Hükümet daha yavaş büyümeye razı olmazsa, bugünleri de arar mıyız? Büyüme, daralma ve enflasyonda sarmal oluşumu Ekonomide yavaşlama sorun yaratmamalı

Ekonomide yavaşlama sorun yaratmamalı

Dünyadaki gelişmeler ve son açıklanan veriler ekonomide yavaşlamanın başladığını gösteriyor.
Ancak büyümede meydana gelecek düşüşe hükümetin nasıl yanıt vereceği, bu duruma razı olup olmayacağı gelişmeleri belirleyecek. Çünkü, ekonominin yavaşlaması bu hükümet döneminde sorun yaratabilir. Yüzde 9.9'luk büyüme dahi istenen istihdam artışını yaratamamışsa yüzde 5 büyümeyle işsizliği azaltmaları çok daha zor.
Üstelik AKP Hükümeti icraat döneminin ikinci yarısına girdi. Erken seçim olmasa bile yavaş yavaş seçim zamanı yaklaşıyor. Bu açıdan büyümenin düşmesi karşısında hükümetin tavrının nasıl olacağı enflasyonun kaderini belirleyecek.

Harcamaları nasıl yapar?

Geçen yıl kamu harcamaları tutulurken bu kesimin ilk üç çeyreklik dönemde büyümeye etkisi eksiydi. Büyüme hızının düşüşü karşısında ve belki de bütçe disiplinin iyi gitmesiyle son çeyrekte kamu harcamaları yüzde 11.1 düzeyinde artırılmış. Bu nedenle son çeyrekte kamu kesiminin büyümeye katkısı pozitif olmuş. Bu yıl da eğer büyüme hızı düşüyorsa, hükümetin bütçe disiplinini bozmadan kamu harcamalarını yapabilmesi büyümeyi artıracak ama enflasyona o kadar zarar vermeyecek. Bu iş, bütçe disiplini bozularak yapılırsa durum değişecek, Türkiye'nin geçmişteki eğilimlerine geri dönme riski ortaya çıkabilecek. Büyümeyi artırma çabasıyla bütçe disiplinin bozulması enflasyonu azdırabilecek.

Reformların önemi

Bu açıdan IMF ile anlaşma yapılması, reformların hayata geçirilmesi ve programın yıl boyunca uygulanması enflasyonda elde edilen kazanımları korumak açısından önemli olacak.
Büyüme rekorunu kıran ve enflasyonu tek haneye indiren bu hükümetin ekonomideki misyonu artık, istihdam sorununu çözerken, enflasyonda ve büyümede elde edilen kazanımları tehlikeye atmamak olmalı.

Sonuç

" Aşılan her hedef bir sonrakinin başlangıcıdır"
John Dewey