|
 |
 |
 |
 Gül'den Anastasiadis'e tepki
Dışişleri Bakanı Gül, Rum ana muhalefet lideri Anastasiadis'in Türk askerine yönelik eleştirilerine tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Güney Kıbrıs'taki ana muhalefet Demokratik Seferberlik Partisi'nin (DİSİ) lideri Nikos Anastasiadis'in, bugün bir gazetede yer alan açıklamalarına göre, Kıbrıs'tan asker çekmesi yönünde Türkiye'den bir jest beklediği sözlerinin hatırlatılması üzerine Gül, bu sözleri ''yakışıksız'' bulduğunu söyledi.
Gül, şunları kaydetti: ''Türkiye'nin ne olduğunu tam takip etmeyen insanların hala kafalarında farklı imajlar var. Türk ordusu Türk hükümetinin, TBMM'nin emrindedir. Bütün kararlar siyasi kararlardır. Türk ordusu varsa, hükümetin, meclisin iradesiyle vardır ve uluslararası anlaşmalara dayanarak oradadır.
Türk askerinin adadan çekilmesini öngören bir planı Rumlar kendi elleriyle reddetmiştir. Türkiye'de ordu ayrı, hükümet ayrı, böyle bir şey söz konusu değildir. Siyasetçilere, sivillere kredi verip orduyu onlardan ayırma gayreti içinde olup, onları tenkit etmek, bunlar ucuz işlerdir. Türkiye'de her şey hukuki çerçevesi içinde. Ordu, hükümet, meclis, hepsinin yeri ayrıdır. Ama ordu ayrı düşünüyor, hükümet ayrı düşünüyor, bunların hiçbiri doğru değildir. Türkiye'ye gelirken bu tip demeçler, eğer söylenenler doğruysa, çirkin olmuş. Bizle görüşmesinde bunları da söyleyeceğim.''
Gül, DİSİ heyetinin gezisini nasıl yorumladığının sorulması üzerine, Türkiye'nin çözümden yana olduğunu belirterek, ''Çözüme ilişkin iyi niyetini gösterdiği şeklinde yorumlayabilirsiniz'' dedi.
Bir başka soru üzerine, Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimini nihai çözüme kadar tanımayacağını belirten Gül, ''Ama biz Kıbrıs Rumlarıyla, kim olursa olsun konuşuruz, görüşürüz, çözüme katkısı varsa diyalogdan kaçınmayız. Türkiye korkacak, çekinecek durumda değil. Rum kesiminden bir siyasetçi Türkiye'ye geliyorsa, bunu takdirle karşılarız. Orada çözüm için gayret sarfetmiş bir partinin başkanı, doğruları, yanlışlar kendisine anlatılır, konuşulur, dinleriz kendisini'' diye konuştu.
Gül, ''DİSİ heyetiyle görüşmeye hangi sıfatla katılacağına'' ilişkin bir soru üzerine, ''İstifa edeceğim bakanlıktan, gideceğim, görüşeceğim, geleceğim, tekrar kendimi bakan olarak seçtirteceğim. Hiç önemi yok, ha böyle olmuş, ha şöyle olmuş'' diye konuştu.
'İSRAİL-FİLİSTİN ATEŞKESİNE MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ'
Bu arada Abdullah Gül, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un dün Şarm El Şeyh'te düzenledikleri zirvede, Filistin ve İsrail arasında beş yılı aşkın bir süredir devam eden şiddeti karşılıklı sona erdirme yolunda bir ateşkes mutabakatına varmalarından büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
Gül, Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, ''bu kararın, İsrail-Filistin meselesinin çözümü yolunda ortaya çıkan umut verici ortamın ilk somut sonucu olduğunu, zirveyle tarafların, söz konusu ortamı ileriye götürme yolundaki ortak iradelerini dünya kamuoyuna sergilediklerini'' belirtti.
Filistin ve İsrail liderlerinin zirvede gösterdikleri sağduyulu ve yapıcı yaklaşımı takdirle karşıladıklarını ifade eden Gül, barış sürecinin yeniden canlandırılmasına yönelik çabalara önemli ivme kazandıracak bu yaklaşımın korunması ve uygulamaya geçirilmesini gerekli gördüklerini kaydetti.
