IMF Heyeti ile 3 yıldan sonra ilk kez bir araya gelen BDDK yetkilileri bankacılık sisteminde fiili vadenin 3 aydan 1 yıla çıktığını söyledi.
Uluslar arası Para Fonu ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) arasındaki buzlar eriyor. Nisan 2003'te Ak Parti Hükümeti ile ekonomik program konusunda uzlaşmaya varan IMF, o tarihten sonra "yardımcı olmuyorlar" gerekçesini ileri sürerek BDDK yönetimiyle ile görüşmekten hep kaçınmıştı. 2005-2007 yıllarını kapsayan yeni stand-by düzenlemesi çerçevesinde birinci ve ikinci gözden geçirme çalışmaları sürdüren IMF tarafı bir ilke imza attı. Şimdiye kadar "bilgi paylaşmıyorlar" diye eleştirdiği Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu yöneticileri ile biraraya gelmeyen IMF ekibi bu kez, özel görüşme istedi. Sürpriz görüşmede, ağırlıklı olarak "konut kredisi"ndeki gelişmeler ve riskler tartışıldı. BDDK yetkilileri IMF heyetine, bankacılık sisteminde ortalama mevduat vadesinin 3 ayın altında olmasına karşın, aslında vadesi dolan mevduatların süresinin yeniden uzatıldığını, fiili vadenin 1 yıla çıktığını söylediler. IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgiani, hafta içinde BDDK Başkanı Tevfik Bilgin ve BDDK üst yöneticileri ile yemekli toplantıda buluştu. BDDK Başkanı Bilgin'in, Giorgianni ve arkadaşlarına ilk mesajı, "Bizi yanlış tanıyorsunuz. Bizi, bizden dinleyin" oldu. Giorgianni sitem dolu bu ifade karşısında sessiz kalmayı tercih etti. Ancak BDDK'dan aldığı brifing sonrasında, Ankara'dan ayrılmadan önce Bilgin'le başbaşa bir görüşme daha yapmak istediğini belirtti.
KONUTU SORDULAR IMF-BDDK zirvesinde, bankacılık sektörünün genel durumu ele alınırken "konut kredileri" konusu ön plana çıktı. BDDK yetkilileri, (ipotek bankacılığı) mortgage sisteminin önümüzdeki dönemde bankacılığı büyütecek önemli bir adım olacağını belirttiler. Bugün verilen uzun vadeli konut kredilerini ise gerek vade gerekse faiz riski yönüyle yakından izlediklerini söylediler. Yetkililer "Konut kredileri halen düşük düzeyde. Kredi hacmindeki artış baz etkisinden kaynaklanıyor. Yakın zamana kadar konut finansmanı cazip olmadığı için banka bilançolarında neredeyse görünmüyordu. Konut piyasası canlanıyor. Bankalar, hedging tekniklerini kullanarak risklerini yönetebiliyorlar. Gerektiğinde bankaları tek tek çağırıp konuşuyor, uyarıyoruz" dediler.