kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Şimdi eylül vaktidir

Aslında, kendi "bahar ayinimi" gizlice yapıp yapmamakta bu yıl da tereddüdüm vardı... Eylül gelmişti ve ben bunu kendi içimdeki sessiz ayinlerimle mi karşılayacaktım yoksa gürültülü bir törenle mi? Hoş, ağustosun son haftasına rastlayan geçen haftaki yazım şöyle bitiyordu: "Kırılmaya başlayan yaz ışıkları, eylül serinliğine hazırlanan sabahlar, irileşen palamutlar..." Bu kadar yetecek miydi yoksa bu bir eylüle giriş taksimi miydi?

***


Eylülle ilgili kendi içimdeki gizli çekmeceleri açıp kapatırken, kendi geçmiş ayinlerimdeki "kutsal metinleri" merak ettim. Aralarında yirmi yıl bulunan iki kitabıma baktım. Son kitabım "Bir gecelik aşklar nereye gider?"deki eylül yazısı şöyle başlıyordu: "Balkon kapısını açıyorum. Berrak ve serin bir ışıkla aydınlanmış rüzgar içeri doluyor. Bu ışıkları da tanırım, bu rüzgarı da. Sonbaharın ışıkları bunlar: Keskin ve uzak. Sonbaharın şöyle bir değip geçen ilk rüzgarları. Kendi kendime mırıldanıyorum: Eylül geldi. Mırıldandığım bu küçücük cümleye gene kendim şaşıyorum. Her yıl olduğu gibi."

***


Yirmi yıl önceki ilk kitabım "Kanatlı Karınca" daki metnin girişi ise şöyle: "Güller ve hanımelleri ile donanmış bahçeler, hepsinin birbirine benzediği açık mutfak pencerelerinden ortalığa yayılan kızartma kokuları, günün kararmaya başlamasına rağmen eve girmemekte direnen inatçı çocukların sesleri. Yaz gerilerde kalmaya başladı." "Eylül geldi" ile "Yaz gerilerde kalmaya başladı" arasında tükettiğim yirmi yılın, ayin çerçevesinin içinde hüzünle salınırken, hiç tanımadığım ama rahatça "yakın dostum" diyebileceğim bir okurdan bir mesaj geliyor: "Türkiye'de lüfer, Amerika'da 'blueberry' vakti. Okula dönüş zamanı... Yıldızlar kayıyor ve bakın hayat değişiyor." Mesaj, "Amerikan Rapsodisi" adlı kitapta anlatılan Amerika'daki eylülü de "kutsal bahar ayini" metinlerine iliştiriyor...

H H H Bunlar her eylülde beliren ruh halini oluştursa da, 2005 eylülünü kendi özel çizgileriyle de ileride anmak üzere epeydir hafızamda notlar alıp duruyorum. Samimiyetle söylemeliyim ki, bu sene leyleklerin erken gitmesi, içimde bir garip burukluk yaratmış gibi... Acaba neden tanrısal bir dakiklikle işleyen saatlerine uymadılar? Sadece leylekler mi? Palamutlarda da daha farklı işaretler var... Onlar da erkenci... Ortalığa çabuk çıktılar, neyse ki geçen yıla göre daha bollar... Bunların anlamını eskilerin sözlüklerine göre yorumlamaya çalışıyorum: "Bu sene kış zorlu geçecek..."

***


2005 eylülünün incirleri... 2005 eylülünün cevizleri... 2005 eylülünün vişneleri... 12 Eylül'de dersbaşı yapacak üç milyon 40 bin öğrenci ile 575 bin öğretmen... 2005 eylülünün ilk öğrencileri...

***


Eylül ayinimin temel metni ile 2005 yılının özel çizgilerini harman ediyorum... "Kapı açık... Berrak ve serin ışıklar... Okula dönüş zamanı..." Ama aklım hep aynı soruya takılı. Neden leylekler bu sene erken gitti?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hiçbiryeristan ve Pan-hümanizm   / 25-09-2005
 Bugün eylül dolunayı...   / 18-09-2005
 Çünkü bayılıyorum   / 11-09-2005
 Şimdi eylül vaktidir   / 04-09-2005
 Hep böyle kal...   / 28-08-2005
 Sinderella'nın Kenti...   / 21-08-2005
 Kediler insanı delirtir mi?   / 14-08-2005
 Evrende kaç güneş var?   / 07-08-2005
 Çocuğunuza bu kitaptan aldınız mı?   / 31-07-2005
 Keme seks mi kokar?   / 24-07-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Çocuk Bayramı'nın anlamını biz daha...
MEHMET ALTAN
Gitmek, biraz ölmektir...
Neden bilmiyorum, tren...
ÖNCEL ÖZİÇER
Hayalleri hiç bitmeyen Don Kişot
Bana, konuşmanın...
KAZIM KANAT
İsveç'te 40 yaşındaki her kadın hamile
Bizim kahveye...
REFİK DURBAŞ
Heykel yakarak dışa açılınmaz
Aziz Nesin ve Pınar Kür...
Bütün İtalyanlar gibi keyif veriyor
Bütün İtalyanlar gibi keyif veriyor
Bu hafta sizler için denediğim otomobil Alfa Romeo'nun GT'siydi.
Opel, toprağa çıkıyor
Opel, toprağa çıkıyor
Frankfurt Otomobil Fuarı'nın tartışmasız yıldızlarından birisi Opel...
40 yaş gerçekleri
Hayatımın en güzel ve verimli dönemine başlıyorum. Başkalarına...
Usta getir bir Lehmecun Halep işi olsun
Eskiden erkek kuzu etinden zırh kıyması çekilir, lahmacunun harcı evde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.