kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yavrum seni dokuz bir kavanozda taşıdım!
Yavrum seni dokuz bir kavanozda taşıdım!
Ünlüler yapay rahim yöntemine karşı
BERNA LAÇİN (Oyuncu)
SEMA ŞİMŞEK (Manken)
ARZUM ONAN (Eski manken, oyuncu)
NEŞE ERBERK (Ajans sahibi)

Önce doğururum sonra kilo veririm

Bilimadamları bebeği anne karnı yerine özel bir kapta büyütmeye hazırlanıyor. Ünlüler kilo alsa da doğal hamilelikten yana.

Tüp bebek ve kopyalama derken şimdi de bilimadamları, içinde bebeklerin büyütüleceği ana rahmine benzeyen özel kaplar üzerinde çalışıyor. Bu kaplarda oluşturulacak yapay rahimde bebek 9 ayda büyütülecek. Yakın bir gelecekte hayal olmaktan çıkacak bu uygulamaya çoğu anne ve anne adayı 'şüpheyle' bakıyor. Hamilelik döneminde vücudunun bozulmasını istemeyen kadınlar ile rahmi olmayan, rahatsızlığı nedeniyle bir bebeği taşıyamayan anneler için ise bu yeni bir buluş.


Yavrum seni dokuz bir kavanozda taşıdım!

Bilimadamları yakın bir gelecekte laboratuvar ortamında 'yapay rahim' yapılabileceğini açıkladı. Türk annelere sorduk: "Bebeğinizi karnınızda mı taşımak istersiniz yoksa suni rahimde mi?".

Üreme teknolojilerindeki gelişmeler artık bilimkurgu filmlerini aratmıyor. Tüp bebek, kopyalama, bebek üzerindeki genetik oynamalar derken şimdi de bilimadamları, içinde bebeklerin büyütüleceği ana rahmine benzeyen özel plastik kaplar üzerinde çalışıyor. Bu kaplara laboratuvarda üretilen amniyotik sıvı (rahimde bebeğin geliştiği sıvı) konarak oluşturulacak yapay rahimde bebek 9 ayda büyütülecek. Geçtiğimiz hafta Fransa'nın saygın haber dergilerinden Le Nouvel Observateur'e konuşan biyolog Henri Atlan, teknoloji sayesinde kadınların bu tercihi yapmasına olanak tanınacağını belirtti. Atlan ileride plastikten yapılmış, anne rahmine benzeyen özel kaplara laboratuvarda üretilen amniyotik sıvı konularak yapay rahimler yaratılacağı ve bu rahimlerde bebeklerin dış dünyada yaşamaya hazır oluncaya kadar kalacaklarını söyledi. Biyoloji üzerine yaptığı felsefi çalışmalarla da tanınan Henri Atlan'ın bu düşünceleri yavaş yavaş Amerika'da hayata geçirilmeye başlandı bile...

