kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Kim bu akaryakıt kaçakçıları?

Türkiye'nin "resmi politikaları"nın dışında farklı tezler ileri sürenlere karşı milliyetçi ve hoşgörüsüz bir tepki gösterenler, aynı hassasiyeti "hukuk dışı" konularda sergilemiyor...
Orhan Pamuk'a kızanlar, Diyarbakır Savcılığı tarafından sekiz faili meçhul cinayetle ilgili olarak bir emekli binbaşı, iki asker ve altı itirafçı hakkında açılan JİTEM davasına aynı hararetli ilgiyi göstermiyorlar. Radikal gazetesinin manşetinden duyurduğu bu haber hakkında çok fazla yoruma rastlamıyorsunuz.
Ölçü bizde hukuk değil çünkü, milliyetçi salçaya bulanmış resmi tezleri tekrarlamak...
Farklı bir görüşe tahammül yok ama devlet içinde yuvalanan planlı programlı çetelerin cinayetlerine ses çıkarmak da yok... Böyle bir çifte standart ile toplum güçlenebilir mi?.. Bireyler demokratik bir hoşgörüye kavuşabilir mi? Diyarbakır Savcılığı JİTEM'cileri "çete kurmak, sözde devlet adına davranarak taammüden adam öldürmek, adam kaçırmak, PKK yandaşı olduklarına inandıkları kişiler aleyhine kişisel çıkara yönelik gasp ve işkence yapmak" ile suçluyor... Ama medya bunları genellikle görmezden geliyor...
Hukuku fiilen katleden bir çetecilik karşısında susarak, kendimizi hangi konuda, hangi resmi tezle temize çıkarırız, seslendirilen milliyetçilik ne kadar haklı olur?


Üstelik bu çeteler dünde kalmış da değil... Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Hanefi Avcı, Polis Akademisi'nin dergisi "Akademik Bakış" ta bu durumu şöyle somutlaştırıyor: "Para kazanma hırsı ve gelecek kaygısı, bazı insanları çetelerin içinde yer almaya yöneltiyor. Bu çetelerin içinde resmi görevlilere de rastlanıyor. Zaten bir tarafında devletin resmi görevlileri olmadan bu işlerin yapılması mümkün değil."


Hanefi Avcı, Türkiye'deki en büyük kaçakçılık faaliyetlerini de gene aynı dergide sıralıyor... Türkiye'de devletin en büyük kaybının "akaryakıt kaçakçılığından" kaynaklandığını öğreniyoruz...
İkinci sırada "TEKEL" var...
Üçüncü sırayı "elektronik malzeme" kaçakçılığı alıyor...
Dördüncü olarak "hayali ihracat" geliyor...


Eğer Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı, ülkede "devletin resmi görevlileri olmadan" yasadışı işlerin yapılmasının mümkün olmayacağını söylüyor ve devletin en büyük gelir kaybının "akaryakıt kaçakçılığında" yaşandığını vurguluyorsa, orada kamuoyu hep birlikte "kim bu kaçakçılar" diye sormaz mı? Biz sormuyoruz ve Hanefi Avcı'nın demeç verdiği dergiyi yayından kaldırıyoruz...
Böylesi bir ülkede, resmi görüşleri tekrar etmek, cinayetlere, kaçakçılara tepki vermemek tabii ki doğal hale gelir...
"Vatanseverlik" ile "hukuk sevmezlik" böylesine el ele verebilir mi?
Bu, toplumun yararına mıdır?


Akaryakıt kaçakçılığının ulaştığı boyutlar ve onun içinde yer aldığı iddia edilen etkili ve yetkili şahısların kimliklerine ait dedikodular ayyuka çıkmış vaziyette...
Bunlar doğru mu, değil mi? Durum ne? Konuyla ilgili ses çıkmıyor, çıkınca da bunun söylendiği dergi yayından kalkıyor...
Derginin yayından kaldırılması bile başlı başına şüphe uyandırıcı...


Milliyetçi hamaset bir yanda, hukuk bir yanda olamaz...
Ermeni sorununda, Kürt meselesinde, JİTEM'e yönelik iddialarda, akaryakıt kaçakçılığında hukuksal süzgeçleri çalıştırmadan, istediğimiz kadar kendi kendimize propaganda yapalım... Bu davranış, ne gerçekleri ortaya çıkarır ne de toplumu güçlendirir.
Toplumsal sağlık, yargı denetimini yok etmekten değil en etkili bir biçimde çalıştırmaktan geçiyor çünkü. Orhan Pamuk'a kızabilmek için, Diyarbakır Savcısı'nın JİTEM'e ait iddialarıyla da ilgilenmek gerekir... Birisine kızıp dava konusu haline gelen cinayet iddiasına duyarsız kalmak, hiç kimseye fayda sağlamayan bir amigoluğa dönüşür...Sadece bağırırsınız.
Katiller cinayetlerine, kaçakçılar da kaçakçılıklarına rahatça devam eder bu arada.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 AKP kaymakamı   / 02-04-2005
 İncirlik'te bayrak var mı?   / 28-03-2005
 'Sizi biraz gergin gördüm'...   / 26-03-2005
 Dolmabahçe Sarayı'nda...   / 21-03-2005
 Ankara'dan...   / 19-03-2005
 Bingöl'de kuşlar...   / 14-03-2005
 Ankara ağzı...   / 12-03-2005
 Baas'çı mısın Amerikancı mı?   / 07-03-2005
 Ortadoğu'yu kaybetmek...   / 05-03-2005
 "Dağıldınız..."   / 28-02-2005
ERDAL ŞAFAK
Mahşerin 3 atlısı
Aynı zaman diliminde...
ÖMER LÜTFİ METE
İrtica-savar bölücülük türü
Bu ülkede ikide bir...
UMUR TALU
Derinlerden bir ses
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman...
ERGUN BABAHAN
Gazetecilik ve iş takipçiliği
Gazeteciliği iş...
MEHMET ALTAN
Kim bu akaryakıt kaçakçıları?
Türkiye'nin "resmi...
YAVUZ BAYDAR
Eksiklik ve abartma
Ne az olacak, ne fazla. Haberleri...
Liderlik İtalyanlar'a
Papa II'nci Jean Paul'ün halefinin kim olacağı tartışmaları...
Kardinaller Sistine Şapeli'ne kapanacak
1 milyar Katoliğin liderini belirleyecek kardinaller, bu hafta...
100'üne gözüne bulaştırdı!
100'üne gözüne bulaştırdı!
Galatasaray, 100. yıl formasını sırtına geçirdiği ilk maçta, ligin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu