|
|
|
|
Canımızdan daha 'Can'
Oyuncu çift Buket Dereoğlu ve Özgür Özgülgün, 'dünyada hiçbir şeyin önüne geçemeyeceği' bir 'Can'a sahip oldu. Bebeğim dergisinin ağustos sayısında mutluluklarını okuyucuyla paylaşan çiçeği burnunda anne ve baba 2 aylık oğullarını "Canımdan daha Can" diye seviyor.
' Benim çocuğum ya, harika bir duygu annelik. Başka biri onu alıp sevdiği zaman rahatsız oluyorum. Bu çok egoistçe bir duygu ama 'o benim'... ' Çok heyecanlı ve güzel bir duygu baba olmak. Benim için daha gerçek bir şey yok. Herhalde ömrümü verebileceğim tek varlık bu...
Anne baba olmanın mutluluğunu yaşayan oyuncu çift Buket Dereoğlu ve Özgür Özgülgün, 'Can' ismini verdikleri bebeklerini ve hayatlarındaki büyük değişimi anlata anlata bitiremiyor...
Buket Dereoğlu: "Epidural sezaryenle doğum yaptım. Önünüze bir perde geriyorlar. Hiçbir şey görmedim. Uykulu bir halim vardı. Bebeği çıkartırlarken uyanıktım, karnıma abandıklarını ve onu içimden çektiklerini, ameliyat masası gıcırdadığında anladım. Özgür de yanımdaydı ve olanları bana anlatıyordu. O an ameliyat masası bir hışımla sallandı ve 'İşte, çocuğu içimden çıkardılar' dedim. Her şeye rağmen çok güzel bir şey. O benim parçam ve iyi ki gelmiş. Çıktıktan sonra rahatlıyorsun ve bir 'Oh' diye ağlıyorsun."
Özgür Özgülgün: "Ben başından sonuna kadar doğumda bulundum. Buket'i uyuşturmuşlardı. Kendindeydi ama çok ağır konuşuyordu. İlk çıkardıkları anda, hemen bebeğe koştum. Buket'i o anda unuttum. Bebeği yıkadılar ve kucağıma verdiler... Çok heyecanlı ve güzel bir duygu baba olmak. Ama ben iki üç gün sonra baba olmanın farkına vardım... Geceleyin hastane odasında baş başa kaldığımızda 'Ne kadar güzel, dünyada hiçbir sevginin önüne geçemez' diyebildik ve ancak ondan sonra baba olmanın keyfini yaşayabildim."
BEN DE İYİ BİR BABAYIM B.D.: "Dışarıya çıkmak veya fön çektirmek için bile Özgür'ü bekliyorum. Can'ı Özgür'e bırakıp gittiğimde hemen beni arıyor: 'Neredesin, bebek ağlıyor!' diye. Ama ben onunla yaşamaya sıfır kilometreden başladığım için her şeyi çok kanıksadım. Artık her hareketinde, gazının mı yoksa uykusunun mu olduğunu hemen anlıyorum."
Ö.Ö.: "Buket'i tebrik etmek istiyorum. Eve geldikten sonra Eyvah, yandık!' dedim. Çünkü ne Buket ne de ben hiçbir şey bilmiyorduk. Etrafımızda da kimse yok. Ama Buket annelik içgüdüsüyle herhalde, çocuğa inanılmaz iyi bakıyor. Birçok arkadaşım, 'Nasıl kucağına alabildin, ben olsaydım alamazdım' diyor. Vallahi insan kendi çocuğunu öyle bir kucağına alıyor ki... Hem korkacak ne var? Ben de iyi babayım..."
EGOİSTÇE AMA O BENİM B.D.: "Ben eskiden çok çabuk karar verip, pire için yorgan yakardım. Kararlarımdan kimse beni döndüremezdi. Ama 'Can' olduktan sonra, yolda yürümeme kadar her şeyimi ona endeksledim. Bebekten sonra değişiyorsun, farklı oluyorsun ve dünyaya başka bakıyorsun. Sadece kendinin değil, onun tarafından da bakıyorsun. Benim çocuğum ya, harika bir duygu. Başka biri onu alıp sevdiği zaman rahatsız oluyorum. Bu çok egoistçe bir duygu ama 'o benim' diyorum."
Ö.Ö.: "Benim için daha gerçek bir şey yok. Canımdan daha 'can', yani adı gibi. Herhalde ömrümü verebileceğim tek varlık bu. Zaten aramızda ilginç bir iletişim var... Hayatımızda çok şeyi değiştirdi. Sorumluluklarımız daha da arttı. Biz de bu sorumluluk sürecinin farkına vararak yaşıyoruz. İnsanın gözü hiçbir şey görmüyor."
|
|
|
|
|
|
|
|
|