|
|
Bush'a da barış ödülü yakışır
Geçen hafta iletişim açısından iki büyük ödül haberi en azından benim gündemime oturdu. Birincisi Yalova ve civarında çevreye büyük zarar verdiği iddiasıyla yıllardır gündemden düşmeyen AKSA'ya İstanbul Sanayi Odası tarafından verilen ve Çevre Bakanı Osman Pepe tarafından şahsen takdim edilen Çevre Ödülü. İkincisi ise Orhan Pamuk'a tevdi edileceği açıklanan Alman Kitap Yayıncılığı Barış Ödülü . Bu ikincisi önem derecesinde rahatlıkla Nobel Edebiyat Ödülü ile yarışır. Bu yıl 25 bin Euro ödenecek olan ödüle bugüne kadar Albert Schweitzer, Theodor Heuss, Ernst Bloch, Max Frisch, Astrid Lindgren, Yehudi Menuhin, Vaclav Havel, Mario Vargas Llosa, Fritz Stern, Jürgen Habermas, Susan Sontag, Yaşar Kemal gibi ünlü isimler sahip olmuştu. Orhan Pamuk'un da ödülü belli ki kendisine çok yarayacak ve Almanya'da çok ses getirecek. Ya Türkiye'de?.. Genel kanaat, gerek ABD'de ve Avrupa'da verdiği konferanslarda Ermeni meselesinde Ermenistan'ın, Kürt meselesinde ise daha çok PKK'nın tezlerine yakın bir tavır izleyen Pamuk'un bu ödülü çoktan hak ettiği(!) yolunda. Zaten Alman 'intelijensiyası' da benzer tezleri pişirip pişirip Türkiye'nin önüne koymakla nam yapmamış mı? Türkiye'nin 'en çok satılan, en az okunan yazarı' olarak da tanınan Orhan Pamuk'un bu önemli ödülü alması, onun adına bir pazarlama iletişimi başarısıdır. Şapka çıkarmak gerekir... Bir şapka da AKSA'ya çıkarmalıyız. Bu da bir iletişim başarısıdır. Bizim Savaş Ay'ın AKSA üzerine yaptığı yazı dizisinin mürekkebi henüz kuramamıştır. Savaş Ay diyor ki: "Marmara depreminde bacasından ölümcül gazlar sızdı. Bu nedenle yakın coğrafyasını 'ilaveten' perişan etti. Yalova'da milletin 200 ferdi sağlıkları bozulduğu için AKSA'yı mahkemeye verdi." AKSA Genel Müdürü Mustafa Yılmaz ise aynı görüşte değil. AKSA'nın üstüne düşeni yaptığını, mahkemelerin ise kendilerinin lehine sonuçlanacağı iddia ediyor. Ama ortada bir garabet olduğu kesin. AKSA'nın eğer gerçekler kamuoyunun bildiği gibi değilse, bunu anlatması lazım. 7 yıl beklemişler anlatmak için. Bari şimdi başlasalar iletişime. Hazır ödül de aldılar. Her şeyi kamuoyu ile paylaşmak için mükemmel fırsat. Yoksa kendileriyle birlikte İSO'yu da Çevre Bakanı Osman Pepe'yi de şaibenin içine çekmeye devam ederler. Bu iki ödül insana ister istemez başka garabetlikler de çağrıştırıyor... Örneğin bu yılki Nobel Barış Ödülü'nün de 'Demokrasi ve Özgürlük' adına sürdürdüğü savaşlar nedeniyle ABD Başkanı George W. Bush'a verilebilmesi gibi... Ya da benim Brad Pitt'e en çok benzeyen gazeteci ödülüne talip olmam gibi...
|