|
|
Kadınlar çok kıskanç, çok...
Yaz yaklaşmış hepimizde birkaç kilo vermek gibi bir hedef var. Peki o zaman kadınlar niye birbirlerine söylemiyor yenilikleri?
Meşhur çorba diyetinin sırrını keşfetmiş durumdayım. Hani sürekli yurtdışına, özellikle de Fransa'ya gidip gelen kadınların "Ne var canım çorba diyetiyle zayıflıyorum" cümlelerinin arkasında "sekiz sıfır dört" isimli bitki tabletleri varmış, buradan bildiriyorum. Varmış da kimse kimseye bundan bahsetmiyormuş. Bu tabletler sadece Fransa'- da 15 bin eczanede satılıyormuş. 1993 yılında dünyaya yayılmaya başlayan tabletler şimdiden 40 ülkede bulunuyor. Ya Türkiye? 8 günde dört net kilo verdiren bu bitki tabletleri bir süre önce Türk piyasasına girmiş. Hani yaz dönemi yaklaştığında etrafınızda bir hafta içinde fazlalıklarından kurtulan kadınları gözlersiniz ya, işte bu diyet onlarınki. Ne yazık ki biz kadınlar kıskanç varlıklarız. Yenilikleri kendimize saklıyoruz. Bitkisel tabletlerden bahsettiğim arkadaşlarımdan bir çoğu "Aaa evet biz de yurtdışından almıştık" gibi cümleler kurdular. Nasıl yani? Niye benim haberim yok? Aaa söylemedik mi sana? Yoo. "Sekiz günde dört kilo veriyorsun hayatım" dedi arkadaşım. "Basbayağı kilo, su falan değil. Ama sekiz günün sonunda tekrar başlamak sakıncalı. Onun için ikinci, yani kiloyu koruma aşamasına geçiliyor. 22 gün süren bir başka program var. O programda kilo vermiyorsun ama verdiğin 4 kiloyu almıyorsun. Sonra yeniden sekiz gün diyetini uygulayabilirsin. Dolayısıyla 8 kiloyu bir ayı geçen bir sürede sağlıklı bir şekilde vermek mümkün." "Sen bunları nereden biliyorsun?" diye sordum. Meğer tabletler dünyada pek modaymış. Catherine Deneuve, Laetitia Casta inceliklerini bu tabletlere borçluymuş. Ayrıca Fransa'- nın güney sahillerinden dönen her Türk'ün valizinde bu tabletlerden varmış. Mış, mış. En son ben öğreniyorum tabii. Peki nasıl mı öğrendim? Bitkisel tabletlerin mucidi Eric Favre yoğun talep nedeniyle İstanbul'a gelmeye karar verdi de ondan. (Hatta yarın çok özel bir topluluğa seminer vereceğini de duydum ama o konuyla ilgili detayları magazincilere bırakıyorum.) Peki tabletlerin çorba diyetiyle alakası nedir? Hepsini anlatacağım ama önce Eric Favre.
***
Eric Favre bir Fransız köylüsünün oğlu. Hayatı köy yerinde geçen Eric babasının ısrarıyla önce tarım teknisyenliği okuyor. Sağlıklı beslenmeye olan yoğun ilgisi onu önce Naturopathie Robert Mason ve ardından Institut Français'de beslenme eğitimine itiyor. Diyet konusunda uzmanlaşan Favre bir anda kendisini çeşitli deneylerin içinde buluyor. Toprakla iç içe olan Favre çok geçmeden beslenme ve sağlıklı kilo vermek için aradığı her şeyin yine doğada olduğunu fark ediyor ve diyor ki "Yaşamı ancak doğanın mırıldanmalarını dinleyerek öğrenebilirsiniz." Bir sistem geliştiriyor ve ismine de "Üç Zincir" diyor. Sağlıklı beslenmenin ana temelini oluşturan üç zincirin ürünleri tamamen bitkisel yani ilaç değil. Aslında sistem basit. Vücudunuz için düşman yiyecekleri azaltmak (yani şeker ve yağ ağırlıklılar) ve kardeş besinleri artırmak (proteinler). (Hatırlarsanız iki hafta önce bu köşede kişiye özel diyet uygulaması yapan ve vücut dilinizi size anlatan başka bir sistemden bahsetmiştim. Aslında ikisinin de mantığı aynı. Yararlı besinler içeri, zararlılar dışarı.) Uzun lafın kısası Eric Favre 1993 yılında geliştirdiği bu sistemle kısa sürede dünya çapında bir isim oluyor. Önce Avrupa'da ilgi gören bitkisel tabletler sırasıyla Amerika ve Uzakdoğu'da da kendine önemli bir yer buluyor. Tabletlerin satışıyla birlikte şirketini borsaya açan Favre 10 yılda dünyanın hatırı sayılır zenginleri arasında yerini alıyor. Her ne kadar bütün Fransız starları onun bitki tabletlerini kullansa da Favre Fransızlar tarafından çok da sevilmiyor. Sebebi mi? Köylülüğüyle gurur duyması. Dünya basınına verdiği her röportajda "Ben bir köylü çocuğuyum" diyen Favre'a Fransa'nın önde gelenleri burun kıvırıyor. Düşünsenize, komik değil mi?
***
Gelelim çorba diyetine. Sekiz sıfır dört (804) Eric Favre'ın sisteminin ilk aşaması. Atayım tabletleri, vereyim sekiz kilo diye bir şey yok. Yanında mutlaka sekiz günlük bir çorba diyeti yapmanız gerekiyor. "Yandık aç kalacağız" falan diye düşünmeyin çünkü çorba diyetin sadece bir bölümü. Örneğin ilk gün dilediğiniz kadar sebze, beşinci gün ise et ve domates yiyebiliyorsunuz. Çorbanın ise sırrı yok. Ya tabletlerle verilen karışımı kullanıyorsunuz ya da evde güzel bir sebze çorbası pişiriyorsunuz. O kadar. Bu arada yöntemi ve bitki tabletlerini daha önceden keşfeden ve yakınlarıyla paylaşmayan tüm Türk kadınlarına buradan teessüflerimi bildiririyorum. Hazır yaz yaklaşmışken. Olmaz ki yani...
|