kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Meğer dostun gülü yarelemiş Mehmedimi!..
Musa'da değişiklik yokmuş Hıncal Abi..

Meğer dostun gülü yarelemiş Mehmedimi!..

Güya şakacıktan takılacak, sonradan üzerine gülüşüp, söyleşeceğimiz muhabbetler çıkaracaktım. Ama baktım ki maksadımı epey bir aşıp, gönülden yaralamışım onu. Kaş yaparken göz çıkardığımı, genç meslektaşım Mehmet Soysal'ın telefondaki ses tonundan anladım. İçimde bir şeyler koptu ama geçmiş olsun..
"A Takımı'nda konuktu. Tam yayın sırasında Ro-Ro gemisi battı haberi geldi, kılı bile kıpırdamadı koskoca TGRT Haber Daire Başkanı'nın" demiştim önceki gün yazımda. İşte böyle bir şeyler yazınca çok kırmışım onu ve darıltmışım sevgili kardeşimi.

Buz
deryası
O dargınlıkla oturup bir de mail atmış bana resmi bir üslup kullanıp demiş ki;
"Sayın Savaş Ay;
Gazetedeki köşenizde yazınızı arkadaşlarımın uyarısı ile okudum. Birincisi üzüldüm. Ama sadece şunları söyleyebilirim. Aşağıdaki mailde sizin yayınınız esnasında cep telefonunu açtığımı ve rejiyi aradığımı ve arkadaşlarımın haberi girdiğini ve telefonumu sessize alıp sürekli mesajlaştığımı belirtmeliyim. Reklam aranızda, 7 mürettebatın kurtarıldığını ise A Takımı'ndan Mevlut Yüksel'e bizzat kendim söyledim, Aydın Özdalga da şahittir.

Habercilik unutulur mu?..
Programınız bittiğinde kuruma geldiğimi ve sabah 05.00'te evime gittiğimi de maildeki saatlerden anlayabilirsiniz.
Keşke, Mehmet Soysal'a sorsaydın konuk olarak katılmasına rağmen haberciliğini unutamadığını...
Yazınızın sonunda 'Kardeşim' diyorsunuz ya...
'Herhalde gazeteci kardeşliği de bu olsa gerek' dedim kendi kendime.Gecenin 04.39'unda çalışma arkadaşlarıma gönderdiğim bu mailin tamamını size göndermiyorum, çünkü göndersem beni daha iyi anlayacaktınız ama, o bir iç yazışma olduğundan gönderemiyorum. Selamlar. Saygılar."

Ben de şahidim
Ardından bitirici darbeyi çalışma arkadaşlarına gönderdiği şu mesajla vuruyor yüreğime: "Arkadaşlar; ben bu gece A Takımı'na konuşmacı olarak katılmıştım. Orada 23.30'da konuşmacı iken, Savaş Ay
bir son dakika haberi girdi. Önemli bir haberdi. Stüdyoda konuşmacı olmama rağmen, telefonumu açtım, canlı yayında haber rejiyi aradım. Bilgi aldım. Bana verilen cevap 'haberi girdik' şeklinde idi. Ben ondan sonra dedim ki, 'Bütün gelişmeleri Gece Haber Müdürü bana sürekli mesaj geçsin.'

Zengin anılar
Bundan sonrasını çok iyi hafızalarınıza yazınız. Bu meslekte çok acı günlerim oldu. Ama böyle bir olayı hiç unutmayacağım. Bu yazıyı sizlere yazarken, birilerini aşağılamak ve kızmak maksadıyla yazmıyorum, şu an ağlayarak yazıyorum sizlere. Anılarımı zenginleştiriyorsunuz, gazetecilik anılarımı. Muhabirimi depremde yağmur altında çalışırken ve canlı bağlanırken, ekranda ben onları görürken ağlayarak izledim rejide ve bağırarak, 'Aslanlar dedim.
17 gün evime gitmedim. Tuvalette banyo yaptım.
Evim yıkıldı mı, çocuğum yaşıyor mu sorularını bile unuttum. Depremden iki gün sonra oğlumun beni araması ile onlar aklıma geldi.

