Bakalım Çin şimdi ne yapacak?
Baskılara dayanamayan Çin, parasını yüzde 2 revalüe etti. Döviz kuru rejimini değiştirdi. Sepete bağlı sürüklenen kur sistemine geçti. Üzerindeki baskılar, Çin parası Renminbi'nin (RMB) uluslararası değerinin gereğinden fazla düşük kalması nedeniyle yoğunlaşmıştı. Peki Çin'in parasının değerini düşük tutmak gibi bir niyeti var mıydı? Kanımca yoktu . Zira parasını ABD dolarına bağlamıştı. Dolar ne yöne giderse, RMB de aynı yönde hareket ediyordu. 1990'lı yılların sonunda dolar değerliydi. Çin parası da değerlenmişti. Baskılar "paranı devalüe et" yönünde geliyordu. Dolar değer kaybetti. Bu kez de baskılar "paranı revalüe et" şeklinde oldu. Amacın, "üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu" eskiden beri malumdu zaten.
Belirsizlikler mevcut Çinli yetkililer, ülkenin başarısında önemli katkısı olduğuna inandıkları dolara bağlı döviz kuru rejimini değiştirmemek için uzun yıllar çaba sarfettiler . Bunu bir çok kez dünyaya ilan ettiler. Kararlılıklarını belirttiler. Ancak geçen hafta dayanma güçlerini yitirdiler. Geçen hafta ilan edilen sistemde belirsizlikler halen giderilemedi. Her şeyden önce, ABD yetkilileri ve piyasalar, daha yüksek oranlı bir revalüasyon bekliyorlardı. Bu gerçekleşmedi. Piyasalar bu yöndeki bekleyişlerini sürdürüyorlar halen. Buna karşı Çin yetkilileri "kurda fazla hareket beklemeyin" diyorlar. Amaçları eski sisteme benzer "istikrarlı döviz kurunu" yaratabilmek. Kanımca bu çok güç. Zorluk, sürüklenen ve her gün sonunda ilan edilen bir kur rejiminde olası spekülatif hareket ve saldırılar konusunda kamuoyu ve piyasaların ikna edilmemesinden kaynaklanıyor. Batının baskısının giderek artacağı ve piyasaların da bu yöndeki bekleyişlerini sürdüreceği düşünülürse, döviz kurunda istikrarın kolay yakalanabilir bir olgu olmadığı açıktır. Öte yandan, sermaye hareketleri ne derecede kısıtlansa bile, sıcak para bir yol bulup ülkeye giriyor . Halen Çin'in finans sisteminde 100 milyar dolar civarında bir sıcak para olduğu tahmin ediliyor. Sıcak paranın sisteme, ithalat ve ihracat tutarlarında oynanarak ve resmi mercilere fiktif miktarların bildirilerek girdiği biliniyor. İçeride bekleyen bu spekülatif sermaye, ne kadar fazla oranda revalüasyon yapılırsa, o kadar fazla para kazanacak . Dolayısıyla, spekülatürlerin sistemi bu yönde zorlayacaklarına şüphe yok.
İki olasılık Bu durumda iki olasılık var. Birincisi, belirsizliğin daha da artması, ikincisi ise RMB'nin yüksek bir oranda tekrar revalüe edilmesidir. Bu iki olasılık, kısa dönemde olmasa bile, orta dönemde Çin ekonomisinin yararına değildir. Zira, Çin ekonomisi için hayati öneme sahip yabancı sermaye istikrar arar. Bugün revalüe edilen RMB, gelecekte devalüe edilmeyeceği garantisini bulamaz ise, girişlerini azaltır. Azalan yabancı sermaye Çin'in yüksek büyüme hızlarının düşüşüne, istihdam artış hızının azalmasına neden olur. Ayrıca, sağlıklı olmayan bankacılık sektörü de yüksek değerli RMB'den zarar görür. Böyle bir sistemde ve döviz kuru rejiminde, rezervler yüksek olsa ve sermaye hareketlerine konulan kısıtlamalar devam etse de, spekülatif hareketlere mani olmaya imkan yoktur. Bu ise belirsizliği ve istikrarsızlığı körükleyecektir. Çalışan bir sistemi bozduğunuzda sonuç, ne yazık ki, daha iyi olmuyor.
|