kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ödül ve sürprizlerle birlikte hüzün de vardı
Ödül ve sürprizlerle birlikte hüzün de vardı


SİYAD ödül töreni yine çok renkli geçti. O gece, basına bölük pörçük yansıyan ya da hiç yansımayan o kadar çok şey oldu ki... İşte törenin perde arkası.

Bazen bir gecenin raporunu vermek çok zordur. Ne yapıp etseniz, ne kadar film çekip yazı yazsanız, bir atmosferi, bir ortak duygusallığı, kolektif bir ruh halini kolay kolay anlatamazsınız. O kolektif ruh hali, o geceye katılanların arasında bir büyük sır gibi yaşar durur. Başkalarına pek ulaşamadan... SİYAD ödül töreni de böyle oldu. Elbette ben işin içinde olduğumdan, onun ötesinde geceden büyük ölçüde sorumlu olduğumdan, nesnel olmam mümkün değil. Ama yine de olabildiğince objektif bakarak ve o gece de belli olan duygusallığımı frenleyerek, size bilinen-bilinmeyen kimi olayları yazmak istiyorum. Gerçekten de o gece, basına bölük-pörçük yansıyan ya da hiç yansımayan o kadar çok şey oldu ki... Bir yerden başlamak gerekirse, örneğin usta sinemacı Halit Refiğ'in son derece mütevazı haliyle bize yürekten teşekkürü, ona ödülünü veren Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun "Yorgun Savaşçı"nın yakılması olayı nedeniyle devlet adına özür dilemesi ve bundan böyle devletle sanatçının daha çok buluşması gereğinin altını çizmesi çok önemliydi. Genelde sanatçılara hep sanatçılar ödül verir ilkesini uygulasak da, bu kez Refiğ'in bir bakanın elinden ödül almasına karar verirken böyle bir barış sözleşmesini umut etmiş miydik? Belki bilinçaltında... Türkiye gibi sanatçısına zaman zaman çok çektirmiş bir ülkede, karşılıklı edilen sözlerin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Umarız ki büyük buluşma tam anlamıyla gerçekleşir ve bizim de bunda küçük de olsa bir katkımız olur.
Onur ödüllerine devam edersek, sevgili Hülya Koçyiğit'in tevazu ve gönül çelen güzelliği, sevgili Cüneyt Arkın'ın esprisi ve neşesi çok hoştu. Cüneyt Arkın'ın o gece için hazırladığımız mizansenle, filmlerinde dövdüğü üç sanatçının saldırısıyla karşılaşması, gecenin en iyi sürprizlerinden biri oldu. Cüneyt olayı soğukkanlıkla karşıladı ama ona ödül vermek için sahnede bulunan Zuhal Olcay'ın minik bir panik yaşadığına tanık oldum!...

SON ANDA GELEMEYENLER
Ne kadar çok sağlık ve hastalık sorunlarıyla uğraştık bu yıl... Perdede Mimar Sinan Sinema-TV Merkezi'nin hazırlığı 2004'te yitirdiklerimiz filmi geçerken, herkesin gözleri yaşlıydı; ne kadar çok yeri doldurulmaz insan çekip gitmişti!.. Ama dramlar hayatta da sürüyordu. Değerli görüntü yönetmeni Gani Turanlı, ağır bir hastalığın tedavi sürecinde olduğu için gelemiyor, yıllardır evinden çıkmadığı bilinen unutulmaz Münir Özkul'un gelemeyeceği son dakikada anlaşılıyordu. Bir ara piyanoda olması söz konusu olan Melih Kibar, aynı biçimde, son dakikada bir sağlık sorunu nedeniyle çıkamıyordu.
Ve de yıllardır Kütahya'da yaşamayı seçmiş Ahmet Uluçay, özel olarak kalkıp geldiği Emek Sineması'nda "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak"la kazandığı en iyi film, yönetmen ve senaryo ödüllerini almak için sahneye çıkıyordu. Acaba bize yeni 'karpuz kabukları' yapabilecek miydi?
Tüm bu olaylar nedeniyle, geceye zaman zaman hüzün egemen oldu. Ben kendi adıma gözyaşlarımı sürekli içime akıttım. Ne de olsa sahnedeydim ve sevgili Güner Özkul'la birlikte geceyi sunuyordum. Ama her şey mideme vurdu ve bir ara korkunç bir sancıyla kıvranmaya başladım. Allahtan kürsüden yaptığım ilaç talebini tek bir kişi ciddiye aldı ve bana ilaç yolladı. Onu yuttum ve rahatladım. Kimliğini bilmediğim o kişiye sonsuz teşekkürler...