Haber namustur
Nedendi? Bir görev namusuma, şerefime teslim ve emanet edilmişti. Yani bir bayrak, yani bir sancaktı o görev. Gerekirse uğruna ölünecekti. Gerekirse aç kalınacaktı. Gerekirse uykusuz kalınacaktı.
Çalıştığım bütün arkadaşlardan elbette kendilerini böylesine feda etmelerini beklemedim. Ama beklediklerim şunlardı:
1- Sorumluluklarına sahip çıkmak.
2- Habercilik heyecanlarını görebilmek.
3- Devlet memuru kafası ile salla başı al maaşı, nasıl olsa Mehmet Soysal hesabını verir anlayışına hakim olmamalarını görmek.
4- Habercilik reflekslerini göstermelerini beklemek.
5- Başındaki adamı süratle bilgilendirmek.
6- Yayıncılık anlamında yapılması gerekenleri yaptıklarını görmek.
Evet, dün A Takımı'ndan gece 02.00'de kuruma geldim.."

Telefondaki
ses
Bu kırgınlığını öğrenip hemen aradım onu. Ve dediğim gibi sesinin tonundan, renginden iyice kavradım ki fena bir halt etmişim. Epey diller döktüm, kötü niyetim olmadığına ikna etmeye çalıştım onu. Ama ne fayda. Kalpler camdan ve çıt diye kırılıveriyor işte. Hele de dostun gülü fena yaralıyor. Sevgili Soysal'ın o asabi, sert görüntüsü ardındaki çocuğu da iyi tanırım ben.
O çocuk sevimlidir, sıcaktır ama alıngandır, hesap edemedim. Dahası şu iklimlerde zaten bir avuç kalabilmiş bir gönül adamını yok yere üzgün ettim. Bunun bağışlanır yanı yok ama yine de yanaklarından öpüyor, özellikle de "deprem sürecindeki çalışma temposu" için anlattıklarına " aynen öyleydi" diyerek tanıklık ediyorum. Çünkü o dönem aynı gemide, TGRT Haber'de birlikteydik, gözümle gördüm, gözledim o deli haberciyi..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çevik Kuvvet polisi sevilmiyorsa suç kimin?   / 16-03-2005
 Burhan Ayeri de böyle yazarsa batsın bu dünya!..   / 15-03-2005
 Her organizmada özgün bir takvim gizliymiş!..   / 14-03-2005
 İki gönüllü doktor hasta çocukların kahramanı oldu   / 13-03-2005
 Uzaktaki yakın dosttan Tunus'tan yansımalar   / 12-03-2005
 İstanbul'da koşarayak bir gecenin anatomisi   / 11-03-2005
 'Pilot olmak kolay değil' diyenlerden yanıt var   / 10-03-2005
 Altaylı'yı çeçe sineği mi soktu?..   / 09-03-2005
 YÖK Başkanı Teziç Hoca ile ortak kararlar aldık!..   / 08-03-2005
 Özel uçuş okulları ölüme davetiye mi çıkarıyor?   / 07-03-2005
REHA MUHTAR
Aşk ve öpüşme...
Yolda yürürken, aniden gördüm...
MANSUR FORUTAN
Kıllanan adam tadındayım!
Meçhul Beleşçi Anıtı fikri...
MEHMET BARLAS
'Ya Ecevit düşerse'den, 'Ya Erdoğan sinirlenirse'ye...
SAVAŞ AY
Meğer dostun gülü yarelemiş Mehmedimi!..
Güya şakacıktan...
REFİK DURBAŞ
Monoküler sürücü belgeleri
Ülkemizde yaşayan ve tek gözü...
HINCAL ULUÇ
Yüzüncü yılın yüz karası!..
Galatasaray 100...
Avrupalıyız
Avrupalıyız
Hakan Şükür: "Başarılar dost kadar düşman da kazandırır. UEFA...
Sonu belli tiyatro
Sonu belli tiyatro
Gökşen, "Sanki senaryosu yazılmış, sonu belli bir tiyatro oynanıyor"...
AP'den kadınlara destek
Polisin "Dünya Kadınlar Günü" dayağı üzerine Türk kadınının...
Sezer: Elbette gideceğim..
Cumhurbaşkanı Sezer, ABD'yi rahatsız eden Şam ziyaretini...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu