Akbank'ı pişman ettiler!
Size bugün, 'böylesi sadece Türkiye'de olur' dedirten türden bir hayal kırıklığı öyküsü anlatacağım. Başrolde UNESCO'nun dünya kültür mirası listesine koyduğu Nemrut Dağı'ndaki büyüleyici dev heykeller var. Bilenler bilir, Kommagene Uygarlığı'na ait 2 bin yıllık dev heykeller yıkılmak üzere. Çünkü Türkiye'nin en önemli kültür miraslarından biri yok olmasın diye projeye duraksamadan 'evet' diyen ve bugüne kadar 500 bin dolar para harcayan Akbank bu projeden çekiliyor. Nemrut'a birkaç yıldır restorasyon için destek veren Türkiye'nin en itibarlı şirketlerinden biri bıktırılma noktasına gelmiş. Amsterdam Üniversitesi ve üniversiteye bağlı müzenin ve Kültür Bakanlığı'nın içinde bulunduğu projenin finansman bacağındaki açığı da Akbank kapatmıştı. Kral heykellerinin aşınmaya karşı korunması ve çevre düzenlemesi yapılacaktı. Çünkü dağda çok büyük gece gündüz ısı farkı vardı ve iki bin yıldır orada duran taşların aşınması öyle bir noktaya gelmişti ki, el sürülünce ufalanıyordu. Üniversite işbirliğiyle proje geliştirildi. Uygun kimyasallar bulundu, taşların bazıları depreme karşı dayanıklı hale getirildi ve getirilmeye devam ediyordu. Bunun için de her yıl Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan izin alınıyordu. Ama her ne hikmetse 2004 yılında izin alınamadı. Sebep belli değildi. Sonradan bir takım söylentiler ortaya çıktı ve Akbank bu söylentilerden öylesine rahatsız oldu ki, projeyi askıya aldı.
Hazine çalınacak iddiası! Peki neler söylendi? Öğrendiğimize göre; 'birileri', buradaki restorasyon çalışmasının amacının aslında Kral Hazinesi'ni çıkardıktan sonra çalınacağı yolunda lobi yaptı. Anlatılanlara bakılırsa, özellikle yabancı bilim adamları, başta yerel yönetimler olmak üzere pek çoklarının istemediği kişiler haline geldi. Oysa Nemrut projesinde yer alan Amsterdam Üniversitesi'nden Prof . Dr. Birjder, "Nemrut, benim ya da bizim değil, dünyaya ait bir kültür mirası, korumalıyız" diyecek kadar Nemrut'a tutkundu.
'Çapulcu işi!' Akbank'ın üst düzey bir yetkilisine bu iddialar hakkında ne düşündüğünü sordum. Söyledikleri çok ilginç ve bir o kadar da üzücü: "Kral hazinesine girip, çalıp götürmek mantıklı gelmiyor. Ayrıca çabulcu işi. En küçük ihtimali dahi, Akbank olarak bizi buradan uzaklaştırmaya yetiyor. Biz Türk hükümetinin, bilim adamlarının, kültür bakanlığının olmadığı bir yere girmekten çekiniriz. Akbank olarak duruşumuz şuydu. Bir vaka var. Bu heykeller bu şartlarda 20 yıl sonra burada olamayacak. 100 yıl önce buradaki heykellerin kabartmaları alınmış, alçıyla, yurtdışındaki bir müzeye götürülmüş. Replikasıyla aslını karşılaştırdığımızda erozyonun ne kadar ciddileştiğini görüyoruz. Durmaması gerekirdi, yarım kaldı. Bize bir yetkilinin çıkıp, 'Bu projenin böyle olmasını istiyoruz' demesini bekliyoruz ama onu da kimse söylemiyor." Doğrusu Nemrut Projesi'nin durdurulması için lobi yapanların demeçlerini, çalışmalarını okuyunca, gösterdikleri enerjiye hayran kaldım ve içimden dedim ki keşke bu enerjiyi çok daha önce Nemrut'u kurtarmak için gösterselerdi de, Akbank'ın yardımına da ihtiyaç kalmasaydı.
|