Gül, sözlerine şöyle devam etti: ''Taraflar arasında ateşkesi takiben, barış sürecinin ilerlemesine ivme kazandıracak adımlar atılması öngörülmektedir. Ortak bir Güvenlik İşbirliği Komitesi kurulması, İsrail'in bazı Filistin kentlerinden çekilmesi ve bir grup Filistinli mahkumu serbest bırakması bu adımlar arasında olup tarafımızdan memnuniyetle karşılanmaktadır. Bu aşamada sadece taraflara değil, tüm uluslararası topluma önemli görevler düşmektedir. Söz konusu sürecin Yol Haritası
kapsamında ve BM Güvenlik Konseyi'nin 1397 sayılı kararında belirlenmiş nihai barış hedefi doğrultusunda ilerlemesi için taraflara her türlü desteği sağlamalıyız. Başlangıcından bu yana barış sürecini desteklemiş bir bölge ülkesi olan Türkiye, bu yönde aktif katkıda bulunmaya hazırdır''
TÜRKİYE'NİN KATKILARI
Bakan Gül, Türkiye'nin Filistin'e katkılarına ilişkin olarak da şunları söyledi: ''Türkiye Filistin güvenlik güçlerinin bütünleştirilmesi yolundaki zamanlı katkıların hayati öneminin idrakinde olarak Filistin tarafına 25.000 polis üniforması hibe edecektir. Söz konusu üniformaların üretimine başlanmış olup 1,5-2 ay içerisinde Filistin yetkililerine teslim edilmeleri öngörülmektedir. Ayrıca önümüzdeki dönemde Filistin güvenlik güçleri için sağlamakta olduğumuz eğitim olanaklarını da artıracağız.
Ayrıca bölgede barış ve istikrarın sağlanabilmesi için Filistin halkının gündelik hayatında karşılaşmakta olduğu zorlukların hafifletilmesi de önem taşımaktadır. Bu çerçevede, uluslararası toplumun, çalışmalarını Filistin'in ekonomik ve sosyal alanlarda yeniden imarı yolunda projelere yönlendirmesi gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye bu yönde çalışmalar başlatmıştır. 2003 yılı sonunda ilan ettiğimiz Filistin'e yönelik özel bir eylem planı çerçevesinde yardımlarını her alanda artırmayı ve çeşitlendirmeyi kararlaştırdık. Bu çerçevede 2004 yılı Mayıs ayında Sayın Vehbi Dinçerler Filistin Ekonomik ve Sosyal İşbirliği Koordinatörü olarak atanmıştır. Türkiye, Filistin'e halihazırda yapmakta olduğu yardımlarda yeniden imar ve kalkınma projelerine ağırlık vermeyi öngörmektedir. Bu çerçevede 2004 yılı içinde Filistin'e yapmış olduğumuz 1 milyon ABD Doları tutarındaki insani yardımın yanı sıra 21 Aralık 2004 tarihinde küçük ve orta ölçekli projelere destek vermek amacıyla Filistin tarafıyla 900.000 ABD Doları tutarında bir hibe anlaşması imzaladık. Ayrıca, geçen hafta bir uzman ekibimiz Filistin'deki yeniden imar
ve kalkınma projelerini ve Türkiye'nin bu projelere yapabileceği katkıları tespit etmek amacıyla arazide incelemelerde bulunmuş ve Filistin makamlarıyla görüşmeler gerçekleştirmiştir. TİKA gibi yardım ve projeler konusundaki uzman kuruluşlarımızın Filistin'de bir büro açması için çalışmaları da başlatmış bulunuyoruz. Öte yandan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Filistinli yetkililerle Türkiye'nin başta Gazze'dekiler olmak üzere hava ve deniz ulaşım alanlarındaki projelere yapabileceği katkıları ele almıştır. Bunun yanı sıra önümüzdeki mart ayında Türkiye-İsrail-Filistin Ticaret Odaları başkanlarının Ankara'da bir araya gelerek üç ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirme yollarını değerlendirmeleri kararlaştırılmıştır.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
