Kalecinin biri yerde senet bulmuş

Keseyi fena yedik. Kanaryam'a hiç olmayacak gibime gelirdi ama oldu işte. Acım büyük, yaralarımı sarmakta zorluk çekiyorum. Perşembe günü kitle iletişim araçları kapsamında oruç tutup eve kapandım. İşin kötüsü çarşamba gecesi de Olimpiyat Stadı'ndaydım.
Gürcan Bilgiç güya bana hami olacaktı. Stada kadar oldu ama sonra arazi...
Halı saha maçında bileklerinden sakatlanan Altan Tanrıkulu'nu ve Şevki Şenlen'i bana kakalayıp nereye kaybolduğunu anlayamadım.
Park yerinden stada uzanan meşakkatli yola daldık naçar. Uzaktan bakıldığında topallayan iki adam, ortalarında ben, basın girişini arıyoruz. Savaş alanında birliğini kaybeden gaziler kıvamındayız diyebilirim. Benim elimde uzunca bir asa eksik o kadar. Bir ara Şevki abi "Ben başaramayacağım siz devam edin" dese de dinlemedim. "Abi beraber geldik beraber döneriz. Şehre döndüğümüzde o sevdiğin çift kaşarlı tostlardan kemiricez" diyip kafalamayı başardım. Zor oldu ama basın tribününü de bulduk ve gazileri yerlerine oturtup etrafı kolaçan etmeye başladım.
Bir adet tespit:
Spor medyası bütün zamanların en çirkin erkeklerinden oluşuyor. Camiaya ait olmamakla birlikte ben de kendi çirkinliğimle katkıda bulundum. Kadın futbol yazarlarına kıllanarak bakan biri olarak bu tavrımdan vazgeçtiğimi burada ilan ediyorum.. "Kadınlar gelin ve bu sefalet ortalamasını lütfen yükseltin."
Maçı anlatmaya gerek var mı? Ödenmesi gereken beş senedimiz var gibiydi desem ve öde öde bitmedi diye bitirsem amacına ulaşmış olur. Veya kalecinin biri yerde beş senet bulmuş, gitmiş ödemiş desem amacına daha da bi'ulaşmış olur.
Maçtan notlar...
O mesafeden not tutulmuyor. Bi' de 5 yemişim ne notu?! Tek notum Alex'i Mahmut Hanefi sandım ilk başlarda o kadar. Sonradan bulup yanına iliştiğim Gürcan Bilgiç bu hatamı düzeltti.
Maç çıkışı Gürcan canlı yayına gidiyorum arabanın orada buluşalım bahanesiyle arazi olunca bendeniz de bir minibüse yamandım.
Minibüsün içi gene spor yazarı erkek dolu ve yolu bilmedikleri halde "oradan gitme, yanlış saptın, yavaş gittin, sollasana" gibi vıdıvıdılanmalarla şoförü intiharın eşiğine getirdiler. Yahu yollar yeni yapılmış ve zaten kimse bilmiyor. Yapan bile bilmiyor. Sen nereden biliyorsun ki? Onu niye oynattın bunu niye oynatmadın klişesi hayatlarının tümünü ele geçirmiş. Sürekli "o öyle değil, böyle" ile yaşam geçmez ki.
Bir adet tanım:
Spor yazarları kendi kendilerini yaratmış ve yaratıcılarına tapan insanlardır. (hepsi değil, bazıları...) Parantez içindeki ibare, tahmin edebileceğiniz üzere "abi ben seni demek istemedim" durumları için eklenmiştir. Bi'tür sıvışma sigortası yani...
Cam kenarında yer kapmış olmanın verdiği huzur, buğulu camları elin tersiyle silip İkitelli kırsalına derin ve sabit bakışlarla ve yenen goller akla geldiğinde basan tiklerle yola devam ettik. Altan ve Şevki abi nerede acaba?