girer. Bu süreçte vatandaşın ' ihbarcılık' yapmaya zorlanması yoktur, olamaz da.
Sorumlu vatandaşla ' sorunlu' vatandaş birbirine karıştırılmamalı.
Bu olsa olsa diktatörlükle yönetilen sistemlerin bir uygulaması olabilir, demokratik toplumların değil.
Dikkat edin, birincisinde ' çocukların', ikincisinde ise ' aile ve komşular'ın ihbarcı olması isteniyor. Yani toplumun en önemli değerleri.
Acaba kimilerinin ' Ulu Hakan', kimilerinin ' Kızıl Sultan' dediği Abdülhamit dönemindeki ' jurnalcilik' ya da 12 Eylül Darbesi'nden sonraki ' ihbarcılık' geri mi geliyor? Şimdi akıllara takılan soruyu soralım; devletin vatandaşını ' ihbarcı' yapması veya teşvik etmesi ahlaki mi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 'Partililer Kurultayı umutsuz bekliyor'   / 07-11-2005
 Çocuklarımızı sevmiyoruz!   / 06-11-2005
 CHP'de şimdi ne olacak?   / 05-11-2005
 Polisler de 'mağdur' olur!   / 04-11-2005
 İstanbul'a 17 yeni ilçe gerekli mi?   / 03-11-2005
 Kütahyalılar Gülben Ergen'i bekliyor!   / 02-11-2005
 Öztürk'ten alternatif cami yeri önerisi   / 01-11-2005
 Fenerbahçe üç okul yapıyor, ya siz?   / 31-10-2005
 İstanbul Ümraniye 'Teksas' mı?   / 30-10-2005
 Başhekim izin vermedi 'siyaset' taşıdı!   / 29-10-2005
REHA MUHTAR
Gardırop laikliği...
Mehmet (Yılmaz) iki...
EMRE AKÖZ
Trafikteki beyaz yakalı kadınlar
Büyük kentlerin,...
MEHMET BARLAS
Erdoğan gerçeği gördü ama onlar göremiyor..
Geride kalan...
MAHMUT ÖVÜR
'Muhbirlik' hortluyor mu?
Son iki günde biri bakan,...
SAVAŞ AY
Asena'ya göre en iyi dansöz kim?
Dün sorduğum, " en...
HINCAL ULUÇ
Bu kanunlarda yanlış var!..
Dört kişiler.. Fena halde...
Tezgah mı var?
Tezgah mı var?
"İsviçre istediği zaman hakemi değiştirir" diyen Ahmet Çakar haklı...
Tarihi bir dönem
Tarihi bir dönem
Milli Takım'ın hocası Terim, takımıyla mini bir toplantı yaptı;...
YÖK protestosu savaşa dönüştü
Ankara caddeleri YÖK protestoları nedeniyle savaş alanına döndü.
Sezer'in en keyifli günü
Mezun olduğu okulun kuruluş yıldönümüne katılan Cumhurbaşkanı Sezer,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu