kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Turgay Noyan @ SABAH
 

Avrupa yat pazarında bir Türk markası

Her fırsatta tekrarlamaya çalışıyorum. Deniz sektörümüzün geleceğinden çok ümitliyim... Bu inancımı güçlendiren örneklerden birini geçtiğimiz hafta bizzat yaşadım. Numarine adlı Türk firması tamamen kendi tasarımı ve üretimi olan iki yatını Göcek'te tanıttı. Konukları ise çeşitli ülkelerden gelen basın mensupları ile firmanın yurtdışı bayileriydi. İki gün boyunca tekneler içerden, dışardan incelendi, kullanıldı, test edildi. Resmen didik didik edildi. Ziyaretçiler arasında Avrupa'nın ünlü "ce" belgesini veren kuruluşun temsilcisi de vardı. Bu arada ben de teknelerin yanı sıra, konuk gazetecilerin ve satıcıların tepkilerini duygularını öğrenmeye çalıştım. Numarine yepyeni bir kuruluş. İlk adımların atılmasından bu yana henüz üç yıl bile geçmemiş. Denizcilik gibi büyük tecrübe ve çevre gerektiren bir konuda yeni bir firma kuracaksın, tekne üreteceksin ve de dünyanın en iddialı ülkelerine kendi markanla satacaksın. Hem de hepsi iki küsur yıl içinde olacak. Bu öyle çok kolay ve sıradan bir iş değil. Özellikle de kendi markasıyla satmak işi çok önemli. Fasonculuğu asla küçümsemiyorum. Yaptığınız işin kalitesiyle fason olarak başkasının markasıyla birşeyler üretip ihraç edebilirsiniz ama cüzi bir para kazanırsınız. Üstelik geleceğiniz ısmarlayanın iki dudağı arasındadır. Ama iş kendi markanızla tüketiciye ulaşmak olduğunda her şey değişir. Numarine'nin tekneleri, biri Türk üç dizaynerin eseri. Yatlarda bu yıl Bosphours Cup'a çizdiği özel kupayla da adından bahsettiren endüstri tasarımcısı Can Yalman'la birlikte İspanya Kralı'nın yatı Fortuna'nın dizayneri Tommaso Spadolini ile dünyanın en ünlü teknelerinin mühendisi Umberto Tagliavini'nin imzası var. Bu iki isim gerçekten çok önemli. Fikir vermek için yazayım. Spadolini'nin çizdikleri arasında Aprea Mare, 55 feetlik Salona Sail, 138 feetlik Baglietto, Castaghola gibi ünlü tekneler var. Tagliavıni ise Aprea Mare, Otam Cigarette, Alalunga, CB Navi ve Owner gibi birçok teknenin mühendisi... Bu ekibin titiz çalışması ortaya gerçekten de son derece modern ve şık tekneler çıkarmış. Numarine'nin bir özelliği de infüzyon tekniğiyle tekne üretmesi. Bu sistem hem son derece sağlam hem de olabildiğince hafif modellerin ortaya çıkmasına imkan veriyor. Dizayner Spanolini'ye "Türkiye'den teklif geldiğinde neler hissettin?" diye sordum. "Hem işgücü hem de teknolojisi pahalı bir sistemle Türkiye'de üretim... Önce bu adam çılgın olmalı diye düşündüm. Sonra Ömer Malaz'la karşı karşıya gelip yapmak istediklerini, organizasyonun mükemmelliğini anlayınca aklıma yattı ve teklifi kabul ettim" diye cevapladı. Ünlü dizayner ortaya çıkan teknelerin kalitesinden çok memnun. Söylediklerinden beni çok etkileyen bir bölümü şöyle: İnfüzyon teknolojisini İtalya motoryatlarda henüz kullanmıyor. Sadece özel yapım gerektiren yelkenlilerin üretiminde kullananlar var. Hem teknik bilgi, hem yatırım, hem titizlik isteyen bir sistem. Ama inanılmaz derecede avantajlı. Bu özellikleriyle alıcının da ileride tek tercihi olacak. Onun için de bu tekneler kendine Avrupa'da büyük pazar bulacak. Üstelik kalite ve fiyat arasında iyi bir denge var. Numarine şimdiden bir marka olarak kendisini tanıtmayı başardı... HHH İşte işin kilit noktası bu: Marka olabilmek!.. Çok güçlü olduğumuz tekstil sektöründe bile firmalarımız daha yeni yeni "Kendi markamızı yaratamazsak başarılı olamayız" demeye başladılar. Biz orta ve büyük ölçekli yat üretiminde gerçekten çok başarılıyız. Tuzla'da Antalya'da birbirinden kaliteli tekneler üretiliyor. Çünkü hem yeterli insan gücümüz var, hem deneyimimiz, hem de yatırımımız... Geriye Türk markalarını başa güreştirmek kalıyor. Gerçi dışarıda ciddi satış potansiyeli olan bazı firmalarımız var. Ama bu konuyu geliştirip kendi markalarımızı yaratabildiğimizde ihracat rakamlarının inanılmaz boyutlara ulaşabileceğine inanıyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Babanız balığa çıkıyor mu?   / 02-01-2005
 Amatörlere müjdem var   / 19-12-2004
 Denizdeki Varlık Vergisi   / 12-12-2004
 Bu sözleri tartışalım   / 05-12-2004
 Denizin üstüne üstüne gitmek   / 28-11-2004
 Cennette şenlik var   / 14-11-2004
 Hamburg Hanseboot Fuarı ve düşündürdükleri   / 07-11-2004
 Avrupa yat pazarında bir Türk markası   / 31-10-2004
 Güney macerası (2)   / 17-10-2004
 Mazeretim var denizdeydim   / 10-10-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Rahşan Ecevit aslında 'Din elden gidiyor' dememiş 'Cin'...
THY'nin business class yolcusu arttı
THY'nin business class yolcusu arttı
Türk Hava Yolları geçen yıl yaklaşık 12 milyon yolcu taşıdı. 'Ticari...
Doğu'nun dürümüne hamsili Laz yorumu
Doğu'nun dürümüne hamsili Laz yorumu
Karadenizliler çorbasını, pilavını yaptığı hamsiden sonunda dürüm de...
Kale kapılarını önce kahve kokusu açtı
Osmanlı ordularının yapamadığını kahve yaptı ve dünyayı fethetti. Ne hazin...
Havyarın iyisi deniz kokar
Bakü'de gördüklerimi söyleyeyim; havyar, neft ve caz. Bu şehirde nereye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.