ACISIZ DOĞUM
Amerikalı bilimadamı Thomas Schaffer, erken doğumlardan sonra bebeklerin yaşatılması için laboratuvar ortamında yapay amniyotik sıvı üretmeyi başardı. Schaffer, içinde oksijen de bulunan amniyotik sıvının yardımıyla, ileriki yıllarda erken doğum sonrası çocuk ölümlerinin önüne geçilebileceğini belirtiyor. Henri Atlan, "Bir gün kadınlar acısız bir şekilde çocuklarını dünyaya getirecek. Ne karınları şişecek ne de fiziksel deformasyona uğrayacaklar" dese de Le Nouvel Observateur'e konuşan genç kadınlar ve anneler, şimdilik bu "yapay" yönteme pek sıcak bakmıyor. Peki ama yurtdışında tıp çevrelerinin tartıştığı yapay rahim uygulamasının Türkiye'deki yansıması nasıl olacak? Türk uzmanlar henüz proje aşamasındaki bu yöntemin hayata geçirilebilmesi için çözülmesi gereken pek çok teknik sorun olduğu görüşünde birleşiyor. Memorial Hospital'dan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Selman Laçin yapay rahim uygulamasının şu an pratik olarak mümkün olmadığı görüşünde: "Bugünkü teknolojiyle amniyotik sıvısını oluşturabilirsiniz. Bu sıvının içindeki maddeler belli. Çeşitli proteinler ve elektrolitler bulunuyor. Gebeliğin ilk üçte birlik dönemi tamamlanana kadar fetusun cildi tam gelişmediği için o sıvıyla temas halindedir. Yaklaşık 16 ve 17. haftalardan itibaren ise çocuğun cildi geçirgenliğini kaybeder ve beslenmesi göbek kordonuyla olur. Yani siz bu sıvıyı yapabilirsiniz ama çocuk sonuçta göbek kordonuyla annesinin rahim iç duvarına bağlı. Bu kordonla annesinin kanından gelen materyalle besleniyor. Oksijen, şeker, proteinler hepsi oradan geliyor. Bu kan dolaşımını çocuğa göbek kordonundan sağlamadıktan sonra kendi başına nasıl büyüyecek?" Bahçeci Kliniği'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Aksoy da bu yöntemin uygulanabilir hale gelmesi için çok uzun zaman geçmesi gerektiğini söylüyor: "Böyle yapay bir ortamda bir bebeğin gelişimini sürdürmesi şu andaki teknolojiyle mümkün değil. Çünkü anne karnında neler olup bittiği henüz çözülmedi. Rahmi olmayan hastalar için ya da erken doğan bebeklerin kuvöz öncesi bakımı için düşünülebilir. Şu an için çok ütopik bir şey diyebilirim. Sonuçta bebek anneden besin ve oksijen alıyor. Bebekte oluşan artık maddeler de tekrar anneye geçiyor ve atılıyor. Bunların yapay bir ortamda sağlanması çok zor. Olmaz diye bir şey yok tabii ama yakın zamanda mümkün görünmüyor." Yapay rahim konusu teknik yönü bir tarafa etik olarak ciddi tartışmalara neden olacak gibi görünüyor. Hacettepe Üniversitesi Deontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdem Aydın, üreme teknolojilerindeki gelişmelerin etik tartışmaları da beraberinde getirdiğini söylüyor: "Yapay rahmin teknik anlamda olabilirliğini bilmiyorum. Fakat varsayalım ki oldu. Tıbbi bir amaçla bir yöntemi kullanmak tabii ki insan sağlığı için yararlı bir şey. Ama bu uygulamaya geçtiğinde tıbbi bir gerekçe olmadan da kullanılabilir. Bu tür üreme teknolojileri beraberinde etik tartışmaları da getiriyor. Aile kavramının zedelenmesi, doğal üremenin bozulacağı gibi tartışmalar bunların başında geliyor. Yapay rahim uygulamasının çocuğun psikolojik gelişimi ve toplumsal statüsü açısından da etkileri olabilir. Mesela çocuğa ileride 'Sen fabrika bebeğisin' gibi yorumlar gelebilir. Diyelim ki yapay rahim uygulaması bir gün gerçekleşti ve bu yöntemi tercih eden anne sayısı da giderek artıyor. Peki ama bir annenin kucağına hazır paket gelen bebeğe adaptasyonu kolay olabilecek mi? Psikolog İnci Baylav bebekle annenin ilişkisinin bebeğin rahme düştüğü anda başladığını belirtiyor: "Bebekle anne ilişkisi 9 ay sonra değil, 9 ay boyunca oluşan bir şey. Bu sürede anne ve çocuk birbirlerine uyum sağlıyor. Yapay bir ortam içerisinde büyüyen bir bebeğe annenin uyum sağlaması için daha çok çaba göstermesi gerekir. Annenin 'Bu çocuk benim mi?' gibi şüpheleri olabilir. Ayrıca annenin karnında bebeği varken oluşan hormonal değişiklikler de onu anneliğe hazırlar. Anne prolaktin hormonu eksikliği nedeniyle süt de veremeyeceğinden güven sorunu olabilir. Beden temasında bulunmak, çocuğun sütü emerek uyuması bebeğe güven verir. Dolayısıyla yapay ortam içerisinde bunun olması da çok zor bir ihtimal."

ONAYLAYAN DA VAR
Memory Center'dan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise yapay rahimde dünyaya gelecek olan bir bebeğe annenin uyum sağlamasının sorun yaratmayacağı görüşünde: "Günümüzde kiralık anne kavramı var. Bu yapay rahimden çok da farklı bir şey değil. Bu durumda anne ve baba beyinsel olarak bebeği kabullenebiliyor. Önemli olan beyni programlamak. Yani karnında taşımakla, taşımamak arasındaki fark annelerin beyninde verdiği anlamla ilgili. Yurtdışına gidip başkalarının yumurta ve spermleriyle çocuk sahibi olanlar var. Bu tip aileler de o çocukları benimsiyor."
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Kapkaça uğramamak için ben de tedbir alıyorum
 Her hayatın iniş ve çıkışları vardır
 Alevi olmaktan gurur duyuyorum
 Atlar devlet için koşmaktan yoruldu
 Hayatımızı işgal eden reklamlar
 Bu çocuklar hedeflerini biliyor
 'Tansa' bu yaz aşka çağırıyor
 Minikler okulsuz kalmayacak
 Göğüs ucuna takviye
 Memleketin taşra hali
 Geleceğin tasarımcıları
 Dans etmeyi öğrenmek
 Aile kavramını ayağa düşürmek istemiyorum
 Öğrenci olmak, oh ne rahat
 Kendi iyileşti şimdi engelli çocukların neşe kaynağı
 Genç aşçının başlattığı kampanya İngiliz hükümetini...
 Obezitede Amerika'ya yaklaştık
 Osmanlı sanatı Paris'i salladı
 Rock, isyan ve Vietnam
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
İki kadını idare etmek ne kadar zordur biliyor...
FİLİZ AKIN
Bahar sarhoşluğu
Bebek yokuşundan inerken sağ tarafa...
Hangisi sahte hangisi hakiki?
Kullandığımız ürünlerin orijinal olup olmadığını anlamak çok zor. Elimizi çabuk...
Tarihi yalıda evlenmek hayal değil
1995'te yanan Sait Halim Paşa Yalısı, yeniden kapılarını açtı. Bu kez turizme...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.