kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Gitmek, biraz ölmektir...

Neden bilmiyorum, tren yolları, garlar bana "kavuşmanın" değil "ayrılmanın" kavşakları olarak görünür... Kendimi yokluyorum, bunun sebebi, annemin ölümünden sonra bir daha uğramadığım Basınköy'deki evin salonundaki camlı kütüphanelerde duran Rus klasikleri midir? Eski Rus klasikleri, efkarlı ortamı, uzun paltolu demiryolcularını pek neşeli olarak anlatmaz... Bizim Haydarpaşa'yı da cıvıltılı bir bina olarak da anımsamam... Hülasa, hep bir hüzün vardır bende demiryolu söz konusu olduğunda...

***


Hüzünlü de olsa, demiryolu bir yandan da hiç ilgisiz kalamadığım bir gizemi taşır... Henüz gidemediğim Sirkeci Garı'ndaki sergi de bu merakımın projektörüne takıldı... Demiryollarının yüz ellinci yılıymış... Demek ki, kuruluşu 1854'ler...

***


Bizim ulaşım ağında Alman etkisi büyüktür ve gene iki Alman mimar tarafından inşa edilen Haydarpaşa Garı'nın yapılışı ise 1908'dir... Haydarpaşa Garı'nın bir diğer ayağı, yayılma eğilimi içinde çırpınan Almanya'nın Osmanlı'ya etkisiyle yapılan Hicaz Demiryolu ve oradaki ihtişamlı Şam Tren İstasyonu'dur... O da 1911'de yapılmıştır... Tren yolları yayılırken saat kuleleri de birbirini izler... Dolmabahçe Saat Kulesi 1895'dir... 1901'deki İzmir Saat Kulesi... Dışarının bastırmasıyla zorlanan modernleşme gayreti, zaman bilincinin ve saatlerin artması, ulaşımda trenleri kullanmak... Ne var ki, bu yenileşmeyi biz doğuramadık, o nedenle de demiryolları Osmanlı zamanında dört bin kilometrede kaldı, Cumhuriyet de bu mirası ikiye katladı ama daha ilerisine taşımadı... Dünyanın en sorunlu demiryolları bizde... Halbuki yeryüzü yeniden demiryolunu keşfetti ve bu ulaşım aracını uçakla yarıştırır hale geldi... Yirmi yıl önce, Fransa'da büyük sürat yapan tren ile Dijon'a bir gösteri seferinin yolcusu olarak gittiğimi hala anımsıyorum...

***


Aslında amacım bunları söylemek değil, açılan serginin nostaljik tılsımına tutuldum... Çini sobalarla ısıtılan bekleme salonları... İhtişamlı yemek takımları... Makinist şapkaları... Rus ve Fransız demiryolculuğunun bir parçası olarak tükenmemiş bir zerafeti içeren eski genel müdürlerin masası... Tüm bunlar önceki gün açılan sergide var... Neredeyse bir salonu gezerek Osmanlı'dan Cumhuriyet'e yüz elli yıllık derin bir yolculuk yapıyorsunuz... Türkiye'nin modernleşme gayretine tanık oluyorsunuz...

***


Bir Fransız şiiri "gitmek biraz ölmektir" der... Şimdi zaman öyle hızlı akıyor ve ulaşım ile iletişim buna öylesine coşkuyla eşlik ediyor ki, ayrılık şiirlerinin etkisi azalıyor... Demiryollarının, trenlerin, garların manevi hüznü, bizim yaştakilerin içlerindeki bir eski resim... Uçak ile yarışan hızlı trenlerin vızır vızır Avrupa'yı dolaştığı çağda belki de eski resim bile değil... Ama hem yüz elli yıl önceyi hem de var olup olmadığını bilmediğim o içimdeki resmi görmeye ilk fırsatta Sirkeci'deki sergiye koşturacağım... Trenler bizler için özel önemi olan dünyalar... Benim içindeki garlar, uzun paltolu demiryolcular Basınköy'deki camlı dolaptan başlar, Sirkeci'deki sergiye kadar uzanır... Mehmet Altan kanatlı karınca

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hiçbiryeristan ve Pan-hümanizm   / 25-09-2005
 Bugün eylül dolunayı...   / 18-09-2005
 Çünkü bayılıyorum   / 11-09-2005
 Şimdi eylül vaktidir   / 04-09-2005
 Hep böyle kal...   / 28-08-2005
 Sinderella'nın Kenti...   / 21-08-2005
 Kediler insanı delirtir mi?   / 14-08-2005
 Evrende kaç güneş var?   / 07-08-2005
 Çocuğunuza bu kitaptan aldınız mı?   / 31-07-2005
 Keme seks mi kokar?   / 24-07-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Çocuk Bayramı'nın anlamını biz daha...
MEHMET ALTAN
Gitmek, biraz ölmektir...
Neden bilmiyorum, tren...
ÖNCEL ÖZİÇER
Hayalleri hiç bitmeyen Don Kişot
Bana, konuşmanın...
KAZIM KANAT
İsveç'te 40 yaşındaki her kadın hamile
Bizim kahveye...
REFİK DURBAŞ
Heykel yakarak dışa açılınmaz
Aziz Nesin ve Pınar Kür...
Bütün İtalyanlar gibi keyif veriyor
Bütün İtalyanlar gibi keyif veriyor
Bu hafta sizler için denediğim otomobil Alfa Romeo'nun GT'siydi.
Opel, toprağa çıkıyor
Opel, toprağa çıkıyor
Frankfurt Otomobil Fuarı'nın tartışmasız yıldızlarından birisi Opel...
40 yaş gerçekleri
Hayatımın en güzel ve verimli dönemine başlıyorum. Başkalarına...
Usta getir bir Lehmecun Halep işi olsun
Eskiden erkek kuzu etinden zırh kıyması çekilir, lahmacunun harcı evde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.