kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 
Yalnız mısınız, değil misiniz?
Raporlar.. Raporlar...

Yalnız mısınız, değil misiniz?

Daha dün gibi, daha bir iki ay önce Türkan Saylan haykırıyordu:
"Çocuk kızlar var" diyordu; "Büyük kentlerin batakhanelerinde alınıp satılan, uyuşturucu bağımlısı küçük gariban fahişeler. Çocukluklarını, gençliklerini yaşayamadan yitip giderler. Sonra, bir mesele olduğunda şikayet eder, 'önlem alınsın' deriz. İlgilenmeyiz. Aynaya bakmayı unuturuz." Ve soruyordu. "Suçlu onlar yoksa biz mi?"


Yine İstanbul sokaklarında yaşayan çocuklar üzerine bir araştırma yapılmıştı geçenlerde. "Kızların yüzde yetmişe yakını tecavüz mağduru. Yüze 40'ı madde bağımlısı.. Ve bu kız çocuklarının yüzde 40'ı, Doğu illerinden kopup gelmiş."
Şimdi, bu vahim tablolar sık sık yüzümüze çarparken ve kanımızı dondurmaya devam ederken. Dün, sabah saatlerinde. atv'de, Ayşenur Yazıcı'nın sunduğu, Şafak Bakkalbaşıoğlu'nun yönettiği Yalnız Değilsiniz programında akıllara durgunluk veren bir "insan öyküsü" gelip geçti.
Tam da gününe denk düştü! Tam da Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Haydi Kızlar Okula" kampanyasının ikinci yıldönümüne, Bakan'ın "Kampanyamız başarılı gidiyor" biçimindeki açıklamasını yaptığı saatlere!


"İki genç kızın sarsıcı ekran serüveni" diye özetlenebilecek iki saatlik yayında koca bir dünya saklıydı aslında! Güvenlik nedeniyle adları verilmeyen, yüzleri maskeyle gizlenen, biri 26, diğeri 22 yaşında iki kız kardeş, Ayşenur'un karşısına geçti ve başladılar anlatmaya..
Anlattıkları, özetle şuydu. 11 çocuklu bir ailenin en büyük iki çocuğuydular. Mersin'de yaşıyorlar. Hiç okula gitmemişler. Yani okuma yazma bilmiyorlar. Diğer kardeşleri de tabii.
Üç beş ay önce evlerinden (babalarından) kaçıp, bir başka kentteki yakınlarının yanına sığınmışlar! İnşaat işçisi babaları, annelerine ve kendileri dahil tüm çocuklara yıllar yılı şiddet uyguluyor. Baba, "Kız çocukları okumaz!" diye hiçbirini okula yollamıyor!
Kimliklerinin ve saklandıkları yerin açığa çıkması halinde babalarının kendilerini bulup öldürebileceğinden korkuyorlar.
Ve "Medet ya televizyon!" deyip "Bizi okutun okuma yazma öğrenmek istiyoruz" diye çare arıyorlar, "Yalnız Değilsiniz"e sığınıyorlar!


Şimdi, bu fotoğrafa bakıp "2000'ler Türkiye'sinde nasıl olur böyle şey!" biçiminde snop bir anlayışa girmeyeceğim. Tabii ki şaşıracağım ancak böyle durumların ya da benzerlerin hala var olduğunu hatta, daha da acılarının gelip geçtiğini yan cebime koyarak hayret edeceğim!
Çünkü biliyorum ki, bu ülkenin dört bir yanında biçimleri farklı ama hep kanamalı daha pek çok yara, yani "yaralı kız"ımız var. 13-14 yaşında "zorla" evlendirilen...
Sayıları yüz binlerle ifade edilen ve hiç okul yüzü görmeyen. Yaşamları paramparça.. Büyük kentlere göçüp alt üst olan daha pek çok kız çocuğunun yaşadığını herkes biliyor, hepimiz görüyoruz.


Üzüldüğüm.. Ülkede "güllük gülistanlık bir hayat" gelip geçtiği havasının yaratılması.. Bir yurttaş olarak kırıldığım, bunları dile getirmenin demode bir anlayış olarak algılanması. Öfkelendiğimse, gözlerin kör kulakların sağır olması!
Raporlar acı ve gerçektir. Ekranlara yansıyanlarsa "canlı"dır, dokunaklıdır ve tartışmaya dahi gerek bırakmaz!


Dün, sabah saatlerinde. atv'de, Ayşenur Yazıcı'nın sunduğu, Şafak Bakkalbaşıoğlu'nun yönettiği Yalnız Değilsiniz programında, "babaları tarafından öldürülme korkusuyla" yüzlerine maske takan, kimliklerini gizli tutan iki genç kız kardeş gelip geçti. Program sunucusuna yalvarıyorlardı.
"Okuma yazma öğrenmek istiyoruz!"
Tam da Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Haydi Kızlar Okula" kampanyasının ikinci yıldönümüne, Bakan'ın "Kampanyamız başarılı gidiyor" biçimindeki açıklamasını yaptığı saatlere denk düşmüştü Yalnız Değilsiniz"!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Derhal Bayan Krueger!!!   / 08-05-2005
 Köfteniz nasıl olursa olsun!   / 07-05-2005
 Türküler kirlenmez ama...   / 01-05-2005
 'Karikatürlerin sahibi benim'   / 30-04-2005
 Bayrak yakmak, bayrak asmak...   / 24-04-2005
 Bir heykel ustasını anmak!   / 23-04-2005
 Hatıra yazmanın erkekçesi!!!   / 17-04-2005
 Benim gecekondularım şirindi!   / 16-04-2005
 Sinemamız dünya manşetlerinde!   / 10-04-2005
 Haftadan kalanlar...   / 09-04-2005
REHA MUHTAR
20 milyon seyirci...
Galatasaray-Fenerbahçe maçının son...
MANSUR FORUTAN
Kalecinin biri yerde senet bulmuş
Keseyi fena yedik.
MEHMET BARLAS
Kamuoyu oluşturmak çağdaş siyasetin gereğidir..
Harp...
SAVAŞ AY
Giderem Van'a doğru yolum 'hentbol'a doğru!..
Başlığa...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Yalnız mısınız, değil misiniz?
Daha dün gibi, daha bir...
REFİK DURBAŞ
Her konuda sınav olmalı...
26 Nisan 2005 tarihli...
HINCAL ULUÇ
Bir Erkekçe sanatçısı daha..
Ne müthiş bir...
EMRE AKÖZ
Huntington geliyor
ABD'nin en ünlü düşünürlerinden, ...
MAHMUT ÖVÜR
Bilgi sistemi ihalesini kim alacak?
Bayrampaşa Belediye...
İlk teklif Le Guen'e
İlk teklif Le Guen'e
Teknik direktör arayışına giren Fenerbahçe ilk görüşmeyi Lyon'dan...
Krallar ölmez
Krallar ölmez
34 yaşındaki Hakan Şükür ne kadar büyük bir yıldız olduğunu...
Soykırım resti
Erdoğan, "Ben de sizi soykırımla suçlarım" diyerek Ermeni tasarısını...
Doğru Yol'da büyük gün
DYP 8. Olağan Büyük Kongresi, bugün Ankara'da toplanacak. Genel...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu