Makul nedir?
İçinde yaşadığımız zihniyet dünyası bize her an, "akıl ve mantık, makul ve rasyonel olan" üstüne açık ve gizli, doğrudan ve dolaylı tavsiyelerde bulunur. Lakin, çoğu zaman, "makbul" ne yapar eder, kendine uymuyorsa "makul"u saf dışı bırakır. Güncel bir misalle devam edelim: "İran'ın nükleer programı", mesela. ABD tehditkar bir havayla, Avrupa uzlaşma arayışıyla, İsrail ise "vurma planları" ile bunu gündeme getirdi, değil mi? Neden? En saf cevap, "nükleer silahlanma insanlık için tehdittir".
ABD: Dünyada nükleer bir (pardon, iki) bombayı yüz binlerce insanın üstüne bırakmış tek devlet ve "tek demokratik ülke" . İki Japon kenti, içindeki çoluk çocuk yüz binlerce insanla "nükleer şiddet"e maruz kaldı; hemen ölen, biraz sonra ya da daha sonra ölenlerin dışında, yine yüz binlerce beden o nükleer izleri bugünlere taşıdı. Avrupa: Başta Fransa, kendi nükleer "barış ve savaş programları"nı yürütür. İsrail: Devlet olarak kuruluşundan hemen sonra, 1950'lerde nükleer programını geliştirdi ve bugün "Ortadoğu'da nükleer kitle imha silahlarına sahip tek devlet" unvanına sahip.
Görüldüğü gibi, bir ülkenin (İran) "nükleer silah geliştirme ihtimali" üstüne rüzgar estiren ya da fırtına kopartanların hemen hepsi "nükleer silah geliştirmiş ülkeler." "Makul" olan; madem ki insanlık için tehdittir, tüm nükleer silahlardan arınmış bir dünya değil midir? Değildir! Daha küçük bir ölçekte, mesela "karışık" Ortadoğu'da "makul" olan, bölgenin tamamen nükleer silahlardan arındırılması değil midir? Değildir! İstisnalar dışında, kimse, "İran'ın nükleer programının tehlikesi"nden söz edildiği bir yerde, İsrail'inkileri gündeme getirmez. "Rasyonalite ve makulluk çağı" kendi akıl oyunlarını oynar. ABD'lilerin büyük çoğunluğu "İran ve nükleer silah" kelimelerini yan yana getirir ama, Ortadoğu'da asıl nükleer silahlı, külahlının İsrail olduğunu bilmez bile. Çünkü pek konuşulmaz, pek yazılmaz. Kimsenin aklına bu tespiti yapıp o soruyu sormak gelmez: "Onun ayrıcalığı ne?"
İran, nükleer silahlardan arınmaya dair küresel anlaşmayı imzaladığı için, aslında denetime açıktır. Evet, "İslam Cumhuriyeti"dir; demokrasi değildir vesaire ama, bu denetime ve hatta ülke içinde ve dışında bu meselenin tartışılmasına açıktır. Oysa, İsrail o anlaşmayı imzalamadığı için denetime kapalıdır. Evet, "demokrasi"dir vesaire ama, ülke içinde ve dışında bu meselenin tartışılmasına kapalıdır. Sadece, etrafı korkutmak üzere, zamanı geldiğinde, nükleer kapasitesine dair bilgi sızdırır yahut devlet iradesi dışında bilgi veren vatandaşını 18 yıl kadar hapse atar. Şu anda bilgisayar ekranımda, "msnbc"nin web sitesinde yer alan İsrail nükleer tesisleri haritası duruyor. 1960'lardan beri CIA'nın bile hazırladığı onca rapora rağmen, 1974'teki 1020 sayısından bugün 100200 arasında nükleer başlığa ulaşan İsrail'in "nükleer silahlardan arındırılması"na dair bir derdi yok dünyanın! ABD'nin verdiği silahlar nükleer başlıklarla donanıyor; Akdeniz'de İsrail nükleer denizaltıları cirit atıyor. İsrail halkının bile asıl güvencesi, Ortadoğu'da hiç nükleer silah olmaması iken. Bütün bunlar gerçekten "makul" mu?
|