kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Aydin Ayaydin @ SABAH
 

Ekonomide rüzgâr yön mü değiştirdi?

9 Mart 2005 tarihinde Merkez Bankası dövize alım yönünde müdahale ettiğinde 1 dolar 1.25 YTL'den işlem görüyordu. Bütün gün süren yoğun müdahale sonucunda 1 dolar 1.27 YTL'ye yükselmiş ve Merkez Bankası 2.3 milyar dolar almıştı. O gün piyasa profesyonelleri, dövize yapılan müdahaleye rağmen dövizin düşmeye devam edeceğini ve Merkez Bankası'nın çok daha yüksek oranda faiz indirimi yapacağını öngörüyorlardı. TCMB anketinde enflasyon beklentisi resmi tahmin rakamı olan yüzde 8 seviyesinin de altında yüzde 7.6 seviyesine inmişti.
Kredi değerliliği yüksek yabancı yatırım bankaları tarafından ihraç edilen çoğunluğu beş ve on yıl vadeli kıymetlerin ihraç miktarı 4 milyar YTL'yi aşmış, on yıl vadeli kıymetlerde faiz yüzde 9.6'ya kadar gerilemişti. Aradan sadece bir hafta geçti ve bugün finansal piyasalar hızla kan kaybediyor. 1 dolar 1.31 YTL seviyesine yükseldi, uzun vadeli YTL cinsi tahviller yaklaşık olarak yüzde 2, hisse senetleri ise en yüksek seviyesine göre yüzde 6.5 değer kaybetti. Peki son bir hafta da ne değişti de, fiyatlar bu kadar geriledi?

Stand-by koşulu etkiledi mi?
"Hükümet ile IMF'in 2004 aralık ayında prensipte anlaştığı yeni
"Stand by" ön koşul olan sosyal güvenlik reformu, gelir idaresi reformu, bankacılık yasa tasarısı ve son olarak teşvik yasa tasarılarının Meclis'ten geçmemesi nedeniyle yapılamadı. Avrupa Birliği ile ilişkiler konusunda 17 Aralık'tan bugüne kadar somut adımlar atılmaması, piyasalar tarafından olumsuz olarak algılandı. Bu nedenle de finansal piyasalarda son hafta çok ciddi kayıplar yaşandı!..." Bu şekilde yazılmış bir paragraf birçok kişi tarafından kayıpların ana nedeni olarak kabul edilebilir. Ancak buradaki en büyük çelişki, yukarıda sayılan olumsuz nedenlerin faizlerin yüzde 15.5'i, doların 1.25'i ve borsanın da 28 bin 409 seviyesini gördüğünde de mevcut olmasıdır. O nedenle sadece yukarıdaki olumsuzlukları son günlerdeki düşüşün nedeni olarak gösteremeyiz.

Moda yatırım ülkesi miyiz?
Yabancı yatırımcıların son dönemde Türkiye'de almış olduğu pozisyonlardan yüksek kâr elde etmiş olmaları ve bu kârı realize ederek ülkelerine dönmek istemeleri, büyük ölçüde son dönemdeki fiyat düşüşlerini açıklamaktadır. Özellikle Türkiye'yi fazla tanımayan ve sadece son dönemin moda yatırım ülkesi olduğu için küçük de olsa yatırım yapan fonların, büyük fonlardan birkaçının Türkiye'den çıktığını gördüler. Sürü psikolojisi içerisinde hareket ederek ellerindeki bono, hisse senedi veya mevduatlarını bozdurarak, döviz almaları ise kurun ciddi derecede yükselmesine neden olmuştur.
Kısa vadeli olarak ülkemize yatırım yapan yabancı yatırımcıların yanında uzun vadeli olarak ülkemize kaynak aktaran yabancı yatırımcılar da mevcuttur. Türkiye'de yılbaşından bugüne kadar olan sürede yaşanan hızlı faiz düşüşünün arkasında AB ile entegrasyona inanan yabancı yatırımcıların oldukları ve yatırımcıların uzun vadeli Türk tahvillerine ve hisse senetlerine yatırım yaptıklarını gözlemliyoruz. Bu yatırımcılara karşın içerideki bireysel ve kurumsal yatırımcılar daha kısa vadeli yatırım yapmakta ve döviz yatırımlarını arttırmaktadırlar.

Dış faktörlerin etkisi
Türkiye'nin önümüzdeki dönemde IMF ile uzlaşmaya varmayı sağlayacak reformları Meclis'ten geçirmesi, AB sürecinden somut adımların atılması yatırımcıların tekrar Türkiye'ye dönmesini sağlayacaktır.
Makro ekonomik açıdan fiyat istikrarının sağlanmış olması, bütçe rakamlarının beklenenden daha iyi gelmesi, cari işlemler açığının yavaşlayan bir ekonomi ile önümüzdeki günlerde oransal olarak azalmasının beklenmesi yatırımcılar için uygun ortam yaratmaktadır.
Diğer taraftan FED'in faiz artırımları doların daha pahalı hale gelmesine neden olmakta ve gelişmekte olan ülkelere giden sermayenin azalmasına yol açmaktadır. Yüksel petrol fiyatları ise petrol ithalatçısı ülkelerin faturalarını yükseltmekte ve cari işlemler açığını arttırmaktadır. Bu açıdan bakıldığından iç ekonomik ve siyasal gelişmelerden daha çok dış faktörlerin piyasalarımızı yönlendireceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 TÜGİAD Türkiye'yi nasıl görüyor?   / 15-03-2005
 7 değil, 77 yazı bile az   / 12-03-2005
 Yüce Divan yolundan dönen Ford işsizliğe çare oldu   / 11-03-2005
 2B Yasası çıkmalı   / 10-03-2005
 Müsteşar maaşına endeksli üstkurul başkanı ne yapar?   / 08-03-2005
 Sahte rakı sorumluları ne diyor?   / 05-03-2005
 Türkiye sahte içki cenneti ölenler kimin umurunda   / 04-03-2005
 Çin'le rekabet işbirliği ile aşılır   / 03-03-2005
 Başmüzakereci belirlenmeli   / 01-03-2005
 Otobüs işletmecileri yasal örgütlenme istiyor   / 28-02-2005
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Ekonomide rüzgâr yön mü değiştirdi?
9 Mart 2005...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Hükümetin ataletini, dışarıdan gelen dalga bitirir...
Kapkaççısı aşkından deli divane
Nihal, çantasını alan kapkaççı iki gün sonra kapısını çalınca neye...
Van'ın 'tandır'la savaş derneği
Her yıl onlarca insanın içine düşüp, yanarak öldüğü tandırlara,...
Umut bağışladı
Umut bağışladı
İnan Kıraç, ALS hastalığıyla boğuşan eşi Suna Kıraç ile kurdukları...
Vali kardeşinin yardımcısı oldu
Vali kardeşinin yardımcısı oldu
Kadri Öner, iki kez mahkeme kararıyla ayrıldığı Çankırı Vali...
IMKB
E: 24.476 D:% -3,38
DOLAR
S: 1,330 D:% 0,491
EURO
S: 1,776 D:% -0,056
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu