kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Abdurrahman Yildirim @ SABAH
 

Bu işsizliği ancak yeni yaklaşım çözer

DİE ilk kez aylık bazda işsizlik verilerini açıklamaya başladı. Üç ayda bir açıklanan istihdam verileri artık ayda bir açıklanacak. Üçer aylık dönem ortamaları esas alınarak hesaplanan işsizlik rakamları dönemin ortasındaki ayın adıyla anılacak. Aralık, ocak ve şubat dönemini kapsayan son veriler de ocak ayı istihdam verileri diye dün açıklandı. Aralıkşubat dönemi, yani bu yılın iki ayını da kapsayan sürede istihdam verileri daha kötüleşti. 2004 yılında yüzde 10.3'e inmiş olan işsizlik oranı 2005'in ilk iki ayını da içine alan üç aylık dönem için yüzde 11.5 olarak hesaplandı. İşsiz sayısı da 2 milyon 498 binden 200 bin artışla 2 milyon 697 bine yükseldi.
* Gerçek durum daha farklı- Bu resmi verilerin yanında gerçek durum daha farklı. Çünkü işgücüne katılma oranı Türkiye'de çok düşük. Ocak ayı içinde bu oran yüzde 46.7 ile 2004'deki yüzde 48.7'nin altına inmiş. Halbuki çalışabilir çağdaki nüfus işgücü piyasasına katılsa, iş bulacağından umutlu olsa, kadınlar evde oturmak zorunda kalmasa, gerçek işsizlik oranı ortaya çıkacak. Bu da yüzde 20'nin üzerinde ve işsiz sayımız 10 milyondan daha çok.
* İstihdam neden artmıyor?- Üstüste üç yıl hızlı büyümeye ve 38 yıl aradan sonra yüzde 9.9 ile en yüksek büyümeye ulaşılmasını istihdamda böylesi bir tablo izliyor. Neden acaba?
* 2001 krizi ile şirketler rekabet güçlerini korumak ve ayakta kalmak için, maliyetlerini düşürme yoluna gittiler. Maliyetlerin yaklaşık yarısını oluşturan çalışanlardan tasarruf etme yoluna gidilmesi ve bu alandaki şişkinliklerin azaltılması, istihdamın artışını önledi.
* İşçilik maliyetlerinin yükselmesi karşısında imalat sanayinin döviz kurlarının düşüklüğünün verdiği avantajı da kullanarak, üretimde insan yerine daha çok makineye ağırlık vermesi de istihdam artışını sınırlıyor. Özel sektörün makine ithalatı ve makine-teçhizat yatırımı tüm zamanların en yüksek düzeyine çıktı. Büyümeye ve yatırımlarındaki artışa rağmen istihdam bu nedenle büyümedi. Çalışanların yerini giderek makineleşme almaya başladı. Makineleşme aynı zamanda maliyet azaltmanın, rekabet gücünü artırmanın da bir yolu.
* Düşük kur düzeyi ara malı ve tüketim malı ithalatını cazipleştirdi. Bu da yerli üretimi ve istihdamı kısıcı etki yaptı.
* IMF desteğiyle uygulanmakta olan ekonomik program, kamu kesiminin bütçe açıklarını azaltıyor. Kamu kesiminin faiz dışı harcamalarda yüzde 6.5 fazla yaratması hedefleniyor. Bu da kamu altyapı yatırımlarında kısıntıya gidilmesini, bu altyapı yatırımlarındaki istihdamın yok olmasını beraberinde getirdi. Personel harcamalarını artırmamak için, devlet de çalışanları 2001 sonrasında artırmadı.
* Devlet çekildi- Yeni istihdam yaratmada devlet bir kenara çekildi, çekilmek zorunda kaldı.
Özel sektör de verimlilik artışı amacıyla maliyet düşürmeyi ve makineleşmeyi hedef alınca, büyümeye karşılık istihdam artışı gerçekleşmedi. İstihdam edilenler 21 milyonu geçemedi.
* Hükümetin yapabileceği- Enflasyon ve büyümedeki iyi sonuçlara karşılık işsizliği azaltmada henüz başarı kazanılamadığını ekonomi yönetimi de, başbakan da kabul ediyor. Bu sorunun öyle üç yıllık bir uygulamayla çözülmesini kimse beklemiyor zaten.
Toplumun en önemli sorununun çözümü için, özel bir yaklaşıma ve çok özel bir çalışmaya, uzun süreli siyasi ve ekonomik istikrara ihtiyaç var. Bunun için ortaya bir hedef ve niyet konulmalı, bu hedefe varmak için yol haritası hazırlanmalı.
İşte böyle bir çalışmaya hükümet veya başbakan öncülük edebilir. İşsizlik sorunu muhtemelen bu hükümet döneminde de çözülemeyecek. Ama böyle bir çalışma ve yol haritası çıkarılırsa, hiç değilse bu yolda yürünmeye başlanacak.
* Sonuç- "Meyve yemek isteyen ilkin ağaca tırmanmalıdır" İskoç Atasözü

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tek dayanağımız özelleştirme, şirket satışları ve turizm mi?   / 25-04-2005
 Küçüklerin yokluğu handikap mı fırsat mı?   / 22-04-2005
 Yerli yatırımcı dövizi satıp TL'ye yattı   / 21-04-2005
 Yabancı, portföy yatırımından kaçıyor, doğrudan yatırıma geliyor   / 20-04-2005
 Yabancı sermayenin senaryosu belli peki ya yerlilerin senaryosu var mı?   / 19-04-2005
 Mali piyasaların önünde en kritik eşik 29 Mayıs   / 18-04-2005
 Yüzde 6.5 faiz dışı fazla cari açık ve seçimin jokeri   / 15-04-2005
 Borçta AB kriteri bu yıl tutar   / 14-04-2005
 Tasarruf sahiplerini 'zede' yaptık şirketleri yabancılara kaptırdık   / 13-04-2005
 Petrolde hesabı kitabı kalıcı şoka göre mi yapmalı?   / 11-04-2005
GÜNTAY ŞİMŞEK
Cevap düzeltme
SABAH Gazetesi'nin 25.04.2005 tarihli...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Bu işsizliği ancak yeni yaklaşım çözer
DİE ilk kez aylık...
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Migros - Gima birleşmesi rekabeti etkiler mi?
Koç...
Çocuk bedenleri 'ihlal' ediliyor
Ressam Arzu Başaran "İhlal" adlı sergisinde gazetelerin üçüncü...
Doğubayazıt'ta lise yapmak zor zenaat!
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi ve köylerinde 118 ilkokul var. Resmi...
Akdeniz Ateşi, iyilik perisinin hayatını yaktı
Akdeniz Ateşi, iyilik perisinin hayatını yaktı
İmkânı olmayan yüzlerce çocuğun okuma hayallerini gerçekleştiren Ebru...
Hastalığımın kötüleşmesi önlendi...
Hastalığımın kötüleşmesi önlendi...
Hastalığı öğrendiğimde hiç öyle isyan duygusu basmadı içimi. Önce...
IMKB
E: 24.798 D:% 0,27
DOLAR
S: 1,363 D:% 0,331
EURO
S: 1,770 D:% -0,254
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu