| |
|
|
Hamamcı Teyze ve Müzeyyen Senar...
Hamamcı Teyze, Dolapdere'de, hani her kanalda her şekilde rastladığınız darbukacılar kralı Erkan Tokmak var ya işte tam onun evinin yanındaki evde oturuyor. Galatasaray Hamamı'nın kadınlar kısmından iki sene önce 'tekavüte ayrılmış' . Adı Şerife. 'Adım gibi şerefli bir iş yaptım 45 yıl' diyor. Sonra da ekliyor: "Benim soyum hamamcıydı ta Bursa'dan. Ananem, ananemin annesi kaplıca natırlığından gelme. Ben de natır çırağı olarak açıldığı sene Çelik Palas'ta başladım işe. O günden bu güne sen de on bin, ben diyeyim bir milyon kişiye kese sabun yaptım."
Sabret gönül bir gün olur Şerife Teyze'nin ağzında diş kalmamış ama aklı İstanbul Metrosu gibi şaşmaz, dakik, vızır vızır çalışıyor. Her bir şeyi hatırlıyor, her bir şeyi gayet güzel, hoş anlatıyor. Mesela diyor ki: "Yıllar önce Müzeyyan Senar gelmişti, yanında kızı Feraye de vardı. Benim şöhretimi duymuş o yüzden gelmiş. Başka ustalara kendini teslim etmedi.
Beni söylemişler Dedi ki; ' Kime sorsam bu Şerife' yi söylüyor bırakın o yatırsın beni göbek taşına.' Diğerleri kıskandı tabii ki. Ama Müzeyyen Senar bu. Otoriter bir kadın. Herkese bir bağırdı, bir hörtledi. Herkes pıstı kaldı. Sonra ben gittim yanına. Dedim ki: Madem istersin beni. Vardır benim de senden bir isteğim. Okuyacaksın bana ilk evvela ' Hicran açmıştır sinedeyare' şarkısını. Ondan sonra vuracağım sana keseyi.
Hamamda sesler Şarkının nakaratını hamam ahalisi beraber okumuştuk. En kofti sesler bile zaten hamamda güzel çıktığı için şahane bir konser olmuştu . Ben de bu ' cestinin' karşılığı keseden sonra bir de perdah çektim ona. Yani ikinci kat kese. Bir de; 'Hadi bu da benden' deyip kızı Feraye'yi de bir güzel yıkayıp pakladım.
|