| |
|
|
Bayramınız mübarek olsun.
2 milyon hacının dün Arafat'a taşındığı saatlerde Adana'dan bir uçak havalandı. İhrama bürünmüş 125 bini Türk 2 milyon hacı günün ilk ışıklarıyla Arafat'ta namaza durup dua ettiler: "Ey rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme." Aynı saatlerde Adana'dan kalkan uçaktaki 112 yolcu ellerini açtılar: "Allahım bizi belalardan koru. Bizi çoluk çocuğumuza bağışla." Arafat'ta hacıların duaları dalga dalga göğe yükseldi: "Allahım! Bize bereket, rahmet, iyilik ve rızk ver." Ve gökte süzülen uçağın yolcuları da dualarını benzer dilekle noktaladılar: "Bize rızk ver." Hacıların Arafat'a çıktıkları saatlerde aileleriyle helalleşip uçağa binen o 112 kişi, ekmek parası için Irak cehennemine giden işçilerdi. Tedirgin ama çaresiz. Huzursuz ama kadere boyun eğmiş. Ve uğurlayanlardan biri, Ali Şimşek, gözyaşlarını koluna silip, "İşsizliğin gözü kör olsun. 4 oğlumdan üçüncüsünü de Irak'a gönderdim" diyordu. Ne yazık ki, onlar için Arafat'tan yükselen bir duayı aktarmaktan başka birşey gelmiyor elimizden: "Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetinden koru."
|