|
|
|
|
|
|
Bir araştırma
Sizleri bilmem ama ben salı günlerini heyecanla bekler oldum. Çünkü yazdığım her X-Large yazı benim için küçük çapta bir terapiye benziyor. Bırakın etrafımdakileri, zaman zaman kendime bile söylemediğim şeyleri bir anda yazı, haline getirmiş buluyorum kendimi. Bu arada e-maileriniz geliyor ama neden resim göndermiyorsunuz? Korkuyor muyuz acaba 'X-Large' olarak bir gazeteye çıkmaya. Arkadaşlar korkmayın, kısmetiniz kapanmaz. Hatta aksine açılabilir bile. Netekim benimki açıldı. Sürekli bazı okurlarımdan beni çok hoş bulduklarını belirten emailler geliyor!
EN SEVDİĞİMİZ İŞLER Bu hafta ilginç bir araştırmayı sizinle paylaşmak istiyorum. Büyük beden kıyafetleri ile tanınan Faik Sönmez firması, marka bilinirliğini araştırmak için 40-56 beden arası, üst ve ortanın üstü gelir grubu kadınlar arasında bir araştırma yapmış. 25-55 yaş arası bu kadınların ne yiyip ne içtiği, nasıl yaşadığı üzerine ilginç sonuçları var bu araştırmanın. Bizim X-Large'ların en çok izlediği sabah programı olarak 'Seda Sayan Show' çıkmış ortaya. En severek yaptığımız işler sıralaması ise hayli ilginç: Çikolata yemek, alışveriş yapmak, ev dekorasyonu ile uğraşmak, köpek gezdirmek gibi sakin, insanı çok yormayan aktiviteler. Alışveriş kavramının çağrıştırdıkları ise biraz sinir bozucu: Sıkıntı, terleme, ikinci sınıf vatandaş muamelesi, vs... Üzerinde birleşilen genel yorumlar ise şu iki cümle etrafında toplanıyor: "Alışverişten nefret etmiyorum ama beğendiğim bir şey miniminnacık olunca sinirleniyorum!" ve "Size olmaz dediklerinde sinir küpü gibi oluyorum."
İŞTE SIKINTILARIMIZ... Genel alışveriş kriterleri ise saklanmak üzerine: İlk koşul çok uçuk olmaması, belli bölgeleri kapatması ve tabii ki bedenlerine tam uyması... Alışverişe çıkış zamanları ise ağırlıklı olarak moral bozukluğu dönemine denk geliyor. Genellikle yalnız gitmek tercih ediliyor. Çünkü büyük bir ihtimalle alışveriş yaparken yaşanan kabuslara eşlerin veya sevgililerin tanık olması pek istenmiyor. Görünen o ki, biz büyük bedenlerin en büyük isteği, modacı arkadaşların çizdiği yeni sezon ürünlerinin bize uyan versiyonları da olsun istiyoruz. Bize uyan kıyafetlerin sürekli yatay çizgili olmalarından nefret ediyoruz. Avrupa'daki gibi bedenlere göre boy skalasının olmamasından ise neredeyse tiksiniyoruz. Tanımlama konusunda da çok ciddi sıkıntılarımız var. Bize şişman denmesinden hiç hazzetmiyoruz. Mümkünse "Büyük beden, balık etli beden hatta zor beden" denmesini bile bu iğrenç kelimeye tercih ediyoruz. Bizim bedenimizde olup, giyim tarzını beğendiğimiz ünlülerin başında Türkan Şoray, Perran Kutman, Işın Karaca, Sevim Tuna gibi isimler geliyor.
TOPLU İNFİAL OLABİLİR Sayın Faik Sönmez yetkililerinin kendilerine ışık tutması amacıyla yaptığı bu araştırma aslında toplumumuzun, biz X-Large'lar üzerinde uyguladığı soykırım çalışmalarının ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Çünkü tüm büyük beden arkadaşlar, kıyafet gibi kendilerini ifade eden bir konuda ilk olarak vücutlarının beğenilmeyeceğini düşündükleri bir bölümünü kapatmayı hedefliyorlar. Hepsi alışveriş sırasında yaşadıkları sıkıntılardan çok üzgünler ama kimse bunu çözmek yolunda bir girişimde bulunmuyor. Sayıca hiç de azımsanmayacak boyutta olduğumuz düşünülürse bireysel girişimlerin bir gün toplu bir infiale döneceği unutulmamalı. (Ayy çok sıkıldım bu ciddi konulardan. Gidip kendime öğlen yemeğinde harika bir makarna siparişi vereyim bari!)
RAHŞAN GÜLŞAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|