DİVADAN KONSER
Ve sonra unutulmaz anlar... Demet Akbağ'ın Mehmet Aslantuğ'dan, Olgun Şimşek'in Meltem Cumbul'dan, Şerif Sezer'in Güven Kıraç'tan, Erkan Can'ın Suna Selen'den ödüllerini almaları... En iyi görüntü için ödüllendirdiğimiz (ve bizden ikinci kez ödül alan) Ermenistan'dan Hayk Kirakosyan'ın az Türkçe bildiği için İngilizce konuşması... Böylece, gecenin minik bir yan misyonu da oluşuyordu; politik sürtüşmelerin dostluğunu önlediği iki komşu ülkeyi sanat yoluyla yaklaştırmaya çalışmak...
Gelmesi gereken, beklenen ve söz veren hemen herkes geldi, geceyi tam bir sinema şölenine, kuşaklararası bir Yeşilçam buluşmasına çevirdiler. Hepsine gönül dolusu teşekkürler. Turnede olan müzik ödülü sahibi Erkan Oğur ve umut veren genç sanatçı seçtiğimiz Boncuk Yılmaz da yoktu.
Ama belki en güzel olayı en sona bıraktım. Yıldız Kenter'in konseri...Yıllar önce onu bir TRT söyleşisinde şarkı söylerken dinlemiş ve hayran olmuştum. Hep bekledim, bir albüm yapsın, en azından bir müzikalde rol alsın... Ama olmadı. Bu yılki konser için onu düşündüğümde, çok kişi karşı çıktı; başta Yıldız Hanım'ın kendisi... Ama ben biliyordum; bunca oyunda sesini öylesine iyi kullanan bir sanatçı, şarkı da söyler... Ama ikna süreci gecikti, bu yüzden davetiyelerde adını kullanamadık, 'sürpriz konser' deyip çıktık.
Ve o sürpriz en iyi biçimiyle gerçekleşti. Yıldız Hanım yıllarca unutulmayacak bir mini konser verdi. Şükran Güngör'e adadığı "Adamım" ı sahne arkasında dinlerken gözlerimden yaşlar aktı. Ama en çok, Sezen Aksu'nun "Kaybolan Yıllar"ı dinlemesini isterdim. Mikrofondan da söyledim, Aksu'nun şarkılarını her yerde mankenler veya şarkıcı adayları söylüyor. Ama biz Yıldız Kenter'e söylettik. Birazcık övünsek çok mu? Ve konserden sonra, Hülya Koçyiğit'ten Fatma Girik'e, Yavuz Turgul'dan Cihan Ünal'a, bakandan başkana herkes onu ayakta alkışlarken, ben sanatın birleştirici gücüne bir kez daha iman ettim.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Kabe manzaralı devremülk için Türkler de sıraya girdi
 Bu takılar müzeye yakıştı
 Rıza'nın hayatı bir roman
 Star değil tam bir oyuncu
 Kavuk yeni sahibini arıyor
 Pentagon'un stratejisti Bush'un sırlarını anlattı
 Memecan'ın gözünden Davos
 Avrupa'nın bize ihtiyacı var
 Bu kadından korkmayan taş olur
 'Denizler' belgesel oldu
 Afrika'da 4 yıldızlı lüks safari kampları
 Çin'de iki Batılı kent Hong Kong
 Meseleyi tarihçilere de bırakmayı başaramadık
 Sinemayı okumak gerek
 Latife Hanım'ın evrak-ı metrukesi
 Spor polisi kurulsun maçlar gündüz olsun
 Sinemanın son 'siyah'ı
 "İnfaz" yöntemleri aynı
 Kortların yıllanmış şarabı
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Hıncal ağabey nefesimizi kesiyor
Hangi kadın otomobil...
MEHMET ALTAN
Kumkuvat dondurması...
Son Köyceğiz gezisinin...
REFİK DURBAŞ
Buluşma ya da 'önemsizlik'
Hayatı da bilim dünyasına...
ALİ ESAD GÖKSEL
Anadolu bin yıldır ne yedi ne içti?
Bülent Ecevit...
ÖNCEL ÖZİÇER
Perilere inanır mısınız?
Bu dünyada ne zaman bir umut...
ALİ POYRAZOĞLU
Hurma ağacının altında...
Hani derler ya...
Soykırımın 60 yıllık tanığı Auschwitz
Soykırımın 60 yıllık tanığı Auschwitz
Tam 60 yıl önce 27 Ocak 1945 günü Kızıl Ordu Polonya'daki "Auschwitz"...
Pervaneliler tarih oluyor
Pervaneliler tarih oluyor
On beş yıl öncesine kadar altın dönemini yaşayan ve pazarın yüzde...
Savunma askerleri görevde
Bağışıklık sisteminin en önemli askerlerinden biri olan timus bezi,...
Kaz için en iyi mevsim
Yağlı eti yoksullara güçlü bir enerji kaynağı oluyor zengin gurmeler ise ünlü...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.