TMSF, yargıdaki şirket için nasıl bilgi verecek?
Konu ilginç. Konunun tarafları da ilginç. Bir tarafta Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener var. Diğer tarafta ise bağımsız bir kurul olan Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF) ve Başkanı Ahmet Ertürk yer alıyor. TMSF bağımsız bir kurul ama ilgili bakanlık olarak Başbakan Yardımcısı Şener'e bağlı. TMSF, Türkiye'nin en büyük holdingi. 29.5 milyar dolarlık bir değere sahip olduğu yorumları yapılıyor. Ama biz çok fazla bunlara takılmıyoruz. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'nun (TMSF) Meclis'te soru önergesi veren milletvekillerine yeterli açıklama yapmadığını, yeterli bilgi vermediğini gerekçe göstererek Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan inceleme istemesi olayı üzerine odaklanıyoruz. Şener, yaklaşık 3 ay önce Başbakanlık Teftiş Kurulu'na başvurdu ve TMSF'nin "Meclis'te verilen soru önergelerine açıklayıcı bilgi vermediğini" gerekçe göstererek konuyla ilgili inceleme yapılmasını istedi. Başbakanlık Teftiş Kurulu, TMSF'ye bir yazı yazarak konuyu iletti ve detaylı bilgi istedi. Hatta TMSF ile Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun ortak çalışma yapmasının gerekliliğine dikkat çekerek "ortak komisyon" kurulması önerisini getirdi. TMSF, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun başlattığı incelemeye "yargı sürecindeki şirketlerle ilgili detaylı bilgi verilmesi, yürütülen soruşturmanın selameti açısından sorun yaratıyor" diyerek sert tepki gösterdi. Açıkçası kaygılarını içeren zehir zemberek bir yanıt verdi. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun konuyu nasıl değerlendireceği önemli. Çünkü gündemde TMSF'nin iki önemli satış hazırlığı var. Birincisi Telsim, diğeri Star TV'nin satışı. Peki yılların kadim dostu, sıkı "Milli Görüşçü", üstelik iki Mülkiyeli dost niye karşı karşıya geldi? Hepimiz biliyoruz, Şener, Ertürk'ü önce Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) üyeliğine, sonra da TMSF'ye getiren kişi değil mi? Hal böyle iken görünen o ki Çukurova ve Uzan Grubu sorunu yolları ayırıyor, değerlendirme farklılıkları yaratıyor. Niye mi? Bugüne kadar Meclis'te iktidar, bağımsız yada muhalefet partisi üyeleri dahil olmak üzere TMSF bünyesindeki şirketlerle ilgili tam 600 soru önergesi verilmiş. Bu önergelerin yüzde 50'si Uzan Grubu şirketleriyle ilgili. Büyük bir bölümü Çukurova Holding, kalanı da batık bankalarla ve bağlı şirketleriyle ilintili. En fazla önerge veren milletvekili ise Emin Şirin. TMSF, özellikle Uzan Grubu şirketleriyle ilgili bilgileri yargı süreci sonlanmadan kamuoyu ile paylaşmak istemiyor. Verilen bilgilerin farklı biçimde kullanılabileceği kaygısını taşıyor. Bilindiği gibi Uzan Grubu, TMSF'ye şu ana kadar iki ayrı çözüm teklifi önerisi getirdi. Her iki öneride "Gelin birlikte şirketleri satalımyönündeydi. İlk öneri, "Telsim için 200 milyon dolar peşinat verelim, kredi bulalım. Hisseleri size rehin verelimbiçiminde geldi. İkinci öneri ise, "1 milyar dolar dolar ödeyeyim. Şirket yönetimlerini bana verin, satışı yapalımşeklindeydi. TMSF, "Bilgi Edinme Yasası" çerçevesinde yönetimini kontrol ettiğimiz şirketlerle ilgili bilgileri zaten aktarıyoruzsavunması yapıyor. TMSF kendisini böyle ifade ederken Başbakan Yardımcısı Şener cephesinde ise nasıl algılanıyor?" sorusunu merak ediyoruz ve tartışılsın diye soruyoruz;TMSF, kamuoyuna bilgi vermekle yükümlü. Ancak yargı aşamasındaki bir konunun kamuoyuna şeffaf biçimde aktarılması nasıl olmalı? Manipülasyona yol açmadan gerçek durum nasıl yansıtılmalı? Yolsuzluk ve yoksullukla mücadele için iktidara gelen ve üçüncü yılını tamamlayan AK Parti, bugüne kadar TMSF'nin yaptığı tahsilatlarla ilgili olarak nasıl bir değerlendirme yapacak? TMSF'ye kaç üzerinden kaç not verecek?
|