Meclis'te alt komisyona havale edilen özerk kurullar çerçeve yasası sıkıntı yarattı. Başkanlar yeni yasayı 'tek tip elbise' olarak tanımladı ve kurulların işlevselliğini kaybedeceğini savundu.
Özerk kurullara standart getiren, hükümetin koordinasyon yetkisini artıran yasa tasarısı kurul başkanlarını rahatsız etti. TBMM'de alt komisyona havale edilen özerk kurullar çerçeve yasası, "tek tip elbise" olarak tanımlandı. Başkanlar, açık bir dille ifade etmeseler de "kurul üyelerinin son dakika önergesi ile değiştirilmesi ihtimalini" gözardı etmedi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Rekabet Kurulu (RK), Kamu İhale Kurulu (KİK), Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Tütün Tütün Mamulleri veAlkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) başkanları, yasa tasarısındaki olumlu ve olumsuz yönleri SABAH'a şöyle değerlendirdiler:
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin: 230 milyar dolar büyüklüğünde bir piyasa ile ilgilenen kurumuz. Böyle bir kurumu aldığı risk yönüyle Türkiye'deki benzeri hiçbir kurumla karşılaştırmak doğru değil. Tek tip elbise giydirilmeye kalkışılırsa kurum işlemez hale gelir. Hakkında dava açılan kurul üyesinin mahkeme kararı ile tedbiren görevden uzaklaştırılması hükmü bize göre sakıncalı. Özerkliğin önündeki en önemli engellerden biri bu yaklaşım olur. Yarınkurullar, toplantı yeter sayısı bile bulamaz. Bizim gibi kurumlar sektörle yarış halinde. Yeterli ve yetkili eleman çalıştıramazsak bunun maliyeti daha sonra milyar dolarları buluyor. Kurul başkanlarının 15-20 bin YTL maaş aldıkları sanılıyor. Yok öyle şey. Örneğin, benim aylığım 3 bin 700 YTL.
SPK Başkanı Doğan Cansızlar: Bize göre gözden geçirilmesi gereken yönler var. Örneğin, kurul kararlarına karşı bakanın dava açabilmesi, düzenlemeler için DPT'den görüş alınması, kurul üyelerinin görevden alınmasının yargıya bırakılması gibi hükümlere bir kez dahabakılması yararlı olur. Özellikle yürütme ile yargıyı birbirinden ayrı düşünmek gerek.
KİK Başkanı Sener Akkaynak: Taslak metinde birçok yönüyle görüş ayrılıkları oluştu. "Ona uyan bana uymaz. Bana uyan ona uymaz." Yasa tasarısı, kurullara tek tip elbise giydirmeyi amaçlıyor. Kurulların üye sayısı 7'ye indiriliyor. Oysa üye sayısı 10-11 olan kurullar var ve üyeleri farklı kaynaklardan geliyor. Bu dengeyi değiştirirseniz o kurulun fonksiyonunu yitirmesi sözkonusu olabilir.
RTÜK Başkanı FatihKaraca: Bu konuyu hükümetle görüştüm. "RTÜK'ü ayırın" dedim. Biz,diğer ekonomik kurullardan farklıyız. Bütçemizi Meclis onaylıyor, üyelerimizi Meclis seçiyor. Bu yapıdaki tek kurul biziz. Mevcut tasarının dışında kalmamız gerektiğini savunuyoruz.
TAPDK Başkanı Niyazi Adalı: Ücret rejiminde meslek personeli ve diğer personel ayrımı yapılması çalışma huzurunu olumsuz etkileyebilir. Yardımcı personelin sayısına getirilen kısıtlama tasfiyeye dönüşebilir. DPT'- ye ağırlık verilmeye çalışılıyor. Her düzenlemeyi DPT'nin vizesine bağlamamak lazım. Kurul üyelerine yargı kararı ile görevden el çektirilmesi hükmü idare-yargı çelişkisi yaratabilir. Belli haller için Bakanlar Kurulu'- na yetki verilebilir.
Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK) başkanları, yasa tasarısındaki olumlu ve olumsuz yönleri SABAH'a şöyle değerlendirdiler: 
kurullar, toplantı yeter sayısı bile bulamaz. Bizim gibi kurumlar sektörle yarış halinde. Yeterli ve yetkili eleman çalıştıramazsak bunun maliyeti daha sonra milyar dolarları buluyor. Kurul başkanlarının 15-20 bin YTL maaş aldıkları sanılıyor. Yok öyle şey. Örneğin, benim aylığım 3 bin 700 YTL. 
bakılması yararlı olur. Özellikle yürütme ile yargıyı birbirinden ayrı düşünmek gerek. 
diğer ekonomik kurullardan farklıyız. Bütçemizi Meclis onaylıyor, üyelerimizi Meclis seçiyor. Bu yapıdaki tek kurul biziz. Mevcut tasarının dışında kalmamız gerektiğini savunuyoruz. 
