kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Ramazan müzakereleri..

Türkiye, önce Avrupa'nın kapısını araladı, ardından Ramazan'ın kapısından içeri girdi. İki başlangıç arka arkaya geldi. Bir gün arayla.. Ve.. Bir anda müzakere belgesinin maddeleri üzerindeki tartışmaların yerini "oruç"la ilgili bitip tükenmeyen "müzakereler" aldı.
Aynı sorular her Ramazan ayında soruluyor, her Ramazan ayında cevaplanıyor ve aradan bir yıl geçmeden yeniden başa dönülüyordu.
Eskiden Yaşar Nuri Öztürk hocamızdan alırdık bu sorularını cevaplarını..
Yaşar Nuri hoca, sürekli olarak aynı soruların sorulmuş olmasına -haklı olarak- kızsa da büyük bir sabırla yanıtlamaya çalışırdı.
Herkesin anlayabileceği, son derece duru ve berrak bir anlatımla zihinlerdeki bütün "hurafe"leri, yanlış bilgileri siler süpürürdü.
Yaşar Nuri Hoca, bu Ramazan'da genel başkanı olduğu partinin gelişmesi yolundaki çabalarla meşgul..
Meydan başkalarına kaldı doğal olarak..
Ekranların ve kamuoyunun onun bu konudaki "özgün" anlatımını ve yaklaşımını özlediğini söylemeliyiz.
Profesör Öztürk'ün; İslam dininin bu coğrafyada "Vahabi" geleneğinden farklı olarak yaşanmasında ve "laik-demokrat" bir ülkede yaşarken, inançlarını da -bağnazlıktan uzak- yaşamak isteyen "cumhuriyetçi Müslümanlar"ın artmasında önemli katkıları olduğu şüphesizdir.


Durup dururken, Hoca'yı hatırlamamızın sebebi işte bu:
Bu bileşke, AB'nin Türkiye'nin geleceğiyle ilgili tasarımlarının güvencesidir.
Dahası, Türkiye'de "laik ve demokratik cumhuriyet" rejiminin korunmasının sigortasıdır.
Yaşar Nuri Hoca'nın AB ile ilgili çekincelerini anlamakla birlikte, aslında yaklaşımlarının, AB liderlerinin yaklaşım ve beklentileriyle paralel olduğunun da bilinmesi gerekiyor.
Lüksemburg'taki kritik saatlerin sonunda yapılan açıklamalarda bizce önemli bir "saptama"nın altı çok fazla çizilmedi.
AB çevreleri, müzakereye başlayan Türkiye'yi hep aynı kimlikle tanımladılar:
Çoğunluğu Müslüman olan "laik ve demokrat" bir ülke...
"Çoğunluğu Müslüman" tespitinin "mâlûmu ilan"dan başka bir anlamı yok..
Ama "laik ve demokrat" tanımlaması "olması gereken" bir tespitle ilgilidir.
AB'nin Türkiye ile müzakerelere başlamasının "görünmeyen" ama "olmazsa olmaz" şartıdır.
Evet, şartıdır.
Yani.. Ancak, laik ve demokrat bir Türkiye, AB'nin tam üyesi olabilir.
Ülkenin çoğunluğunun "Müslüman" olduğu gerçeğini değiştirmek kimsenin elinde değildir.
Ama "laik ve demokrat" kimliğini değiştirmek pekala mümkün olabilir.
Sonuçta "laik ve demokrat" olmak, bir rejim tercihidir.. Bir tercihtir.
AB diyor ki, tam üye olmak istiyorsa Türkiye bu tercihten vazgeçemez!
Bu ne demektir?
Şu demektir:
Türkiye'de "değişmiş" olduklarına bazı çevreleri "hâlâ" inandıramayan, daha da ötesi, Türkiye'nin "laik" rejimini değiştirecekleri yolunda, bazı zihinlerdeki şüpheleri de "hâlâ" ortadan kaldıramayan bir parti; laikliğe en büyük güvenceyi getiriyor.
"Laik ve demokrat" rejimi "Avrupa malı sigorta" ile perçinliyor.
Yani, 3 Ekim sürecine, asıl desteği, sırf bu nedenle, "laik ve demokratik rejim" konusunda duyarlılık gösterenlerin vermesi gerekmiyor mu?
Ne olacak şimdi?


Ramazan müzakerelerinde oruç nasıl, ne zaman bozulur tartışmaları sürüp gidiyor.
O uzmanların işi.. Lakin; -eğer birilerinin zihinlerinde hâlâ varsa-, "rejim değişikliği"yle ilgili taleplerdeki "oruç"un en az "on, on beş yıl" süreceği ortadadır.
Ondan sonrası bayram namazı..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Özal ölüm duygusunu yaşamasaydı..   / 06-10-2005
 ........?   / 04-10-2005
 Fotoğraf!   / 01-10-2005
 Yorumsuz   / 29-09-2005
 Ağaç dikme zamanı   / 27-09-2005
 Bir acı tebessüm   / 24-09-2005
 102 Dakika   / 22-09-2005
 Gamze- 2   / 20-09-2005
 Gamze...   / 17-09-2005
 Sana sevdanın yolları..   / 15-09-2005
YILMAZ ÖZDİL
İstanbul için sevişme vakti...
"Ramazan...
ALİ KIRCA
Ramazan müzakereleri..
Türkiye, önce Avrupa'nın kapısını...
FATİH ALTAYLI
Olacağı öngörmek
Sizi biraz geçmişe götürmek istiyorum.
ERDAL ŞAFAK
YSK niyet okuyucusu mu?
Oyalanacak konu yokluğundan...
MEHMET ALTAN
Potpuri...
"....Benim OYAK'ın kurulmasına itirazım üç...
Tanrı Bush'tan çok şey istiyor!
ABD Başkanı'nın dini açıklamaları başına iş açıyor. Önce başkan...
Nobel'i Bush karşıtı aldı
Bu yılki Nobel Barış ödülü, ABD Başkanı'nın Irak ve İran...
Siz yolumuzu açın
Siz yolumuzu açın
Dünya Kupası elemelerinde Türkiye için 'hayati' önem taşıyan maçta...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu