kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Oynar başlıklı fettan ve yumuşak modacı
Emekli soyguncunun evrak-ı metrukesi

Emekli soyguncunun evrak-ı metrukesi

Adamın aklı başına gelmiş ama iş işten de çoktaaan geçmiş. Hikayesini anlatacağım kişi 29 ayrı soygun gerçekleştiren bir tövbekar. "Şimdiki aklım olsa soygunculuk yapmazdım" diyor.. Diyor ama yaşı tam 81 olmuş. Eski zamanlarında 1974-1982 arasında hepsi birbirinden 'ağırlıklı' tam 29 soygun gerçekleştirmiş. Lakin aftı, infaz yasasıydı filan derken sadece 3 yıl hapis yatmış. Diyarbakır büromuzdan Mürsel Acay soruyor ona:
"Şimdi bir suç toplumu olduk Ahmet Amca. Ne diyorsun bu olup bitene." Ahmet Pamukçu sanki sütten çıkma ak kaşık hallerde söylev veriyor. Diyor ki: "Kapkaç, soygun, hırsızlık. Bunların sonu yok. Bu sevdadan vazgeçsinler. Bu işi yapanların sonu ya ölüm olur ya da hapis. Gençler mutlaka vazgeçsin bu işlerden."

Tuhaf bir yaşam
Sonra hazin hayat hikayesine bir göz atıyoruz 81 yaşındaki eski sabıkalının. Bakın neler görüyoruz:
Ahmet Pamukçu'nun hayatı adeta western filmlerindeki gibi maceralarla dolu. 1974'te Diyarbakır Akbank şubesini soyarak adını duyuran Ahmet Pamukçu, "Dağlara gidip odun toplayıp satarak hayatımı kazanmaya çalışıyordum. Yani karın tokluğuna bu işi yapıyordum. Odundan dönerken ilçenin zengin aile çocukları durdurup bana şarkı söyletiyordu. Bana 'Bize takıl, hayatını yaşa' dediler. Gün boyu onlarla gezip şarkı söylüyordum. Bir gün baktım ki bu böyle gitmez. Soygun yapmaya karar verdim. Lüks içinde yaşamayı bana zengin aile çocukları öğretti. Bir daha geri dönüp odunculuk yapamazdım. Lüks otellerde yat, gez toz, ye iç. Alışmıştım. İlçenin adliyesinde adli emanette bulunan silahları çalarak bu işe başladım. Suriye'ye pasaportla yasal yollardan gidip, Türkiye'ye kaçak yolla geri geldim. Aynı gece banka şubesi soyup tekrar kaçak yollarla Suriye'ye geçtim. Bu yöntem öyle işe yarıyordu ki soygun bana yüklenemezdi. Oysa ben Suriye'den kaçak gelip soygunu yaptıktan sonra aynı gece yaya olarak 3 gün 3 gece yürüyüp bu ülkeye kaçak giriyordum. Bir tanesini anlatayım size:

'Kardeşim ihbar etti'
"Bir bankanın 5 anahtarı vardı. Anahtarın biri veznedardaydı. Onunla görüşüp soyguna ikna ettim. Kendi anahtarıyla birlikte bir ay içinde kasanın diğer 4 anahtarının yedeğini de çıkardık. Bir gece plan yapıp soygunu gerçekleştirdim. Sonunda kardeşim ihbar etti beni. Kardeşim yakalattı. Telefonla arayıp Suriye'ye geldiğini ve görüşmek istediğini söyledi. Şüphelenmemiştim. Meğer Suriye hükümetinin özel izniyle polisler kardeşimle birlikte beni yakalamaya gelmiş. Üstüme çullanıverdiler. Türkiye'ye getirdiler. Bir yıl yatıp aftan çıktım.

'İyi ki emekli oldum'
Yüksek bir amir beni çağırttı. Gittim ve bana beni emekli edeceklerini söyledi. Şaşırdım. Ama geçmişte birkaç ay yatan sigortam vardı. Bunun üzerinden primleri kendi aralarında topladıkları para ile yatırıp emekli ettiler beni. Geçmiş sigorta primlerine yönelik af da olunca hemen emekli oldum. Yaklaşık 25 yıldan bu yana emekli maaşı alıp çoluk çocuğumun rızkını bu parayla karşıladım. Çocuklarımın tümünü okuttum. Şu an üniversitede okuyan çocuğum var. İyi ki emekli ettiler. Yoksa bir gün belki kör bir kurşuna kurban gidebilirdim."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir bebeğin kuşkulu ölümü üzerine anne feryadı   / 28-01-2005
 Bahçeşehir cinayeti üzerine çeşitli yorumlar   / 27-01-2005
 SSK Ege Doğumevi'nde skandal iddiası   / 26-01-2005
 Ne olur bitirin artık!..   / 25-01-2005
 'O kız o öldürülen çocuğu seviyor muydu peki?..'   / 24-01-2005
 Cinayet bile takip etmezsem ortadan ikiye çatlarım valla!..   / 23-01-2005
 Polis yazı dizimize jandarmadan ölçülü itiraz!...   / 22-01-2005
 Darhejiroke Türküsü, ağlamanın Kürtçesi ve Gönül Yarası   / 21-01-2005
 Yılmaz'ın şiirleri gürültüye gitmedi!..   / 20-01-2005
 Sonunda bu da oldu ya, ölsem de gam yemem   / 19-01-2005
REHA MUHTAR
Annem, sevgilim ve ben...
Hayatımda hiç kaynana...
MANSUR FORUTAN
Ankara'dan bildiriyorum..
Siyaset ayılıp bayıldığım bir...
MEHMET BARLAS
Kağıt fabrikası da milli gururumuz oldu..
Yanlış...
MAHMUT ÖVÜR
Belediyeler ve Kurumsal Yönetim
Performans ve kurumsal...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Bir dostu hatırlamak...
Cahit Sıtkı Tarancı, "Otuz Beş...
REFİK DURBAŞ
Verimli bir çalışma
Ülkemizde çok düzenli ve verimli...
SAVAŞ AY
Oynar başlıklı fettan ve yumuşak modacı
Hırsız Var...
HINCAL ULUÇ
Kıskanmanın dayanılmaz güzelliği..
Daha kapıda bir...
EMRE AKÖZ
Tekrarlanan hatalar
Basit hatta tali, buna karşılık...
Kimde var bu Ateş?
Kimde var bu Ateş?
G.Saray Hagi-yönetim krizi sonrası Konya'da çok kritik bir üç puan...
Özür dilemedim
Özür dilemedim
Hagi: "Hafta içindeki sözlerim için özür dilemedim. Başkanı üzdüğüm...
AKP Türkiye'den önce AB'ye girdi
AKP, Hıristiyan Demokrat Partilerin oluşturduğu Avrupa Halk...
CHP'de iki aday kaldı
1253 delegenin katılacağı kurultay, Baykal ile Sarıgül arasında zorlu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu