| |
|
|
El kesesinden fiyat yükseltilir mi?
Tarım işleri önemli. Bir dokundunuz mu, çok zıplayan oluyor. Bu bize özgü değil. Her yerde böyle. Bu yüzden de AB'nin en tartışmalı konusu tarım. Geçen hafta "fındıkla" ilgili bir yazı yazdım. Kıyamet koptu. Ne satılmışlığım kaldı, ne fındık tüccarlarının "adamı" olduğum. Fiskobirlik'ten de resmi bir açıklama gönderdiler. Türkiye piyasadaki en büyük üretici olduğu ve neredeyse tekel olduğu için Fiskobirlik dünya fiyatlarını yükseltip, Türkiye'ye giren döviz miktarını artırmaya çalışıyormuş. Türkiye'de fiyat yüksek olunca, dünyada da yüksek oluyormuş. Fiskobirlik'in bütün çabası bunun içinmiş. Fındıktan daha fazla para kazanmak için. Haksızlar demiyorum. Ancak benim demek istediğim başka. Ben Fiskobirlik'in "devlet kaynaklarını" tüketmesine karşıyım. Fiskobirlik elbette fiyatı yükseltmek, giren döviz miktarını artırmak ve fındık üreticisinin daha fazla para kazanmasını isteyecek. Ama nereye kadar? Bunun yolu üretimi artırıp, üretimin tamamını alıp, sonra fındıkları çöpe atmaktan ve arada oluşan zararı Hazine'den istemekten geçmiyor. Üretimi kontrol edip, sınırlamalar getirmek, fiyatı buna göre belirlemek daha akılcı yöntem değil mi? Satın alınan malın bir bölümünü çöpe atıp, sonra da "Bakın fiyatı yükselttik" demek iş mi? Fazla üretimin bedelini "Hazine" vasıtasıyla halkın üzerine yıkmak doğru mu? Ben Fiskobirlik'in fiyatları yükseltmek için hamle yapmasına karşı değilim. Ama bunu "bize" finanse ettirmesine karşıyım..
|