|
|
Ülke büyük beyinler küçük
Erzgebirge Aue ve Clermont Foot.. Sizce bunlar nelerin isimleri? İki futbol kulübünün.. Biri Alman, diğeri Fransız.. Ama birinci değil ikinci lig takımları.. E.Aue kalktı pazar günü deplasmanda Allemania Aachen'ı 5-1 yendi.. A.Aachen bu maçtan 3 gün önce UEFA Kupası'nda Hollanda Ligi'nde şampiyonluğa oynayan AZ Alkmaar'la karşılaşmış, 0-0'ın rövanşında üstelik 1-0 öne geçmiş, 10 kişi kaldıktan sonra 2 gol yiyerek elenmişti. C.Foot çarşamba gecesi O.Lyon'u Fransa Kupası'nın dışına itti. O.Lyon son üç yılın Fransa şampiyonu.. Şampiyonlar Ligi'nde son oynadığı maçta geçen hafta W.Bremen'i deplasmanda 3-0 yendi..
Bu iki örneği neden verdim? Çünkü Fenerbahçe'nin Zaragoza'ya elenişini Türk futbolunun acizliğine, İspanyol futbolunun üstünlüğüne bağlayanlar olduğu için.. Hala bu ülkeye, bu ülke insanına, bu ülke takımına, bu ülke taraftarına inanmayanların sayısı inananlardan çok daha fazla olduğu için.. Hâlâ büyük düşünmekten korkan beyinlerin, tarihiyle, geçmişiyle, yüzölçümüyle, nüfusuyla çok büyük bir ülkede yaşadıklarının farkında olmadıkları için.. Zaragoza kim, Fenerbahçe kim? Fenerbahçe'nin Zaragoza'ya elenişi taktik hatalar ve konsantrasyon bozukluğundan başka hiçbir şeydir.. Hiçbir şey.. İyi gününde C.Foot dünyanın en istikrarlı takımlarından birini Fransa Kupası'ndan eliyorsa.. İyi gününde A.Aachen UEFA Kupası'nda 3 tur atlıyor ve Hollanda Ligi'nin en güçlü ekiplerinden birine kafa tutuyorsa.. İyi gününde Austria Wien gibi sıradan bir takım At.Bilbao'yu eliyorsa.. Zaragoza gibi sıradan bir takım da Fenerbahçe'yi eleyebilir.. Bu ne Fenerbahçe'yi bitirir, ne Zaragoza'yı yüceltir..
Dünyada bazı şeyler hiç değişmez.. Real Madrid hep Real Madrid'tir.. Bir yıl 10. olur sonra üç yıl şampiyon.. Bu Juventus, Milan, İnter, Barcelona, Bayern Münih, PSG, Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray gibi takımlar için de geçerlidir. Bunlar ülkeler için büyük markalardır. Bazıları doğru adımları atmış dünya markası olmuşlardır. Bazıları ise o yolda ilerlemektedirler.. Ama saha içinde aldıkları sonuçlar ne olursa olsunlar büyüklükleri değişmez.. Çünkü isimleri, büyüklükleri mazilerinde saklıdır.. Zaragoza, Real Soceidad ve bir o kadar takım da ne yaparsa yapsın dünya takımı olamazlar.. Samsunspor gibi 3 Büyükler'e kök söktürürler ama küçükler karşısında küçük kalırlar.. Çünkü büyümekten korkarlar.. Gaziantepspor gibi tam şampiyon olacakken, şampiyon olmaktan korkarlar.. Gençlerbirliği gibi kasasında 20 trilyon para varken, hocasını ve yıldızlarını başka takımlara gönderip sıradan bir ekip haline gelirler.. Çünkü amaçları büyümek değil, büyüklerle oynadıkları maçta direnmektir..
Fenerbahçe, Zaragoza'yla 10 kez eşleşse doğru teknik adam ve doğru taktikle 10 kez tur atlardı.. Zaragoza İspanya'nın Samsunspor'u.. Rakibi oynatmama üzerine felsefesini kurmuş.. Fenerbahçe, tam kadro Samsunspor'u da açamadı ve puan kaybetti. Zaragoza'ya da elendi.. Ama ne gücünden, ne geçmişinden ne büyüklüğünden bir şey kaybetti. Bu ülkeye büyük düşünmeyi öğreten kişi Mustafa Denizli'dir.. 15 yıl önce elediği takımlara bakın.. Avusturya şampiyonu Rapid, İsviçre şampiyonu Neuchatel, Fransa şampiyonu Monaco.. Ülke olarak 15 yıl önce hepsinin gerisindeydik.. Ama Galatasaray adıyla, geçmişiyle, taraftarıyla üç takımdan da büyüktü.. Denizli bunu bilerek davrandı. Hep inanç aşıladı ve büyük düşünmeyi öğretti.. Galatasaray, UEFA Kupası'nı alırken İtalyan, İspanyol, Alman, İngiliz takımlarını eleyerek finale geldi. Finalde Arsenal'i yendi. Hangi ülkeden futbol olarak daha ilerideydik.. Hiçbirinden.. Ama Terim de Arsenal dışında Galatasaray'ı durdurabilecek bir takım olmadığının farkındaydı. Doğru taktik, doğru takımla o maçı kazandı ve kupayı aldı..
Futbol işte bu.. Gününde olmak.. Doğru taktik üretmek.. Tabii ki rakibi iyi analiz etmek.. Oyuncuları iyi motive etmek.. Sahaya sürmek ve sonucu beklemek.. Ama büyük olmak çok farklı bir şey.. Büyük olmak bir süre şampiyon olmamak, kupa kazanmamak değil sadece.. O yüzden Trabzonspor hâlâ büyük.. Hâlâ ayakta.. O yüzden Dortmund hâlâ büyük hâlâ ayakta.. O yüzden İnter hâlâ büyük hâlâ ayakta.. Bu ülke futbol olarak da, ekonomi olarak da, siyasi olarak da, eğitim olarak da, sosyal olarak da hak ettiği yere gelecek.. Çünkü geçmişimiz büyük, tarihimiz büyük.. Önce ülkesine, takımına inanan insanlar yetiştirelim.. Önce büyük ülkenin küçük beyinlerinden kurtulalım.. Gerisi mutlaka gelecek..
|